Türkiye’de önemli bir süreç yaşanıyor. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin tarihi çağrısının ardından Terörist başı Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine terör örgütü kendini fesih ettiğini ilan etti. Hepimizin bildiği, haftalardır tartıştığı konunun sosyal medya gibi gerçekten sığlığın, basitliğin had safhada olduğu ortamlara düşmesi doğru değil. Herkes kendince paylaşımlar yapıyor, bazı siyaset liderlerinin sözleri, bazı partilerinde çalışmaları paylaşılıyor. “Teröristin ayağına gidilmez, teröristle pazarlık yapılmaz, terör örgütü muhatap alınamaz” ve dahası… Hassas bir süreçten geçiyoruz. Bu süreçte sandık hesabı, siyasi hesap, ikbal hesabı yapılmaz-yapılmamalı. Biz toplum olarak çok hızlı tepkiler veriyoruz. Öfkemizi de, sevincimizi de anında gösteriyoruz. Bu bazen iyi ama bu süreçler için değil. Hiçbir siyasetçi “efendim süreç ilerlesin değerlendirelim” demiyor. Hemen ayrışmak için birleri tarafından zemin hazırlanıyor ve bizde zemine ayak uyduruyoruz. Süreci bize daha net gösterecek olan zaman. Bu terörün bitmesi gerekiyor. Devlet bunun yolunu, yöntemini belirlemiş durumda. Kaybedeceğimiz ne var? Toprak mı? Özerklik mi? İmtiyaz mı? Çekilme mi? Şayet bunlar varsa hep birlikte ayağa kalkalım. Burada bir duruşumuz olmalı. Terörü bitirecek devlet aklı bizde var. Bu akla güvenmek zorundayız. Sabırla, sükûnetle, sakinlikle bekleyip görelim. “Hak şerleri hayreyler, zannetme ki gayr eyler. Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler” Eyvallah