​Benim adım kemal!

Koltuk savaşlarının yaşandığı CHP’de gözler mahkemenin kararına çevrildi. Kılıçdaroğlu geri mi gelecek? Yeniden kurultay kararı mı alınacak?  Onlarca seçim kaybetmiş Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultayda koltuğunu kaybetmesi beklenmedik bir durumdu. Öyle ki CHP’ye yakın bir çok gazeteci, yazar, çizer tayfası bile “Atatürk bile gelse Kılıçdaroğlu’nun koltuğundan edemez” düşüncesini paylaşırken nasıl oldu da kaybetti? İşte sır orada saklı. İtiraflar, pişmanlıklar, vicdan azapları dökülüyor gün gün.  Delegelerin kendisini asla satmayacağından emin olan Kılıçdaroğlu yanıldı. Parasal gücü elinde bulunduranlar o gücü çok iyi kullandı. 

Özgür Özel’in CHP’ye yeni bir soluk, yeni bir vizyon katacağını düşünenler ise kısa zamanda yanıldıklarını anladı. Açıkçası yerel seçimlerden elde edilen başarı bu beklentinin bir göstergesiydi. Geçen süre zarfında vesayetle genel başkan olunamayacağını, ülkeye dair en küçük düşüncesi olmayan bu vesayetçi genel başkanın sadece parti içi dengeleri sağlamak için çaba harcadığını görenlerin hevesi kısa sürdü. Ekonomiye, dış politikaya dair bir değerlendirme duydunuz mu? Çevremizde onlarca gündür yaşanan savaşa dair tek bir söz duydunuz mu? 

Evet CHP’nin kurultay davası 8 Eylül’e ertelendi. Bir taraftan yeniden umutlanan Kılıçdaroğlu, bir taraftan tüm enstrümanları ortaya koyan Özgür özel ve tayfası. Bu  siyaset daha neler görecek hep birlikte takip edeceğiz. Ancak partinin de bölünebileceği de muhtemel senaryolar arasında. Çünkü Kılıçdaroğlu “Benim adım Kemal, geliyorum” dediği zaman CHP’de ne İmamoğlu kalır, ne Özgür Özel. Eyvallah…