Son Dakika Haberler
Yorumlar
İlk gölümüz efsane bir gol oldu onu baştan söylemek isterim. 2003 senesinde Fenerbahce-Konyaspor maçını Konyaspor Tribününde o soğukta o yağmurda izlemiş hem bu sefere nail olmuş hem de kederlenmiştim. Dun gibi aklımdadır. Kederlenmemin nedeni Konyaspor Tribününde 20 kişi bile olmamasıydı. Halbuki Konya'dan birkaç tane taraftar otobüsü kalkmıştı biliyordum. O zamanlar kendine Koyu Konyaspor'lu diyen fanatik taraftarların bile kalbinde bir istanbul takimi olurdu. Bu güya ` fanatik` arkadaşlar o gece Konyaspor Tribünü yerine Fenerbahce tribününü seçmişlerdi. Cunku kendi `Goyu Gonyali` taraftarımızın bile kazanacağımızdan zerre ümidi yoktu... maç 4-0 olmuştu bile ama o bir avuç taraftarın tezahuratinda hiçbir değişiklik yoktu. Elimizden geldiğince takimimizin yanında duruyorduk. Ardından takimimiz pes pese iki gol buldu ve bütün Fenerbahce tribünleri suspus oluverdi. Tek hedefleri galibiyet olan koskoca bir güruhu maçı kaybetme korkusu sarıvermişti. İnanılmaz bir an yaşanıyordu; bir avuç KONYASPOR'lu stadyumu inletiyorduk ve o an gerçekten bir taraftar olduğumu gerçek bir KONYA'li olduğumu hissetmiştim. Maci kaybetmiştik ama o gece galibiyetten daha önemli bir şey elde etmiştim. Seneler geçti ve artık takimimiz ve taraftarımız ciddi bir aşama kaydetti. Fenerbahçe'yi güzel bir oyunla sahasında yenmek bile, bize kendimizi sorgulama imkanı sunuyor. Bu günlere o soğuk, yağmurlu, kederli ve düşünceli gecelerden geldik. Umudumuzu kaybetmedik yılmadık sadece yapmamız gereken tek bir şey vardi onu yaptık takimimizi destekledik. Su günlere gelmemizin en büyük sebebi o bir avuç taraftarın içindeki sevgiyi diğerlerine aşılamasıdır. Takımımla olduğu kadar BUYUK KONYASPOR TARAFTARI ile de ciddi anlamda GURUR duyuyorum. Yazarı, çizeri, muhabiri, sosyal medya destekçisi ile herkese ama herkese teşekkür ediyorum.
Rısk almak kaybetmek degıl kazanmaktır elinize sağlık güzel bır yazı olmuş devamını bekliyoruz