Son Dakika Haberler

Haşim Akın

Haşim Akın

​Türkiye Nasıl Fark Yapıyor?

25 Friday 2020
Bu yazıyı tamamlamak için bilgisayar başına oturduğumda gönül coğrafyamızın uzaklardaki ve çok bilinmeyen noktasında olduğumu biliyorum.  Türkiye’den gelmiş bir kardeşiniz olarak, kadim kültürümüzün şemsiyesiyle bir kez daha mesrur oldum.  Ancak başka ırk ve aidiyetlere hava atmak için kaleme almış da değilim... Ama farkın bilinmesinin faydalı olacağına inanıyorum.  

Size geçen haftaya ait bir örnek olayla derdimi anlatayım... Dersten sonra odaya iniyoruz. Müzemmil’le baş başayız. Konu toplumun şefkat ve merhamet olan ihtiyacı...  Özel kalınca kendi hayatından örnekler veriyor. 3,5 yıl Türkiye’de okumuş. Ama bir kez bile olsa babası onu hava alnına uğurlamaya gitmemiş. Annesi gitmiş. “Orada çocuğunu uğurlamaya gelen Hristiyanlar vardı. Onlar ailecek gelmişlerdi. Beraber konuştular ve çocuklarını kucaklayıp yolcu ettiler. Ama ben yalnızdım” derken yutkundu... 
“Burada kimse babasını çok sevmez. Anneler daha çok sevilir. Babalardan korkulduğu için saygı duyulur.” diye de ekliyor. Acı gerçekler bunlar. Babası bu süre içinde sadece iki defa Türkiye’deki oğlunu arayıp halini hatırını sormuş. Başka olmamış... Neden? diyorum. “O zaman bizim ahlaksız(!) ve terbiyesiz kimseler olacağımıza inanılır. Biz okumayız(!) öyle olursa...” 

Burada babaların yemeği ayrı verilir. Etli bir yemekse en iyi yerini baba yer. Bir altı annelere kalır. Kalana biraz su ve tuz konulur, yeniden ısıtılır, bu da çocuklara kalır... Beraber bir yemek zordur burada. Babalar çocukların yemeğiyle ilgilenmez. Sadece bayramlarda onların hali sorulur. Yemeğin en iyisi neden mi babaya? Evde dört hanım var. Herkes de gözde olmak istiyor. Hepsi de en güzel yemeği yaptığı için teşekkür almak istiyor. Bunun için de yemeğin en güzelini ona sunuyor. Çocuklar mı? Onlar bulduklarıyla büyüyecek...
Müzemmil daha da açıldı ve döktü içini... “Ben Türkiye’de yüksek lisans yaptım. Babamın birçok işini takip ediyorum. Onun yerine vaaza çıkarım. Okuldaki işlerini yaparım. Cuma namazı kıldırırım. Bu nedenle beni dinler. Ona babamdan farklı düşündüğüm bir yer olursa bazen birazını söyleyebilirim. Ama abimler, asla... Onlar buna asla cesaret edemez.” 

Müzemmil kararlı babası gibi olmayacak. “Nasıl olmayacaksın? Sana da güvenemem. Yarın onların özel(!) durumuna özeneceksin” dedim. “Ben çocuklarımla oynuyorum. Onları kucağıma alırım. Öperim, severim... Çocuklarım bu telefonunun oyunlarını oynayabilsin ve onlar oynarken beni arayanlar da bana ulaşsın diye ikinci telefonu aldım. Onlarla top oynuyorum. Onlara çıkarken bir isteğiniz var mı diye soruyorum. Babam bana asla böyle bir şey sormadı. Şimdi de diğer kardeşlerime sormaz...” diyor ve gözlerini tavana dikiyor. Benim gözlerim zaten sulandı. Bunu gizleme şansım da kalmadı. 

Bu eğitimi nerde aldın? diye soruyorum. “Türkiye’de 3,5 yılda değişik şeyleri gördüm. Bunları kendime bir ders olarak aldım. Ben orada sadece yüksek lisans diploması kazanmadım. Başka şeyler de kazandım... Bunlar Türkiye’nin hediyesi” diye devam ediyor. 
Tömer’de okurken Türkçe hocası buna sürpriz yapıyor ve doğum günü için bir etkinlik yapıyor. Bu çok hoşuna gidiyor. O anı unutamıyor. Önemli olanın hediye olmadığını ama önemsenmenin hazzını yaşadığını ifade ediyor. Sonra da bunu hanımına ve çocuklarına uyguluyor. Hepsi çok mutlu olmuşlar. Buna devam edeceğim diyor. Babası ve onların neslinden ümidi kesmiş. “Onlar asla değişemez. Onlarda bu değişim mümkün değil” diyor. Ama bizim nesil daha çok değişti. Asıl sen 15 sene önce gelseydin de görseydin adetler nasıl uygulanır... 
Burada su sıkıntısı var. Bunun için bolca kuyuya ihtiyaç var. Yollar çok bozuk. Yeterli iş imkânı olacak mekânlar yok... Yani ihtiyaç çok fazla... Ama anladım ki örnekliğe daha büyük ihtiyaç var. Değişik ve ayakları yere basan, sadece modern batı kültürü olarak zihinlerin ifsadını düşünmeyen güzel medeniyet örnekleri lazım. 

Göçmen kuşları bile düşünen bir medeniyetin merhamet kodları lazım.  Yere tükürenlerin bıraktığı kalıntının çevreye yayacağı mikrobu önlemek için kurulmuş vakıfların medeniyet algısı buraya gelmeli...  Genç kızların çeyizi için kurulmuş vakıfların şefkatini başkası taşıyamaz buraya...Elhamdülillah... Elhamdülillah... Elhamdülillah... 

Yorumlar

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English