​Maske Savaşları Dünyanın Maskesini Yeniden Düşürdü

Corona virüsüyle beraber dünyada değişik ve yeni tip savaşlar başladı. Eski yöntemler, -en azından bir süreliğine- bitti. Suriye'de yeni katliam haberleri duymuyoruz. Yemen’de bile taraflar aralarında -geçici süreliğine de olsa- anlaşma yaptılar. Herkes kendi derdine düştü. 

Medeni ve gelişmiş olarak bildiğimiz dünya devletleri bile halkına veya hastanede görev yapan personeline maske bulabilmenin telaşına kapıldı. Öyle ki devletler birbirlerinden maske ve malzeme çalar oldular. Hem de bunda hiçbir beis görmeden… 

Aslında onlar; böyle bir çalma, hırsızlık ve gasp işlerini ilk kez yapmıyorlardı. Bu yeni bir şey değil yani… Bugüne kadar hep güçlü olanlar, zayıfların elinde var olanı alıp kendi hesaplarına geçirdiler.  Fransa nasıl Fransa oldu? Ya da İngiltere ne ile zengin oldu? Bunun cevabını hepimiz biliriz. Hepsi sömürgeye tabi tuttukları gariban ülkeleri iliklerine kadar emdiler. Afrika'nın altınları, elmasları, değerli madenleri, hatta insan gücü nereye gidiyor. Fransa’ya veya İngiltere’ye giden tonlarca altının hesabını kim verecek?
 Şimdi altın ve madenleri bıraktılar ve daha basit maddelere yöneldiler. Hem de birbirinin elinde veya uçağında olana göz diktiler. Yani paranın ve altının da geçmediği bir dönemde sadece insani değerler yarışacaktı. Ama o da onlarda yok. Tabii maske savaşları bu kadar kızışınca bilerek veya bilmeyerek yüzlerindeki maskeleri de düşürmüş oldular. Birbirlerine ne kadar dost, ne kadar yakın, ne derece sıcak ve ciddi bir birlikteliğin(!) içinde olduklarını da göstermiş oldular. Onların birliği ve dostluğu ancak Müslümanlar karşısında belli olur. Zira “Küfür tek millettir” düsturu hiç değişmedi. 

Tabii düşen sadece bu maskeleri değildi. Bundan başka düşen maskeleri de oldu. Bir kere düşmeye başlayınca ardı arkası kesilmedi rezalet itiraflarının. “Merdi kıpti şecaatini arz etti” bir kere… Fransa'da doktorlar; “Yeni buldukları veya bulacakları aşıyı, Afrika'daki insanların üzerinde denemeyi düşündüklerini ifade ettiler.” şunu da eklediler, “Daha önce yaptığımız gibi…” yani daha önce de birçok kere bu kıtanın insanlarını kobay olarak kullandılar. Bunu biz biliyorduk. Lakin bu hengâmede medeni dünya da kendi ağızlarından itiraf etti. 

Bu haberlerin üzerine Afrika'nın birçok ülkesinde halk veya yöneticiler bu söylenen fecaate tepkiler koydular. Ancak bu tepkiler ne kadar yeterli ve gerçekçi olacak? Buna inanmak cidden çok zor. Çünkü oradaki yöneticilerin birçoklarının Fransa'dan veya İngiltere’den izin almadan o koltukta oturamayacaklarını kedileri de biliyorlar. 
Durum bu minvalde giderken birkaç Afrika bölgesinden acı haberler gelmeye başladı. Bazı haber sitelerine önce Senegal’e ait haberler düştü. Burada 7 çocuğa aşı yapıldığı, aşıdan sonra çocukların öldüğü, halkın buna tepki gösterdiği ve bu işte ihmali olanların tutuklandığına dair haberler geçti. Daha sonra bunlar yalanlanmış olsa da aslında süreç alıştırma amacıyla devam ediyor.  Daha sonra Ekvator Ginesi’nden bir başka videolu düştü sosyal medya kanallarına… Yine burada aşı yapılan 7 şahıstan ikisi ölmüş, diğer beş hasta da komaya girmişti… Bunun üzerine halk gösteri yapıyor ve işe itiraz ediyorlar. 

Kendilerini ve dünyayı kurtarmak(!) ve halkının sağlığını korumak için adamlar sürekli çalışıyorlar. Böylesi büyük fedakârlığı yapan bu gelişmiş ülkelerin medeni doktorlarına engel de olunmamalı… Tüm dünyada bu hastalık nedeniyle hayat sıkıcı olunca kimse de bu aşılar için kimin kobay olduğuna ve öldüğüne bakmayacak. Düzenek ne kadar güzel değil mi? İşte size medeniyeti dünyaya yayma konusunda son derece istekli(!) olan devletlerin ve milletlerin maskesi…  

Bu maske savaşları dünyada birçok kişinin veya devletin maskesini düşürüverdi. Ama bu maske düşüşünde yolu kesişenler sadece batının şeytanları değildi. Bizim içimizde birçok insanın da beraberinde maskesinin düştüğünü gördük.  Doğrulara doğru- yanlışlara yanlış diyemeyen, bu gördükleri rezalete rağmen çok sevdikleri batıya nasıl öykünmeye deva ettiler.  

 Biz biliyorduk da…  Onlar kendilerini göstermiş olmaktan sıkılmadılar. 

Allah daha neler gösterecek bilmiyoruz…