ÖSYM bu yıl çok hızlı çıktı. Her yıl sınavın geç açıklanmasından dolayı sınav sonucunu merakla bekleyen öğrenciler ikinci basamak sınavına bir türlü odaklanıp çalışamıyorlardı. Sınavın erken açıklanmasıyla birlikte öğrenciler merakta kalmaktan kurtulup, rahatladı. Şimdi sıra fazla rehavete kapılmadan açıklanan sınav doğrultusunda ne yapılacağını belirlemekte. Aileler ve çocukları gerçekten ciddi sabır gerektiren bir süreç yaşıyorlar. Açıklanan sonuçlar kimi öğrencilerin yüzünü güldürürken kimi öğrencileri de hüzne boğdu. Ama şu unutulmamalıdır ki, sınavın ilk etabı bitti. Esas sınavlar haziranda girilecek olan LYS’lerdir. Bu sınavların yüzde olarak getirisi daha fazladır. Bu nedenle ümitsizliğe yer yok. Bir an önce bu sınavlara odaklanmak en doğru düşüncedir. Konuların zorluk derecesini de ele aldığımızda zaman bizim için altın değerindedir...

Şimdi gelelim YGS sonuçlarına.

YGS’ye giren 1 milyon 851 bin 326 adayın cevap kağıtları da ÖSYM'nin internet sitesinde yayınlandı. Öte yandan sınavda kendi cevap kâğıtlarına kodladıkları soru kitapçığı numarasına ve bu kitapçıkta yer alan sorulara ise https://ais.osym.gov.tr/ linkinden ulaşabilecekler. Adaylar, sisteme giriş yaptıktan sonra, ilgili sınavı ve görüntülemek istedikleri soru numarasını seçtiklerinde ekranda soru kökünü, cevap seçeneklerini ve sorunun doğru cevabını görebilecekler. Adaylar YGS puanlarından ziyade sıralamalarına baksınlar ve bunu geçen seneki verilerle kıyaslasınlar. Bu daha sağlıklı bilgi verir. Her yıl puanlar değişkenlik gösterir, bu da bizi yanıltır.

Sınavlar dün olduğu gibi bugün de ülke gündemindeki yerini korumayı başarmıştır. Her ülkenin kendine göre sınavları vardır ama bizim ülkemizdeki gibi sınavlar hiç sorun olmamıştır. Aslında sıkıntı sınavlarda değil, sınav kapısına yığılan öğrenci fazlalığından ve sınava yüklenen olumsuz anlamlardan kaynaklanmaktadır. Liselerde ara eleman yetiştirmediğimiz sürece herkes ÖSYM kapısına yüklenecektir. Arzın talebi karşılamadığı her yerde bu sıkıntılar yaşanmaktadır.

Bu yılki sınav da gerisinde yine gözyaşları bırakarak bitti. Her yıl sınava giren öğrenci sayısının artmasıyla birlikte özellikle yüksek puan gerektiren bölümlere yerleşmek daha da zorlaşmaktadır. Bu zorluğun içerisinde önemli olan aile ve öğrencinin bütünleşip bu engeli birlikte aşmanın yollarını bulmalarıdır. Gergin bir süreç olan sınavlara hazırlık tabi ki de özellikle öğrencileri germekte ve bu gerginlik de aileye yansımaktadır. Çocuğunun içinde bulunduğu duruma yönelik empati geliştiren aileler bu süreci daha az gerginlikle atlatırken, çocuğunun potansiyelini bilmeyen, onun düşüncelerine ve içinde bulunduğu koşulları umursamayan aileler daha büyük problemler yaşamaktadırlar. Karşılıklı saygı ve olumlu iletişim çocuklarımızı daha iyi anlamak adına gereklidir.

Öğrenci sayısının artmasıyla birlikte yıldan yıla YGS’nin zorluk derecesi de artmaktadır. Özellikle bu yıl matematik alanı uzun işlemleriyle, Türkçe alanı uzun paragraflarıyla ve sosyal bilimler alanı da uzun sorular ve kavramlarıyla öğrencileri zorlamıştır. Öğrencileri en çok zorlayan dersin verilen istatistiklere bakıldığında Türkçe olduğunu görmekteyiz. Yine öğrencilerin en çok merak ettiği konuların başında da tartışmaya açık olan soruların iptaline yönelik beklentileriydi. Sadece matematik alanında abaküslü soru iptal edildi. ÖSYM bu konuda genellikle şöyle bir yol izler; ifade edilen soruların, sınav okunduktan sonra yapılabilme oranlarına bakar ve madde analiz yöntemine göre inceler. Sorunun kalitesinde yani güvenirliliğinde bir sıkıntı varsa iptal etme yolunu seçer ve puanlamasını ona göre yapar. Bu konuda kimse endişe duymasın, gerekli incelemeler ve değerlendirmeler mutlaka yapılır. Soruda bir sıkıntı yoksa soru olduğu gibi kalır. Şimdi bu sorulara takılıp kalmanın hiç kimseye bir yararı olmayacaktır. En iyisi önümüzdeki sınava odaklanmaktır.

Umarım sonuçlar herkesin gönlüne göre olur.
 

E-mail:pedagogyalcin@hotmail.com

.