MESLEK SEÇERKEN
Sınavlar bitti. Şimdi sırada üniversite ve meslek seçimi var.
Peki, hangisi daha önemli?
Kimilerine göre, bilinen bir üniversite olsun da, hangisi olursa olsun. Kimilerine göreyse, önemli olan meslek, o fakülteye girsin de Türkiye’nin neresi olursa olsun, hiç önemi yok. Bazıları için de ne meslek ne üniversitenin bir önemi var. Onlar için önemli olan yaşanılacak kent. O kente gitsin yeter, gerisi hiç önemli değil. Bu eğilim iyice artmaktadır. Aile ortamından ve bulunduğu şehirden uzaklaşmak birçok gencin tek hedefi haline gelmiştir. Oysaki meslek seçimi küçümsenmeyecek bir karardır.
Meslek, bir kimsenin geçimini sağlamak için yaptığı sürekli iş olarak tanımlanır. Herkesin geçimini sağlayabilmek için yapacağı düzenli ve sürekli bir işinin olması zorunlu bir gelişim görevidir. Meslek seçimi ise insanın yaşamında verebileceği en önemli temel kararlardan biridir. Çünkü “ben şu mesleği seçiyorum” derken, ya da “hayır ben bu mesleği değil, şu mesleği istiyorum” derken aslında mesleği seçmekle birlikte, o mesleğin getirdiği yaşam tarzı da seçilmiş olunmaktadır. Bir mesleği seçmekle, hayat çizgisinde pek çok konu da bu seçime bağlı olarak etkilenmektedir.
Örneğin gelir düzeyi, yaşanılacak olan çevre, toplumsal ilişkiler, eş seçimi, çalışma koşulları prestij, statü vb. Öyleyse meslek seçimi iyi iyi düşünülüp, gerekli analizler yapıldıktan sonra alınması gereken önemli bir karardır. Bu karardan geri dönmek bazen çok yorucu ve zaman alıcı bazen de imkansızdır. Böyle bir duruma düşmemek için meslek seçiminin öncesinde önce kişinin kendini tanıması ve meslekleri de iyi analiz etmiş olması gerekir.
Yine yapılan en büyük hatalardan birsi de, iyi bir üniversite gitmek adına, hiç de geleceği olmayan bir mesleği seçenler. Üniversite bir etikettir. Bunu yok sayamayız. Ama gittiğimiz bölümün önü kapalıysa, üniversitenin bu konuda bize katacağı pek bir şey olmaz. “Çift ana dal yaparım” veya “bölüm değiştiririm” diye giden ama umduğunu bulamayan birçok öğrenci var.
Bir meslekte mutlu olabilmenin en önemli faktörü, ilgi ve yeteneklerin, mesleğin gerektirdiği ilgi ve yeteneklerle çakışıyor olmasıdır. Bu yüzden seçilecek olan mesleğin gerektirdiği ilgi ve yeteneklerin neler olduğu araştırılmalı, kişinin söz konusu yeteneklerin ve ilgilerin ne kadarına sahip olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Konuyu bir örnekle açıklayalım: Doktor olabilmek için akademik yeteneğe (sözel, sayısal, şekil) ihtiyaç vardır. Ancak diş doktoru olabilmek için hem akademik yeteneğe hem de el becerisine ihtiyaç vardır. Eğer akademik yeteneği çok iyi, ancak el becerisi çok kötü olan birinin diş doktoru olması kuşkusuz o mesleğin gereklerini gerektiği gibi yapamamasına neden olacaktır. Keza sayıları seven, sayısal düşünmekten zevk alan bir kişinin, edebiyat bölümünde okuması da yanlış bir seçim olacaktır.
Tercihler konusunda herkesi kafası karışık. Sınav sistemi ve eğitim sistemi, meslek seçimi üzerinde durmadığı için yapılan seçimlerin çoğu yanlış sonuçlar vermektedir. En yüksek puanı alan öğrencilerin büyük bir çoğunluğu seçtikleri mesleklerden hoşnut değil. Öğrenciler üniversitede kendi yeteneklerini daha iyi keşfedebilme imkanına kavuşuyorlar ama iş işten geçiyor.
Tercihleriniz yaparken; eğer aşağıdaki soruların bir tekine bile hayır cevabı veriyorsanız, bilin ki üzerinde daha düşünmeniz gerekiyor.
Tercih listesine aldığınız herhangi bir fakülteyi kazandığınızda, en az ilk tercihinizi kazandığınız kadar sevinebilecek misiniz?
Kazandığınız bölümde zevkli ve verimli bir öğrencilik dönemi geçireceğinize inanıyor musunuz?
Kazandığınız üniversitede mezun oluncaya kadar kalmayı düşünüyor musunuz?
Ailenizin bulunduğu ilin dışında bir ile gittiğinizde barınma sorununu çözebilecek misiniz?
Tercih listesini oluştururken yazacağınız yükseköğretim programlarının ileride size iş imkanı sağlayabilecek türden olduğuna inanıyor musunuz?
Yazdığınız mesleki programları ilgi ve yetenekleriniz doğrultusunda mı seçtiniz?
Vakıf üniversitelerini kazandığınızda en az 5 yıl, her yıl için ***** bin dolar ayırabilecek misiniz?
Tercihlerinizi istek sırasına göre mi yaptınız?
Seçmeyi düşündüğünüz mesleğin 10 yıl sonraki konumunu göz önünde bulundurdunuz mu?
Listenize aldığınız üniversitelerin mediko-sosyal olanaklarını araştırdınız mı?
Tercihlerinizin herhangi birine girip mezun olduğunuzda öğrenim gördüğünüz alanla ilgili bir işte mi çalışacaksınız?
Alabileceğiniz en yüksek puanın bu kadar olduğuna inanıyor musunuz?
Üniversiteye giriş konusunda elinizden geleni yaptığınıza inanıyor musunuz?
Bir kez daha sınava girseniz değişen bir şey olacak mı?
Size empoze edilen fakültelerin dışındaki farklı seçenekleri de yeterince araştırdınız mı?
Benzeri soruların sayısını olabildiğince arttırıp, yaptığınız tercihlerin doğru olup olmadığı konusunda kendinizi test edebilirsiniz.
.