​Turizmde pahalı ülke imajı giderek yayılıyor

Mart ayında Altın ve enerji hariç tutulduğunda cari işlemler hesabı fazla verdi. Mevcut durumda İlk çeyrek verileri değerlendirildiğinde cari açığın milli gelire oranının yüzde 1’in altında kalması bekleniyor. Fakat cari işlemler kalemlerinde altın fiyatlarındaki hareketlilik nedeniyle altın ithalatının yüksek seyretmesi cari açığı baskılamış durumdadır. Buna rağmen ihracat gelirlerinin dirençli yapısı ve Enerji fiyatlarındaki düşüş cari açığın orta vadeli program hedefleriyle (OVP) uyumlu hatta daha altında ilerlediği göze çarpmaktadır.

Cari açığın düşmesi dış finansman ihtiyacının temi açısından oldukça önemlidir. Dış finansman ihtiyacının azalması ve rezerv artışlarının yeniden başlamasıyla birlikte finansal istikrarın temini de ivmelenecektir. Bu durumu güçlendirecek en önemli parametre turizm mevsimine yaklaşmakta oluşumuz nedeniyle turizm gelirlerinin devreye girmesidir. Böylece cari denge problemi tam manasıyla yönetilebilir bir duruma gelecektir. Ancak turizm gelirleriyle ilgili en büyük risk Türkiye’nin rakiplerine göre daha “pahalı ülke” olduğu algısının giderek haklılık kazanmaya başlamasıdır. Özellikle restoran yiyecek içecek sektörü ve konaklamadaki fahiş fiyatlar bu tezleri güçlendirmektedir. Turizm sektöründeki tüm paydaşlar acilen bu sorunun çözümüne odaklanmak zorundalar. Artık her şeyi devletten bekleyip turizm teşvikleri üzerinde yan gelip yatma dönemi değildir. Turizmciler bu günü kurtarmak yerine geleceği kurtarmaya odaklanıp sektör üzerindeki algı çalışmalarını boşa çıkartıp kafalarına göre takılmayı bir kenara bırakmalılar. Zaman zaman medya tarafından köpürtülen güvenlik kaygıları ve deprem gibi münferit olaylar yabancıların tercihlerini değiştirmeye zemin hazırlamaktadır. Bu meselelerde medya daha duyarlı davranmalıdır.

Pandemi döneminde turizm gelirlerinin ne kadar önemli olduğunu bizzat yaşayarak tecrübe ettik. Artık kur kaynaklı fiyat istikrarsızlıklarının gerçekçi bir zemine oturması için ihracat gelirleri, turizm gelirleri ve enerji sektörüne daha fazla odaklanmalıyız. Dış dünyada turizmde “pahalı ülke” imajını geri püskürtemesek gelecekte cari denge bakımından ayağımıza kuşun sıkmış oluruz.