Son Dakika Haberler

Haşim Akın

Haşim Akın

​İMTİHAN İŞTE…

19 Wednesday 2020
Uzun zamandır bu köşe için yazı hazırlayamadım.  Şimdi Burkina Faso’da olduğuma göre başlamam lazım.  Mart ayında corona nedeniyle başlayan kargaşada biz, çareyi acilen yurda dönmekte bulanlardan olduk. Beş aya yakın bir beklemenin sonunda 9 ağustos günü uçağa bilet bulunabildi. Şimdi yola düştük. Her veda buruk olur. Bu veda, başka bir burukluğu yaşattı. Babam ve annem bir gün önce “köyde salgın çoğaldı” diye Konya’ya döndüler. Onlarla sadece kapıdan gözle-sözle vedalaştım. Ellerini bile öpemedim. Tekrar öpebilmeyi umut ederim. Ailem ise daha başka…
 
Eskiden yaptığımız yolculuklara göre farklı tarzda bir yolculuk oldu bu... Ama başladık ve bitirdik. Yoğunluk nedeniyle valizlerimizin bizimle beraber gelemeyebileceği bilgisi önceden gelmişti. Kendimizce buna bir çözüm bulmuştuk. Biz bulduğumuz çözüme güvenince, eşyaların bizimle beraber gideceğine onan güvenimiz de artmıştı. Ama Burkina’ya inince şoku yaşadık. Kula bağlanan ümitlerin suya düşüp yok olma ve şok yaşatma ihtimali çok yüksektir. Sanki Allah, bazen kullarının başka bir kulun kapısını çalmasını da istemiyor. Sonuçta hiçbir valizim gelmedi. Bir sonraki uçak dört gün sonra gelecek. Onda gelir mi ya nasip…
 
Kıyafetler yok. Özel eşyalar. Bilgisayarım da dâhil… En önemlisi de bozulacak yiyecekler var. İşte tam da burada 100 yıl kullarını uyutup da yemeklerini bozmayan Allah’ın gücü aklınıza geliyor ve dua ediyorsunuz. Başka bir çare de yok. Ertesi gün THY bürosuna gittik. Onlar bizden de dertli. Valizlerin numaralarını aldılar. Sadece kişisel valiz olan iki eşyanın gelebileceğini söylediler. Buna da razı olduk. 
 
Ama dört gün sonra gene hiçbir eşyam gelmedi. Yapacak bir şey yok. Üç gün sonra sadece iki parça eşyam geldi. Şükür ki en önemli olanları gelmiş. Tabi bir kısım yiyecekler bozulmuş. Hayırlısı olsun bakalım. Buradaki yiyeceklerimizin %80 i Türkiye’den getirmek zorundayız. 
Bu günlerde biraz rahatsızım. Önce boğaz ağrısı, başa ağrısı, ishal ve öksürük diye devam etti. Birazını evde karşıladık. Ama öksürük çok artınca doktora gideceğiz. Bir de corona için test vereceğiz. Korkumuz burada bulaştırmış olmak… 
 
  İbrahim ile yola çıktık. Biles Compore hastanesinde yapılıyormuş. Hastaneye ulaştığımızda girişe kurulmuş bir çadır gördük. Bize de yapılan tarif böyle bir yerdi. Adamlar tam da kapatıyorlarmış. Neyse rica ettik ve testimizi almaya karar verdiler. Ben buraya gelmeden önce de Konya’da da test vermiştim. Gerçekten zor bir testti. Uzun bir çubukla önce boğazımın içini sonra da burun deliklerimin çok ileri noktalarını karıştırmışlardı. Türkiye’de yurt dışına çıkacak olanlar bankaya yatırdıkları para karşılığı test yaptırıyorlar. Normal vatandaşı için de çok zor olduğunu biliyorum. Hastalık semptomları çok ciddi olmadıkça test yapılmıyor. 
 
Ama burada beyanla test yapılıyor ve ücretsiz. Çok ilginç geldi. Elbette teste ihtiyaç duyan insan sayısı Türkiye gibi değildir. Zira ülkede corona hastalığının adı bile yok. Ama gene de böyle bir hizmet veriliyor olması çok hoşumuza gitti. Bana “testi ağızdan mı yoksa burundan mı alalım?” diye sordular. Ben de burun dedim. Ağız desem ne olurdu bilemem. Konya’da duyduğum acının on katını bana yaşattılar. Bir yandan arada bir sıkıştıran öksürük var. Burnum sürekli akıyor. Öbür yandan içini kurcalayınca hapşırık tuttu… İnsanın sabretmesi ve uslu bir şekilde oturabilmesi elinde değil. Bayağı zahmetli olsa da işimiz bitirip ayrıldık. Burnumdaki acıyı bir gün hissettim. 
 
