​“Türkevi” dünya diplomasisini buluşturuyor

Milenyumla birlikte uluslararası ilişkilerde meydana gelen ve siyasi tarih açısından büyük kırılma noktaları oluşturan 11 Eylül saldırıları, Irak ve Afganistan savaşları, Arap Baharı ile bölgede başlayan halk ayaklanmaları ve Suriye örneğinde olduğu gibi büyük ölçekli krizler; bununla birlikte 2022’ye damgasını vuran Rusya-Ukrayna savaşı, Türkiye’nin jeopolitik ve jeostratejik önemini artıran gelişmeler oldu. 

Bilhassa Rusya-Ukrayna krizinin başından bu yana Tahıl Koridoru Anlaşması ve Esir Mübadelesi gibi Türkiye’nin son derece hayati önemdeki arabulucu ve müzakereci girişimleri, uluslararası politikada ve dünya milletleri nezdinde Türkiye’nin önemini ve değerini artıran gelişmeler oldu. Bu süreçte Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliği ve dış politika ekibinin başarısı, gözlerin bir kez daha Türkiye’ye çevrilmesine kapı araladı. 

Bu süreçte simge ve sembol yapılar, Türkiye’nin başarısını dünyaya projekte etmede hayati önem taşımıştır. Türkevi, bu yapıya bugün en büyük örneği teşkil etmektedir. 171 metre uzunluğunda, 35 kat büyüklüğünde, 20 bin metrekarelik bir alanda inşa edilen New York’taki Türkevi binası lale şeklindeki tasarımı ve geleneksel Türk motifleriyle dekore edilmiş yapısıyla, Türk diplomasisinin uluslararası politikada kalbi konumunda bir lokasyonda (BM yerleşkesi karşısı) imar edildi. Türk kültürü, tarihi ve geleneksel çeşitliliği yansıtan Türkevi, diplomasinin kalbi konumundaki lokasyonda Türk diplomasisine büyük ufukları beraberinde getirmiş oldu. 

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 2022 oturumunda kapısında Türk bayrağı dalgalanan Türkevi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan randevu alanlar arasında çok sayıda devlet başkanları, başbakanlar, bakanlar, senatörler, sivil toplum örgütü yöneticileri yer aldı. Adeta bir diplomasi ve dış politikası şölenine sahne olan Türkevi’ndeki görüşme trafiği, uluslararası ilişkilerin parlayan yıldızı Türkiye’nin gücünü ve sahip olduğu stratejik önemi göstermesi bakımından oldukça dikkate değer buluşmalara zemin hazırladı. 
Polonya Cumhurbaşkanı’nın çıktığı kapıdan İngiltere Başbakanının girdiği Türkevi, dünya liderleri ve yöneticileri açısından da bir buluşma mekânı konumunda bugün. “Dünya Beşten Büyüktür” tezinin müşahhas kılındığı Ev, Türkiye’mizin uluslararası alandaki iddia, söylem, argüman ve yaklaşımlarının tüm dünyaya terennüm edildiği bir merkez olması hasebiyle de önem arz etmektedir. 

Adeta bir meydan okumayı yansıtan Türkevi, Türkiyesiz sistem inşasının mümkün olmayacağını; küresel sistemin bir avuç global aktörün güdümünde artık daha fazla yürüyemeyeceğini, Türkiye’nin hesaba katılmadığı sistemik tasarımların noksan olacağı imajını izhar etmesi bakımından dikkate ve takdire şayandır.
​
Hem New York hem de küresel siyaset açısından ‘simge ve ikonik yapı’ konumunda bulunan Ev, oditoryumu, toplantı ve sergi salonlarıyla aynı zamanda Türk kültürü, sanatı, sporu ve edebiyatının da tüm dünyaya sergilendiği bir mekan olması hasebiyle göz doldurmaktadır.
Türkevi örneğinde olduğu gibi; Türkiye’nin yıllardır uluslararası alanda büyük çabalar göstererek inşa etmeye çalıştığı küresel mimari çabası, Türkiye iç siyasetinde yeterince destek ve takdir göremese de gelecek nesillerin istikbal inşalarında çok önemli adımlar olarak kalmaya devam edecektir. Ne diyelim; Türkevi’nin inşasında emeği geçenlere teşekkür ve saygılarımızı sunarız.