​Hayal kırıklığı

Lig'in 10. haftasında Konyaspor sahasında oynadığı Gençlerbirlği maçında da üç puanı hanesine yazdıramayarak "kötü mücadelesini" devam ettirdi. 

Maç öncesi puan durumuna baktığımda lider Alanyaspor ile Konyaspor arasında yalnızca altı puanlık bir farkın olduğunu görünce 'acaba bu takıma bazen çok mu acımasız eleştirilerde bulunuyoruz' diye sormaktan kendimi alamadım. 

Çünkü haftalardır istenilen performansı bir türlü yakalayamayan yeşil beyazlıların lider ile arasındaki puan farkı yalnızca altıydı. Buna ek olarakta Alanyaspor, zorluk derecesi bir hayli olabilecek maçta Başakşehirle karşılaşacaktı. Yani Konyaspor Gençlerbirliğini mağlup etmesi durumunda zirveye yaklaşacak ve puan farkı da üçe düşecekti. Ama işler istendiği gibi gitmedi!

Gençlerbirliği takımının bu karşılaşmaya yeni hocası Hamza Hamzoğlu ile birlikte farklı bir motivasyonla çıkacağı aşikardı. Zaten her ne kadar puan durumunda istenilen sonuçları alamasada Başkent temsilcisi oynadığı futbolla ligin keyif veren ve kaliteli ayaklara sahip ekiplerindendi. Yani kağıt üstünde kolay görünse de sahada epey zor geçecek bir karşılaşma olacağı belliydi. Öyle de oldu.

Konyaspor maça istediği gibi başlayamadı. Yeni Malatyaspor maçında Serkan'ın gördüğü kırmızı kart ile başlayan, Fenerbahçe ve Eyüpspor karşılaşmalarındaki isteksiz, kimliksiz ve iştahsız futbolla devam eden kötü süreç, bu maçta da devam edeceğinin sinyallerini ilk dakikalardan vermeye başladı.

Gençlerbirliği takımı maça istekli başlayan, ilk yarının çeyrek zaman dilimini istediği gibi domine eden ve yeşil beyazlıların yarı alanında topla daha çok oynayan taraf komumundaydı. Bu dakikalarda çok net gol pozisyonları görünmese de Konyaspor oynadığı futbolla izleyicisini tatmin etmiyordu. Bu maçın 35.dakikasına kadar devam etti ve Konyaspor ancak bu dakikadan itibaren biraz kıpırdadı.

Bu dakikadan itibaren ev sahibi kimliğine dönüş yapan yeşil beyazlılar, aradığı golü rakip kalecinin büyük hatasında Miya ile buldu ve devreyi 1-0 önde kapattı.

İkinci yarıya da baskılı, arzulu başlayan -bu kez skorun da etkisiyle- konuk ekip oldu. Konyaspor ikinci yarıda, adeta kendisini haftalardır bu oyun ve bazı oyuncu grubu tarafından eleştiren taraftarını haklı çıkartırcasına bir oyun ortaya koydu. Bende yazımın başında ifade ettiğim 'acımasız eleştiri' lafımı yutmuş oldum. Takımda ikinci golü buluyum da maçı koparıyım düşüncesi hiç olmadı. Bu asla kabul edilebilir bişey değil, tamamen hayal kırıklığı. Taraftarın ikinci yarıda bazı bölümlerde geri atılan paslara karşı reaksiyonunun o dakikalar için uygun değilse de maçın geneline özellikle de ikinci yarıya baktığımızda son derece haklı ve oyuncuların performansına göre yerinde bir tepki olduğunu ifade etmek gerek. Skorun 1-0 devam etmesi  Gençlerbirliğini son dakikaya kadar oyunun içinde tuttu. Oysa futbolda temel ama doğruda bir klişedir: 1-0 tehlikelidir düşüncesi. 90+4 de gelen beraberlik golü -ki ne gol, 10 kişinin ceza sahasında olduğu yerde röveşatayla gol yemek- bu düşünceyi bir kez daha haklı çıkarttı. 

Sonuç olarak ikinci yarıda hiçbir varlık gösteremeyen ev sahibi Konyaspor'a karşı rakibin istekli oyunu ve Hamza hocanın isabetli  oyun hamleleri karşılaşmanın beraberlikle neticelenmesine sebep oldu. Bununla birlikte Konyaspor da Alanyaspor, Başakşehir, Trabzonspor gibi üst sıralarda yer alan ekiplerin puan kaybettiği haftada ciddi bir avantajı ne yazık ki kaybetmiş oldu.