VAR MI GÖREN-DUYAN?
21 Wednesday 2020
Yazılarıma istemeden de olsa ara vereli bayağı olmuş. Köşemden ayrı kaldığım zaman diliminde, hayatın bizim için hazırladığı zorlu imtihanlardan payımı aldığım, hastalığı tattığım, ölümün soğuk rüzgarları evimin içine kadar girdiği ve kendini bir kez daha hatırlattığı zorlu ama güçlendiren haftaların ardından tekrar buluşuyorum sizlerle.
Keşke bu kavuşmanın adına kaleme alacağım konu iç ferahlatan, yürek kabartan, işte biz buyuz dedirten cinsten olsaydı. Ama maalesef ki bu yazılacaklar ‘ bize ne oldu böyle’ dedirten türden.
Gündeme konu olan bir çok başlık var. Ne de olsa yıl 2020.
Herkes bu yılda her şeyi gördüğünü ve yaşadığını düşünüyor. Soyut olan değerlerin kıymetini bile teker teker anlıyor insan.
Sağlığın değerini mesela. Eğitimin kutsallığını veya ne bileyim ekonominin, sanatın, teknolojinin vazgeçilmezliğini...
Peki sorarım size Adaleti gören var mı?
Her gün onlarca kadının canına kıyan canilerin şuanda sokaklarda kol gezmesine müsaade veren adaleti.
Sokaklarda yaşayan ama birçok insandan daha merhametli olan hayvanların, insanlıktan nasibini almamışlar tarafından yakılarak, vurularak, ezilerek öldürülmesinin ardından ellerini kollarını sallaya sallaya gezmesine karışmayan adaleti.
Ölmek istemediğini haykıran gözlerle dayak yerken, tacize uğrarken ona bu işkenceyi yapanı değil, kurtarmak için hamle yapanı 12 yıl 6 aya mahkum ettiren adaleti.
Bu zamana kadar ki yaşanan hiçbir adaletsizliği hazmedemedik ama Kadir Şeker davası bir başka. Hepimiz iyi kötü olayı biliyoruz. Ateş düştüğü yerdeki gibi canınızı acıtmadı belki ama vicdanlarımız kavruldu.
Zalime karşı ne oluyor da kilitleniyor diller. Hadi umursamazlığınızın sesi vicdanınızı örttü diyelim;
TCK’nın 27 maddesi 2. Fıkrasına göre, ‘’Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez.’’ Maddesini de mi okumadınız.
Ne zamandan beri bir suçlunun suçundan önce kimliğine bakılır oldu. Ne zamandır İslam diniyle yoğrulan bu vatan adaletsizliği ile tepki çeker oldu.
Bu ülkede her bir bireye eşit davranmanın değil, hak edene hakkını vermenin adalet olduğu unutuluyor yavaş yavaş bunun farkındayız.
Ve biz Özdemir Asaf’ın;
‘’İnsansız adalet olmaz. Adaletsiz insan olur mu?
-Olur, olmaz olur mu! Ama, olmaz olsun’’ dediği noktadayız...
Yorumlar
Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.