Düğün/ Düğüm
Paylaş:
16 Mart 2020
Bir garip ölmüş diyeler,
Üç günden sonra duyalar,
Soğuk su ile yuyalar,
Şöyle garip bencileyin…
Bir gül bahçesi olmaya aday Burkina Faso’da her şey gül gibi gitmiyor elbette… Dikenleri de var. Beraber çalıştığımız ve yolculuklar yaptığımız İ’yi bilmezsiniz siz. Hayat, hepimiz için imtihanlarla doludur. Onun için başka bir dizi imtihanlar yumağıdır hayat...
Annesi onun doğumundan kısa bir süre sonra vefat etmiş. Akrabalar bebeği sahiplenmiş. Babaannesinin bir akrabası bu bebeğe kol kanat germiş. Orada büyümüş ve ortaokul sonuna kadar onlarla kalmış. Bu aile onu çocukları gibi bilmiş ve büyütmüş. Hala doğduğu şehre gittiğinde onlara misafir olur. Bir yetime kol kanat germekle ilgili hadisi şeriflerin müjdesi bunlara ne güzel de uyuyor… Hz. Muhammed’in (SAV) “Cennette böyle (işaret parmağı ile orta parmağını birleştirerek) beraber olacağız” buyurduğu zümreden olurlar inşallah.
Bu aileyi daha önce Kaya şehrine yaptığımız bir ziyarette tanımıştık. Bu Pazar günü bu aileye yeniden misafir olacağız…
Baba mı? Babası eşinin vefatından sonra bir daha evlenmiş. Ama eski hanımın vefatına çok üzülmüş. Bu üzüntü de onda bir kısım rahatsızlıklara sebep olmuş. Gelen ikinci hanım da üç çocuğu olmasına rağmen buna dayanamamış ve gitmiş. İkinci hanımdan olan çocuklar büyük abiyle tanışmıyor bile… Adam da köyün dışında boş bir arazide kendisine yaptığı bir kulübede tavukları ve birkaç hayvanıyla yaşıyor.
Yaşadığı bu küçük kulübesini de gördüm. Bir süre kafa dinlemek ve sessizce namaz kılıp ibadet etmek için güzel bir yer. Lakin bir hayat burada nasıl biter bilemem…
Bizim İ. liseyi bitirmiş ve bir iş bulmuş. Bu hafta evlenecek. Böylesi bir mutluluğa biz de katkıda bulunmaya çalıştık. Evleneceği kızın da babası yıllar önce ölmüş. O da yetim. Yani “tencere - kapağı” gibi bir şey…
Burada düğünler camide yapılır. Orada nikâh kıyılır, kızın mehri verilir ve iş tamamlanır. Nikâhın kıyılacağı camiyi seçme yetkisi kız tarafındadır. Nikâh kızın amcalarının olduğu şehirde yapılmış. (Baba öldüğü için kızın velayeti burada amcaya geçer.) Buna ilave olarak bir de velime yemeği verilebilir.
Pazar günü de velime yemeği olacak. Yolları bilen bir yerli arkadaşla yola çıktık. Epeyce gittik. Şehrin çok uzak bir mahallesinde evi bulduk. Tozlar içinde elektrik ve suyun olmadığı bir mahalle burası… Samimiyetin ve fedakârlığın ısıttığı ve renk verdiği bir mahalle… Öğle namazı için gittiğimiz mescidin minikliği bile buna delildi… Ancak emsallerine göre çok düzenli ve lüks bir evde misafir edildik.
Bebekliğini ve çocukluğunu geçirdiği ailenin evi burası... Şimdi de onlar gene düğüne ev sahipliği ve aile büyüklüğü yapıyorlar. Hem babasıyla hem de buna hamilik yapan kadınlarla ve evin erkeğiyle de görüştük. Karşılıklı dualarla ayrıldık. Gerçekten insanın içi bir hoş oluyor. Bir garip çocuk düğün yapacak işte…
Babası burada olsa da yetim işte… Lakin gene de böylesi bir hamiyet gösterilmesi insanı çok mutlu ediyor. Keşke hep böyle olabilsek… Garibin düğünü de böyle oluyormuş… Yanında sınıf arkadaşları vardı. Bizler gittik. Hepsi çok mutlu oldular. Bu kadar dua ve güzel temennileri biriktirmek benim için büyük bir mutluluk oldu.
Müslüman hanımların düğüne gidince kıyafetlerindeki sınırlandırmaların kaldırılması kuralı() sadece bizde değilmiş. Bundan yaklaşık 50 yıl öncesine ait bir Fransız modası olan kıyafet, Müslüman hanımlar için düğünde mubah() oluyor. Diğerleri gündelik olarak giyiyorlar bunu... Bu durumu burada bunu bir daha görme acısını yaşadım.
Misafir bir evde bir garip düğününe iştirak ettik. Ona düğün, bizim boğazımıza düğüm kaldı.
