Polis olmak bir hayalle başlar.
Bu öyle bir hayaldir ki; dilinde ve fikrinde ‘’İllede vatan’’ nidaları eşliğinde bu yola başvurup, bir kaç santim kurşunun vücuda saplanmasıyla al bayrağa sarılmanın hayalidir bu.
Polis olmak kararlılık ile başlar.
Tüm sosyal yaşantısını bir kenara bırakıp, özlem, ayrılık, acı, yorgunluk, mücadele ve şehadeti toplar bohçasına ve tüm cesareti ile doğruca polis okuluna.
Polis olmak fedakarlık ile başlar.
Aslında bu hikayenin başı hep aynı. Ailen ilk olarak müsade etmez polis olmana. Fakat vatana karşı olduklarından değildir bu,yavrusuna zarar gelmesinden korktuğundan.
İşte o anda fedakarlık devreye girer. Gözyaşları eşliğinde evladını eğitime uğurlanırken yavrusunu vatana feda eden aile ile vatana canını feda eden evladın kutsal ayrılışıdır bu.
Polis olmak cesaret ile başlar.
Soğuk bir merminin vücuda saplanmasına, bir hainin küstahça planlanmış pususuna, yumruk kadar bombanın sevdiklerinden koparmasına ve daha nice ihtimalleri sırtında taşımaya müsade vermektir.
Sessiz sokakarda yürüyemen bizlerin aksine gecenin karanlığında vatan için sessizliği bozandır. Bize ıssız gelen dağlarda göğsündeki Türk bayrağının uğruna, düşmana usulca pusu kurandır.
Her an ölümün kokusuyla şehadeti sırtında taşımaktır..
Polis olmak sabır ile başlar.
Cennetin en güzel köşesine yerleşmek için dünyadaki ilk adımdır bu kararı almak. Aylarca sevdiklerinden uzak kalırsın, çünkü bu sabrın sonunda şanlı Türk bayrağının altında ,jilet gibi üniformanla, ailenin karşısında asker selamı vermek vardır. Çünkü bu sabrın sonu şehadettir..
İşte o kutlu mertebe ,
Hayatı boyunca milleti için çalışmış, yaralar almış, vatanın yükünü omuzlarında taşımanın verdiği ağırlıkla uzaklardan bir araç geliyor usul usul..
O yaklaştıkça için sıkılıyor. Yavaşça duruyor kapının önünde, pencere pervazında bir anne... İki damla yaşı düşürüyor önüne.. Biliyor olacakları ama konduramıyor yavruna.. Yıllar önce aynı kapıdan eğitime gönderdiği yavrusunun al bayrağa sarılmış tabutu geliyor gözünün önüne..
Kimse konuşmuyor. Gözyaşları fısıldıyor olup biteni..Uzun bir sessizlikten sonra dillerden dökülen tek cümle;
‘’VATAN SAĞOLSUN NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE..’
Bu kutlu yolda şehadet şerbetini içmiş kahramanlarımıza Allahtan rahmet, ailelerine sabırlar ihsan eyle Rabbim.
Şuanda görevi başında olan tüm polislerimize kolaylıklar ver, ayaklarına taş değmesin, dilinden vatan düşmesin, ölümü korkutan yürüyüşlerin sahibi bu kahramanların acı haberleri milletine gelmesin.. AMİN..
Vatanı için kendi canından vazgeçen Türk Polis Teşkilatının 175. Yıldönümü kutlu olsun.