Mutfakların yükünü azaltacak bir bütçe olsun
Mutfakların Yükünü Azaltacak Bir Bütçe Olsun Küresel ticari savaşların giderek sertleştiği, uluslararası finansman maliyetlerinin yükseldiği, büyüme oranlarının stabilleştiği bir ortamda bütçe yapmak kolay bir iş değildir. Çünkü mali disiplinden taviz vermemek adına bir taraftan ekonomik istikrarı öncelerken; diğer taraftan da bütçeden pay alan sosyal denge unsurlarını gözetmek zorundasınız. Tam da bu sebeplerden dolayı ekonomi yönetimi 2026 yılı bütçesini istikrar ve refah bütçesi olarak ilan etmiştir. Aynı zamanda yıllardır enflasyon canavarı altında ezilen kesimler için de adeta mutfakların yükünü azaltacak bir umut bütçesi haline gelmiştir. Hazırlanan bütçede en yüksek payın eğitim, sağlık ve sosyal yardımlar başlığı altındaki tertiplere ayrılması sosyal devlet fonksiyonuna güçlü bir atıf olmuştur. Hedeflenen bütçe açığının yüzde 3’ler civarında tutulması oldukça iddialı bir hedeftir. Bütçe harcamalarında deprem yararlının sarılması, yüksek katma değerli üretim ve AR-GE yatırımlarına öncelik verilmesi, kaynakların etkin ve verimli kullanımı bakımından önemli bir karine teşkil etmektedir. Vatandaşların hayat pahalılığıyla olan mücadelesinde; gıda, konut ve eğitim gibi sektörlerde popülist politikalara sapmadan üretimi teşvik etmektedir. Bu bütçe ülke içinden ve ülke dışından gelebilecek riskler ve belirsizliklere karşı temkinli bir duruş sergilenmektedir. Faiz dışı fazla, cari açık ve güçlü rezerv politikalarına yapılan vurgular bu yüzden önemlidir. Kısaca özetleyecek olursak 2026 yılı bütçesi ekonomik istikrar ve toplumsal refahın sağlanması için arz yönlü nitelikli üretim politikalarına destek veren, dar gelirli vatandaşlara yönelik sosyal politikaları önceleyen bir umut bütçesi haline gelmiştir.