Son Dakika Haberler
Vatandaşların refah seviyesini yükseltmek, onların ceplerine konan paranın değerini kaybetmeden alım güçlerini artırmaktan geçer. Kaşıkla verip kepçeyle alınan oransal gelir artışlarının maalesef çoğu zaman hiçbir anlamı yoktur. Bu bağlamda kalıcı bir refah artışının sağlanabilmesi için arz yönlü politikaları teşvik ederek nitelikli ve sürdürülebilir büyümeyi daha fazla artırmak gerekir. Ayrıca cari açık, bütçe disiplini ve fiyat istikrarının sağlanabilmesi, refah arışının kalıcılığı açısında olmazsa olmazlarımızdır. Başka türlüsü sadece saman alevi gibidir. Uygulamada olan orta vadeli programa bu perspektifte bakacak olursak; mevcut ekonomik gerçekleşmeler toplumdaki dezavantajlı kesimlerin hayatını istenilen seviyede kolaylaştırmasa da uzun vadede vatandaşların alım gücünü artıracaktır. Burada en önemli şey sabır ve vatandaşların dayanma gücüdür. Elbette ki, gelir piramidinin en altıdaki geçinememe sıkıntısı yaşayan insanlarımıza bu durumu anlatmak öyle sanıldığı kadar kolay da değildir. Lakin programa olan inancın sarsılmaması için makroekonomik verilerdeki iyileşmeler dar gelirli kesimlere çok iyi anlatılmalıdır.
Yıllık enflasyondaki aşağı yönlü düşüşün devam ediyor olması, Cari açığın milli gelire oranın yüzde 1’in altına inmesi, ekonomi programının asıl hedefi olan refah artışı açıcından oldukça önemli gelişmelerdir. Ayrıca kur korumalı hesapların (KKM) tasfiye sürecinin başarılı bir şekilde ilerlemesi, Merkez bankası rezervlerinde yeterlilik açısından herhangi sorun bulunmaması, dış kaynak girişlerinin devam etmesi, kredi risk primlerindeki düşüşün sürmesi dezenflasyon sürecini destekler niteliktedir. Kira kaynaklı hizmet enflasyonunda direncin kırılmaya başlaması, Mal enflasyonundaki düşüşün programın ana hedefleri doğrultusunda ilerliyor olması hissedilir bir refah artışına katkı sağlayacaktır.
Toparlayacak olursak bütçe açığı yönetilebilir bir düzeyde olmakla birlikte hala yüksek seviyelerde seyretmektedir. Bu durum bütçe imkânlarını, toplumdaki dezavantajlı kesimlerin lehine kullanılmasını zorlaştırsa da; artık ülke olarak sahip olduğumuz tüm imkânları dar gelirli kesimlerin refah artışına seferber etmeliyiz.
Yorumlar