Son Dakika Haberler

Yusuf Sayın

Yusuf Sayın

​DÜNYA AÇISINDAN TÜRKİYE NE ANLAM İFADE EDİYOR? (III)

25 Ağustos 2022
Bu hafta serinin son ve yazı dizisinin üçüncü başlığı olarak dünya açısından ülkemizin ne anlam ifade ettiği hususunu ele almaya çalışacağım. Önceki her iki yazıda da (1.Göç, Göçmenlik ve ‘Türkleştirme’ Üzerine, 2. “Türkleştirme” ve “Vatandaşlık Kılavuzu” Üzerine) ifade edilen Türkleştirmenin insanların milli kimliğini asimile edip yok etmek ya da benzeştirmek anlamına gelmeyeceğini bir kere daha ifade ederek; konunun ırkçılık ya da ötekileştirme çerçevesinden düşünülmesinin sorunlu bir yaklaşım olacağını söylemek istiyorum.

Zira; hiçbir milleti kültür ve yaşam tarzı noktasında kavimleştiremezsiniz ya da kendinize benzetemezsiniz… Her toplumun sahip olduğu bir kimlik, ait olduğu bir milliyet vardır. Batılılaşma çabaları sonucu başkalaş/tırıl/an bir millet olsak da yine bahsettiğim Türklük tarihselliğindeki kültür ve medeniyet birikimine rücu etmek, ülke ve toplum olarak kuruluş ayarlarına geri dönmemiz anlamına gelecektir. 

Bu yazı dizisinde vurgulanan temel husus; dünyada Türklerin sahip olduğu bin yılın üzerinde tarihe sahip insani kültür, ahlak, medeniyet, birliktelik ve toplum kültürün dünyaya tanıtılması, aktarılması, tavsiye edilmesi ve örnek uygulamalarla işlenmesidir. Kısaca; dünyada Türkiye’nin ifade ettiği anlamın bir kez daha hatırlanmasıdır. Bugün Yunus Emre Enstitüsü, TİKA gibi kurumlar zaten bu işlevi yerine getirmeye çalışmaktadır. Dünyada açılan Türkçe kursları, restore ya da yeniden inşa edilen Türk-Osmanlı geçmişine yönelik imar faaliyetleri, bu durumun örnekleri arasındadır.

Bir başka nokta; Türkiye’nin göçmenlere yönelik siyasetinde de onları başkalaştırmaktan öte, kültürünün ve geleneğinin öne çıkan medeni ve asil yönlerini öğretmesi, ikna ederek (yumuşak güçle) özendirmesi, üstenci bir yaklaşımdan ziyade birlikte yaşama formülü olarak dayatma olmaksızın sunması ve bu süreci belli bir plan ve program dahilinde yürütmesi, mümkünse eğitsel süreçlere müracaat edilmesi, toplumsal uyumun ve huzurun anahtarı olarak görülebilecektir. 

Bir meslektaşımın (M.M. Payam) ifade ettiği gibi; bunun dengesini iyi tartmak ve ayarlamak önemli bir konudur. “Hepimizin ve dahi özellikle misafirlerimizin (göçmen) yeniden insan olma bilincini / insanlaşmasını eğitim yoluyla sağlamamız elzem görünüyor. Örneğin belli bir düzeyde Türkçe öğretimi bunun sadece küçük bir parçası” olarak görülebilir. “insanlaş(tır)ma, insan kimliği/bilinci kazandırma” sürecin ana kodu olarak ifade edilebilir. 

Yeri gelmişken kültür meselesinde de bir hususu belirteyim. Kültür, milletleri inşa eden unsurların başında olmasına rağmen, diğer taraftan da milliyetleri yok eden bir yapıya sahiptir. “Varlığı bir dert, yokluğu başka dert!” ifade edercesine, kültürü olmayan bir milletin var olması da mümkün değildir. Bu minvalde insancıl, ötekileştirmeyen, dışlamayan bir kültürün inşası ve başkalarına yumuşak güç marifetiyle aktarılması-öğretilmesinin menfi bir şey olmadığını düşünüyorum. 

İşte bu minvalde, yazı dizisinin başından beri zikrettiğim; Türkiye’nin sahip olduğu kültürünün bir “cihan mefkuresi” haline gelmesinin, dünya açısından barış ve refah süreçlerine katkı sağlayıcı olacağıdır. Binlerce yıldır neşvünema bulan kültürümüz, asalet, iyi komşuluk, dostluk, kardeşlik, insanilik, paylaşma, diğerkâmlık, hüsnü niyet, adalet, barış, huzur gibi onlarca iyi hasleti ve davranışı bir araya getirmesi yönünden dünya açısından bir şans olarak görülebilir. 

Türkiye, kültürü ve tarihsel birikimiyle dünya ve insanlık açısından bir imkandır. Son yılların krizlerine ve bizim oynadığımız role bakıvermek, bu durumu anlamak için yeterli olacaktır.

Yeri gelmişken; 

mütesettire ya da imam hatipli vatandaşlarımıza, kardeşlerimize yönelik, akademisyen, sanatçı, yazar ve benzeri (başkalaşmış ve kimliksizleşmiş) toplumunun kültür ve manevi değerlerine sırtını dönmüş şahıslardan estirilen iftira ve hakaret rüzgarları, andığım bu tarihsel değerleri önce kendi toplumumuzdaki unutkan veya ihmalkarların hatırlamasının önemini bir kez daha gözler önüne seriyor…  

Yorumlar

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English