Bugün 9 Mart… Dün de Mart ayının sekiziydi. Biliyorum bu cümleme kızanlar olacak. “Biraz sonra akşam olacak” diye twitterda mesaj atıp da milyonları peşinden sürükleyen soytarılara mı benzedin? diye kızacaklar. Ama kızmanıza gerek yok. Allah, öylesi haddini bilmezlere benzemekten ve onlara özenmekten hem beni hem de tüm ümmet-i Muhammed’i korusun…
Dün dünya kadınlar günü olarak kutlandı. Bugün de ertesi yani… Dün onların yaşadıkları ayrıcalıklar bitti ve hayat normale döndü bugün. Yüzlerce kutlama ve nutuklar da son buldu. Dün niçin vardı? Düne özel neler yaşadılar diye soran olur diye başladım yazıma…
1857 yılında Amerika’da kapitalizmin kökleri sağlamlaştırılmaktadır. Çok çalışan, az kazanan ve patronun cebi için her şeye katlanmak zorunda olan bir toplum vardır önlerinde... Bir grup tekstil işçisi kadın, daha insanca çalışma şartlarını isteme ayıbını () işlerler. Çıkan gösteriyi bastırmak için 120 civarında kadın yakılır ve zaferi () kazanır patronlar... 53 yıl sonra bu utancı kapatmak için kadınlara bu günü hediye () ederler. Bir tür vicdan rahatlatma operasyonu yani… Bilahare bu gün yani 8- Mart, kadınların günü olur. Diğerleri kimin mi? Bunu siz daha iyi bilirsiniz.
Dünyanın birçok yerinde bu gün, özel programlarla kutlandı. Bir ülkedeki kutlama ve tatillerin çok olması, geri kalmışlığın bir göstergesidir. Burkina Faso, tatil cenneti bir ülkedir. Kadınlar günü de bu bağlamda tatildir. Kime mi tatil? Tabi ki kadınlara ve kadınlar üzerinden geçinen herkese tatil... Türkiye’de bu günü bilmeyen ve hatırlamayan birçok insanı bulmak mümkündür. Çünkü resmi tatil değil.
Burkina Faso’da bu durum daha farklıdır. Güne özel kutlamalar yer alır burada… Bunların birkaçını saysam bizim memleketin kadınları nelerden mahrum() kaldıklarını anlayıp üzüleceklerdir. Ama ben gene de sayayım.
Bu gün tatildir. Şayet 8 Mart Pazar gününe rastlarsa tatil pazartesi gününe kayar. Tabi yaşadığı hayatın zorluğu bir yana o günün kendisi için tatil olması Afrika kadınına ayrı bir mutluluk() veriyor olmalı.
Kime mi tatil? Elbette tatil gibi özel bir nimeti sadece kadınlar kendi başına yiyecek değil ya… Erkekler de ona eşlik edecekler…
Birçok evde dün kadınlar yemek pişirmedi. Yemeği ya erkekler pişirdi veya kadınlar gruplar halinde lokantalara gidip ve orada yemeğini yediler. Akşamüzerine doğru lokanta benzeri yerlerin doluluğundan anladım ki haber doğru.
Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da güne özel kumaş üretildi. Neredeyse tüm kadınlar aynı kumaşı alıp elbise diktirdi. “Pişti olmak” diye bir korku burada yoktur. Bir lokantaya gelen kadınların çoğu da aynı renk kıyafet giymişti. (Konu kadın olunca, onu mutlu etmek ve onun bu sevincinin arasında tekrar onun sırtından geçinmek en önemli amaçtır.)
Son yıllarda aynı desenden ama değişik renklerde kumaşlar üretiliyor. Ne güzle değil mi? Seçim şansı var… Geçen hafta başka bir iş için büyük bir kumaş mağazasına gitmiştim. Merak edip baktım ama bu yılın modalarını görme imkânım henüz olmamıştı. Ama dün bunları gördüm..
Bu kumaşları sadece kadınlar kullanmaz. Onların mutluluğuna destek olmak isteyen erkekler de kullanabilir…
Ülkede yaşayan tüm kadınlar bu ayrıcalıklı nimetten yararlanır mı? Elbette değil…
Ücra bir köyde yaşayan ve her gün 5-10 km ilerdeki bir su kaynağından su taşıyan bu kadının nesine gün…
Meralarda toprağı süpürge ile toplayıp bunu rüzgârda savuran, tozunu ayıkladıktan sonra toprağını, kumunu ve çakılını ayıran ve akşam da bir ekmek parası karşılığı bunu inşaatçılara satan kadınlar için değil bu 8 Mart…
Sabah namazından daha erken bir saatte bisikletiyle yola düşen, şehir dışındaki tarlalardan sebze ve meyve satın alan ve yol kenarlarında sırtındaki bebeğiyle akşama kadar sebze- meyve satan kadınlar belki de hiç duymadı bu günü… (Bugünlerde hava sıcaklığı + 40 C yi geçti. )
Bu durum, cebinde harcayacak parası olanlar içindir. Onları mutlu ediyormuş gibi yapıp gene kazanmanın kolay yoludur bu… Bu ve benzeri günlerin en temel özelliği ekonomiyi canlı tutma amacına yöneliktir. Her yıl yeni hediyeler üretilir, satılır ve sömürü devam eder. Kimin ne anladığı çok da önemli değildir.
Emperyalist düzenin kural koyucuları bir insanı severken de döverken de kazanmayı hedefler… Onlar için önemli olan kazanmaktır. Kimden ve hangi yolla kazandıklarının da önemi yoktur. Bunun ahlaki olması gibi bir gerekçesi de yoktur.
Bir kadınlar günü daha bitti. Gelecek yıl için plan yapanlar olacaktır… Ne mutlu değil mi?