Merak edenler için bir not: Burada 3000 TL ye mütevazı bir düğün yapmak mümkün. 5000 TL olursa bayağı rahat bir düğün olur. (Orada buna gelinlik bile kiralanmaz…)
Burada yetim de çok gariban da…
Üç günden sonra duyalar,
Soğuk su ile yuyalar,
Şöyle garip bencileyin…
Bir gül bahçesi olmaya aday Burkina Faso’da her şey gül gibi gitmiyor elbette… Dikenleri de var. Beraber çalıştığımız ve yolculuklar yaptığımız İ’yi bilmezsiniz siz. Hayat, hepimiz için imtihanlarla doludur. Onun için başka bir dizi imtihanlar yumağıdır hayat...
Annesi onun doğumundan kısa bir süre sonra vefat etmiş. Akrabalar bebeği sahiplenmiş. Babaannesinin bir akrabası bu bebeğe kol kanat germiş. Orada büyümüş ve ortaokul sonuna kadar onlarla kalmış. Bu aile onu çocukları gibi bilmiş ve büyütmüş. Hala doğduğu şehre gittiğinde onlara misafir olur. Bir yetime kol kanat germekle ilgili hadisi şeriflerin müjdesi bunlara ne güzel de uyuyor… Hz. Muhammed’in (SAV) “Cennette böyle (işaret parmağı ile orta parmağını birleştirerek) beraber olacağız” buyurduğu zümreden olurlar inşallah.
Bu aileyi daha önce Kaya şehrine yaptığımız bir ziyarette tanımıştık. Bu Pazar günü bu aileye yeniden misafir olacağız…
Baba mı? Babası eşinin vefatından sonra bir daha evlenmiş. Ama eski hanımın vefatına çok üzülmüş. Bu üzüntü de onda bir kısım rahatsızlıklara sebep olmuş. Gelen ikinci hanım da üç çocuğu olmasına rağmen buna dayanamamış ve gitmiş. İkinci hanımdan olan çocuklar büyük abiyle tanışmıyor bile… Adam da köyün dışında boş bir arazide kendisine yaptığı bir kulübede tavukları ve birkaç hayvanıyla yaşıyor.
Yaşadığı bu küçük kulübesini de gördüm. Bir süre kafa dinlemek ve sessizce namaz kılıp ibadet etmek için güzel bir yer. Lakin bir hayat burada nasıl biter bilemem…
Bizim İ. liseyi bitirmiş ve bir iş bulmuş. Bu hafta evlenecek. Böylesi bir mutluluğa biz de katkıda bulunmaya çalıştık. Evleneceği kızın da babası yıllar önce ölmüş. O da yetim. Yani “tencere - kapağı” gibi bir şey…
Burada düğünler camide yapılır. Orada nikâh kıyılır, kızın mehri verilir ve iş tamamlanır. Nikâhın kıyılacağı camiyi seçme yetkisi kız tarafındadır. Nikâh kızın amcalarının olduğu şehirde yapılmış. (Baba öldüğü için kızın velayeti burada amcaya geçer.) Buna ilave olarak bir de velime yemeği verilebilir.
Pazar günü de velime yemeği olacak. Yolları bilen bir yerli arkadaşla yola çıktık. Epeyce gittik. Şehrin çok uzak bir mahallesinde evi bulduk. Tozlar içinde elektrik ve suyun olmadığı bir mahalle burası… Samimiyetin ve fedakârlığın ısıttığı ve renk verdiği bir mahalle… Öğle namazı için gittiğimiz mescidin minikliği bile buna delildi… Ancak emsallerine göre çok düzenli ve lüks bir evde misafir edildik.
Bebekliğini ve çocukluğunu geçirdiği ailenin evi burası... Şimdi de onlar gene düğüne ev sahipliği ve aile büyüklüğü yapıyorlar. Hem babasıyla hem de buna hamilik yapan kadınlarla ve evin erkeğiyle de görüştük. Karşılıklı dualarla ayrıldık. Gerçekten insanın içi bir hoş oluyor. Bir garip çocuk düğün yapacak işte…
Babası burada olsa da yetim işte… Lakin gene de böylesi bir hamiyet gösterilmesi insanı çok mutlu ediyor. Keşke hep böyle olabilsek… Garibin düğünü de böyle oluyormuş… Yanında sınıf arkadaşları vardı. Bizler gittik. Hepsi çok mutlu oldular. Bu kadar dua ve güzel temennileri biriktirmek benim için büyük bir mutluluk oldu.
Müslüman hanımların düğüne gidince kıyafetlerindeki sınırlandırmaların kaldırılması kuralı() sadece bizde değilmiş. Bundan yaklaşık 50 yıl öncesine ait bir Fransız modası olan kıyafet, Müslüman hanımlar için düğünde mubah() oluyor. Diğerleri gündelik olarak giyiyorlar bunu... Bu durumu burada bunu bir daha görme acısını yaşadım.
Misafir bir evde bir garip düğününe iştirak ettik. Ona düğün, bizim boğazımıza düğüm kaldı.
Merak edenler için bir not: Burada 3000 TL ye mütevazı bir düğün yapmak mümkün. 5000 TL olursa bayağı rahat bir düğün olur. (Orada buna gelinlik bile kiralanmaz…)
Burada yetim de çok gariban da…