İnsanoğlu eğitimi sever/mi? En azından yeni nesli daha donanımlı yetiştirmek ve geleceği emanet etmek ister. Bunun için her yerde değişik yöntemler aranır. Kimin elinde ne varsa onunla çıkar bu savaşa… Yer, materyal veya diğer unsunlar çok da önemli görülmez. Önemli olan buna hazır olmak ve bunun için yola çıkmaktır. İnsan bu iş için hiç yenim/ yerim dar demez/ dememeli… Mazeret sıralayanların arzusu başkadır. İdare edin artık…
Geçen yıl Sudan’da uçsuz bucaksız sınıfları görmüştüm. Semaya kadar tavanı olan, düz arazide güneç altına oturmuş öğretmen ve öğrenciler vardı. Hallerinden gayet memnun…
Şimdi Burkina Faso’dayım. Yolumuz uzak bir köye düştü. Bu defa daha farklı bir sınıf ve eğitim ortamıyla karşılaştım. Burası özenle hazırlanmış bir yer. Köy mescidinin yanında bir yer. Ormandan kesilmiş ağaçlarla direkler dikilmiş, üzerine dallar uzatılmış. Kamışlardan ve otlardan da gölgeler yapılmış.
Afrika sıcağı için gölgelik önemli. Buna ihtiyaç var. Bu konuda sıkıntı olmamalı… İnsanın başı kaynar burada… Hele güneşin olduğu bir saatte orada oturup ders yapmak… Allah korusun… Akşamları zaten mümkün değil… Zira ay ışından başka bir aydınlatma yok.
Ama buradaki hazırlık sadece gölge ile kalmamış. Emek verilmiş ve ortam tam eğitim için hazırlanmış. Bu konuda mühendislik çalışması yapan her kimse ileri düzeydeki eğitim ortamlarını tanıyan ve yeniliğe açık olan birisi olmalı…
Sıra yerine yerlere uzun ağaçlar konulmuş. En öndeki ağaç yere sabitlenmiş. Bir arkası öndekine göre biraz yükseltilmiş. Diğeri de ona göre daha yüksek olarak tasarlanmış. Böylece yükseltilerek ağaçlar oturak olarak konulmuş. Yani modern eğitim kurumlarının amfi sınıfları örnek alınmış. Yani gayet modern bir sınıf ortamı olmuş. Burada utanma duygusunu kaybetmemiş küçük kızları, minik gözleriyle erkek çocuklarını ve delikanlılığa yaklaşmış daha ileri yaştaki gençleri bulduk.
Gözlerindeki ışıltıya bakılırsa bunlar hayatlarından memnun. Her grubun ayrı bir sınıfı yok. Sınıflar akıllı veya etkileşimli tahtalarla donatılmamış. Hepsi aynı yerde birlikte etkileşimli dersleri işliyor. Tahtası değilse de öğrencileri etkileşimli… Ön tarafta seyyar olarak arada bir kullanılabilen ayaklı ve seyyar bir yazı tahtası var. Tebeşirle yazılabilen…
Afrika’da eğitim daha çok kulağa hitap eder. önemli olan aynı ortamda derse kulak vermektir. Nice hafızlar vardır ki sadece dinleyerek ezberlemiştir. Onlar için eğitim; dinlemek ve okunanı tekrar etmektir. Bu nedenle şartları karşılayacak bir mekân, bir öğretmen, bir de onlara kulak verecek öğrenci… Hepsi bu kadar... Yeterlidir onlar için..
Bir gün yolunuz böylesi içinizi ısıtacak ve sizlere farklı duyguları yaşatacak eğitim ortamlarına düşerse; eliniz boş gitmeyin. Basit bir şekerle bile olsa onların yüzlerinde güllerin açmasına sebep olabilseniz.
Bir de zaman ayırın ve onlara kulak verin. Sizler için okuyacakları vardır. Bildiklerini göstermekten ve onları paylaşmaktan asla çekinmezler. Büyük bir mutluluk içinde sizlere sunarlar.
Eğer hayatınız bizler gibi eğitim kurumlarında geçmişse ve halini beğenmeyen birçok öğrenci ve öğretmenin şikâyetleri sizleri bunaltmışsa… Tam kapanmayan kapı, az yanan kalorifer, iyi açılmayan pencere, havasız kalan sınıflar varsa… Sınıfı bu yıl güney veya kuzey tarafa denk geldiği için psikolojisi bozulan öğrencileriniz olmuşsa… Derin bir iç çekip, “Haline şükretmeyi bilmeyenlere yuh olsun” diye bağırmak hakkınız olsun. Köyde sizleri meraklı, mahcup ve hayran gözlerle izleyen insanlar vardır. Onlar sizin söylediğinizi anlamayacaktır. Serbestçe bağırıp içinizdeki ateşi boşaltabilirsiniz.
Yalnız gidemeyecekler için rehberlik yaparım…
Yeter ki eğitim olsun… Unutmayın bu, sizi tedavi edecek çok güzel bir eğitimdir.
