İstanbul'un sefiri Konyaspor
Paylaş:
6 Ocak 2021
Öncelikle Konyaspor’umuzu dünkü muhteşem galibiyetinden dolayı tebrik ediyorum , bu galibiyete ve üç puana bu kritik süreçte çok ihtiyacımız vardı. Onca eksiğe, aksaklığa ve hakeme rağmen hakkıyla kazanmasını bildi ve camiayı sevindirdi.Konyaspor bu sonuçla ligde 17 yıl aradan sonra Galatasaray ‘ı yenip bu talihsizliğe de bir son vermiş oldu ayrıca ligin ilk yarısında üç İstanbul takımını da yenerek taraftarına ekstra bir mutluluk daha yaşattı.
Maçtan önce İsmail Kartal'ın açıklamalarını dinleyince nasıl bir çaresizlik yaşadığını görebiliyorduk üst üste gelen sakatlıklar ve bir türlü geri dönemeyen futbolcular bir yana sürekli oynayan ve üzerlerine daha fazla yük binen futbolcuların yorgunluğundan da muzdaripti ve bu olağan dışı durum altında kadro kurmakta çok fazla zorlandığını vücut dili ve söylemlerinden anlayabiliyorduk. Her ne kadar maça bu şartlar altında çıkılmış olsada ilk düdükten sonra izlediğimiz Konyaspor takımı bu eksikleri aklımıza hiç getirmedi. Sahaya çıkan on birimiz elinden geleni yapıyordu , attığımız gol ile birlikte oyun üstünlüğü tamamen bize geçmiş ve rahatlamıştık. Rakibin zaten olmayan gardı düşmüşken ikinci ve üçüncü golü bulmamız içten bile değildi. Lakin son zamanlardaki kronik sorunumuz yeniden nüksetti ve basit hatalardan kaynaklı çok basit bir gol yiyerek devreyi berabere tamamladık.
İkinci devrenin başında gelen golle fişi çekmeyi beklerken hem hücum oyuncularımızın keyfiyeti hem de hakemin rakibi oyuna ortak etme arzusuna kurban edildik. Şükür ki tam moralimiz bozulup belkide oyundan düşecekken Abdülkerim’in ısrarı ve azmiyle kazandığımız penaltı ve buna mukabil Uğur ‘un golü ilaç gibi geldi . Bundan sonra ipleri tamamen eline alıp rakibi oyundan düşüren Konyaspor Kravets’in şık golüyle de farkı açmasını bildi. Bu dakikadan sonra maçın beşe altıya gitmesi kesinlikle sürpriz olmazdı, fakat fırsatları değerlendiremeyip son dakikaları yine tırnaklarımızı yiyerek geçirmek zorunda kaldık.
Özellikle takımın yarısı sakat ve bütün yükün on iki - on üç oyuncunun üzerine daha fazla bindiği bu sancılı süreçten alnının akıyla çıkan teknik ekip ve sahada elinden geleni yapan oyuncu grubunu tebrik ediyoruz. Bir önceki Hatay ve bu maçta sahaya karakterlerini koyarak takımı düzlüğe sağ salim çıkarmayı bildiler ve 16 hafta itibariyle 22 puan topladılar.
Bu saatten sonra artık top yönetim kurulunda kısıtlı imkanlarla bu puanı toplayan teknik ekibin elini biraz daha güçlendirmeli ve takımı bir tık daha ileriye taşımanın hesabını yapmalılar, oyun kalitemizi ve takımımızı yukarı taşıyacak 3 yada 4 net transfer ile takım takviye edilirse bu sezon ligi çok daha rahat bir yerde bitirebiliriz belkide bu ligin bize ara ara sunduğu fırsatları değerlendirerek sıralamada sezon başı hedefimizin üstünde de olabiliriz , bu gayet mümkün. Şunu da belirtmeden geçmeyelim; Yapılması düşünülen transferler Eduok, Shengelia , Cikaleshi tarzı idare eden futbolcular gibi olacaksa hiç yapılmaması daha iyi olur eğer kaliteli transfer imkanı yoksa genç oyuncu takviyeli kadro ile yola devam etmek bizim için daha faydalı olacaktır en azından gelecek adına.
Maçtan önce İsmail Kartal'ın açıklamalarını dinleyince nasıl bir çaresizlik yaşadığını görebiliyorduk üst üste gelen sakatlıklar ve bir türlü geri dönemeyen futbolcular bir yana sürekli oynayan ve üzerlerine daha fazla yük binen futbolcuların yorgunluğundan da muzdaripti ve bu olağan dışı durum altında kadro kurmakta çok fazla zorlandığını vücut dili ve söylemlerinden anlayabiliyorduk. Her ne kadar maça bu şartlar altında çıkılmış olsada ilk düdükten sonra izlediğimiz Konyaspor takımı bu eksikleri aklımıza hiç getirmedi. Sahaya çıkan on birimiz elinden geleni yapıyordu , attığımız gol ile birlikte oyun üstünlüğü tamamen bize geçmiş ve rahatlamıştık. Rakibin zaten olmayan gardı düşmüşken ikinci ve üçüncü golü bulmamız içten bile değildi. Lakin son zamanlardaki kronik sorunumuz yeniden nüksetti ve basit hatalardan kaynaklı çok basit bir gol yiyerek devreyi berabere tamamladık.
İkinci devrenin başında gelen golle fişi çekmeyi beklerken hem hücum oyuncularımızın keyfiyeti hem de hakemin rakibi oyuna ortak etme arzusuna kurban edildik. Şükür ki tam moralimiz bozulup belkide oyundan düşecekken Abdülkerim’in ısrarı ve azmiyle kazandığımız penaltı ve buna mukabil Uğur ‘un golü ilaç gibi geldi . Bundan sonra ipleri tamamen eline alıp rakibi oyundan düşüren Konyaspor Kravets’in şık golüyle de farkı açmasını bildi. Bu dakikadan sonra maçın beşe altıya gitmesi kesinlikle sürpriz olmazdı, fakat fırsatları değerlendiremeyip son dakikaları yine tırnaklarımızı yiyerek geçirmek zorunda kaldık.
Özellikle takımın yarısı sakat ve bütün yükün on iki - on üç oyuncunun üzerine daha fazla bindiği bu sancılı süreçten alnının akıyla çıkan teknik ekip ve sahada elinden geleni yapan oyuncu grubunu tebrik ediyoruz. Bir önceki Hatay ve bu maçta sahaya karakterlerini koyarak takımı düzlüğe sağ salim çıkarmayı bildiler ve 16 hafta itibariyle 22 puan topladılar.
Bu saatten sonra artık top yönetim kurulunda kısıtlı imkanlarla bu puanı toplayan teknik ekibin elini biraz daha güçlendirmeli ve takımı bir tık daha ileriye taşımanın hesabını yapmalılar, oyun kalitemizi ve takımımızı yukarı taşıyacak 3 yada 4 net transfer ile takım takviye edilirse bu sezon ligi çok daha rahat bir yerde bitirebiliriz belkide bu ligin bize ara ara sunduğu fırsatları değerlendirerek sıralamada sezon başı hedefimizin üstünde de olabiliriz , bu gayet mümkün. Şunu da belirtmeden geçmeyelim; Yapılması düşünülen transferler Eduok, Shengelia , Cikaleshi tarzı idare eden futbolcular gibi olacaksa hiç yapılmaması daha iyi olur eğer kaliteli transfer imkanı yoksa genç oyuncu takviyeli kadro ile yola devam etmek bizim için daha faydalı olacaktır en azından gelecek adına.