Öksürük için başka bir hastaneye daha gideceğiz. Bir özel hastaneye geldik. Kayıt yaptırdık. Başörtüsünden Müslüman olduğu anladığım bir bayan doktor, odasına aldı. Oturduk. Önce kendisini tanıttı. Doktor olan dostlarım alınmasın ama ilginç geldi. Burası özel hastane ve çok yoğun değil. Ama tanışarak başlama, ilk kez gördüğümüz farklı bir uygulama idi. Biz de sırayla kendimiz tanıttık. Sonra hastalığımızı dinledi. Doktor; tipik Burkinalı, hiç acelesi yok. Zira burada, “bir iş ne kadar yavaş yapılırsa o kadar kaliteli ve güzel olur.” Buna inanırlar. Bekledik. Muayene etti. Ateş, tansiyon, sırt ve göğüs dinlemeleri… Reçeteyle beraber malarya ve denk hastalığı için tahliller istedi. Şayet bu hastalıklardan birisi olursa bizi arayacağını söyledi. 
Kan alan görevliler her hastada ayrı bir eldiven kullanıyor. Bu konuda çok hassaslar. Buna daha önce de şahit olmuştum. 
 
Asıl şoku eczanede yaşadım. İlaç almak için bir eczaneye uğradık. Kapıda bir görevli bekliyor. İçeri girmek için ondan onay gerek. O da bize kapı önüne kurulmuş düzeneği gösterdi. Altında musluğu olan bir bidon var. Yanında da sıvı sabun... Önce her gelen elini bir güzel yıkayacak, bayan da peçetesini verecek ve ondan sonra içeriye girecek… Düşünün biran böyle bir uygulama Türkiye’de de yapılsa… 
 
İlaçlarımı kullandım. Hamdolsun ben bu satırları yazarken öksürüğümün daha hafif hale geldiğini gördüm. Hem covit 19 sonucum gelecek. Hem de diğerleri. “Coronaya burada yakalanmak zordur, riski çoktur” diye apar topar Türkiye’ye dönüp orada beş ay kalmak ve sonra dönüp burada hasta olmak kaderde yazılmış bir mukadderat ise; kaçışı yok yani.   Burası imtihanlar memleketi. Yarın hangi imtihan sorusu bizim önümüze çıkacak bunu bilemiyoruz.  Sabah ola hayrola...

Yorumlar

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
  • Adem Kargülü

    Rabbim Şafi ismiyle iz bırakmayan bir şifa versin Haşim hocam tuhurun inşallah.

    • Cevapla
    • Begen (1)
    • Begenme (0)
  • Sinan karaca

    hocam çok geçmiş olsun Rabbim acil şifalar versin inşallah dua eder dua bekleriz

    • Cevapla
    • Begen (1)
    • Begenme (0)
  • Sami

    Abicim allah şifa versin

    • Cevapla
    • Begen (1)
    • Begenme (0)
  • Mustafa DEMİR

    Geçmiş olsun Allah şifa versin inşallah hocam

    • Cevapla
    • Begen (1)
    • Begenme (0)
  • Ziya Eser

    Geçmiş olsun Haşim bey kardeşim, siz Allah’ın izniyle dünya imtihanınızı büyük hizmetlere imza atarak başarıyla yürütüyorsunuz. Allah yar ve yardımcınız olsun inşallah. Kırklareli den selam ve muhabbetlerimle. Ziya Eser

    • Cevapla
    • Begen (1)
    • Begenme (0)
  • Nadire Gök

    Geçmiş olsun Allah şifalar versin evlatlarınıza bağışlasın. Hayırlı sağlıklı uzun ömürler dilerim.

    • Cevapla
    • Begen (1)
    • Begenme (0)
  • M.sami Büyüktütüncü

    Geçmiş olsun RABBİM HAYIRLI SIFA VERSİN

    • Cevapla
    • Begen (1)
    • Begenme (0)
  • Ahmet Can

    Allah şifalar versin inşallah geçmiş olsun

    • Begen (1)
    • Begenme (0)
  • Haşim

    Allah razı olsun abi

    • Begen (1)
    • Begenme (0)
  • Fırat Ayhan

    Rabbimiz cc Sonumuzu Hayr Eylesin inşallah Ömrünüzü bereketli kılsın insAllah

    • Cevapla
    • Begen (2)
    • Begenme (0)
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English