​Güzel şeylerin başlangıcı olsun

Spor Toto Süper Lig Süleyman Seba sezonu, hafta sonu oynanacak olan maçlar ile devre arası tatiline girecek.

İlk devrenin son maçında Torku Konyaspor, bu sezon evinde hiç kazanamayan Ç.Rizespor’un konuğu olacak.  Bu sezon Rize’de oynanan 7 lig maçında, taraftarına üç puan sevincini yaşatamayan mavi yeşilli ekip, hoca değişikliğinin ardından biraz canlanmış olsada evinde yinede sorun yaşıyor. Hafta sonunda T.Konyaspor’u ağırlayacak olan ve düşme hattında bulunan Karadeniz ekibi, ilk yarının son maçını hem galibiyetle kapatmak, hemde bir nebze olsun tehlikeli bölgeden uzaklaşmak isteyecektir. Önce Galatasaray, bir sonraki hafta Gençlerbirliği karşısında alınan 5 – 0 lık ağır yenilgilerin ardından, Beşiktaş’la oynadığı maçıda mağlup bitiren T.Konyaspor, hafta içerisinde önemsemediği Z.T.K. da Cizrespor’a mağlup olunca, kulüp veya takım içinde bir şeylerin ters gittiği dışında başka bir düşünce akıllara gelmiyor. Yeşil beyazlı ekibimiz, sezon başında hedefini üst sıralar olarak belirlediği, ancak 15 hafta sonunda düşme hattının sadece 3 puan ilerisinde 13. sırada olması, gerçekten düşündürücü. Bütün ülkemizde, Passolig’e rağmen en çok taraftara sahip olan futbol severlerimize, yepyeni stadımıza, ihanet etmek gibi bir durum ortaya çıkıyor.

K.Erciyes, ve  Kasımpaşa ile birlikte deplasmandan üç puanla dönemeyen üç takım arasında bulunmak gerçekten çok üzücü. Bu problemin bir çözümü olmalı. Aykut Hoca için sorun yok. Yani yok derken bahanesi hazır. Bu takımı ben kurmadım. Transferleri ben yapmadım. Haklı. İyi güzel ama geçtiğimiz sezon’da takımı kurmayan, transfer yapmayan mesut hoca çok iyi işler çıkarmıştı. Yanlış anlaşılmasın burada ben Aykut hocamızı yermek, veya mesut hocamızı el üstüne çıkarmak gibi bir niyetim yok. Ancak oynanan oyun itibariyle T.Konyaspor’un bulunduğu konum hiçte iç açıcı bir durum değil. Takım kalitesi var, rakibi, hakemi, rakip tribünleri baskı altında tutabilecek yepyeni bir stadımız var, yukarıda belirttiğim gibi ve en önemlisi olan, passolig’e rağmen bu stadı her maçta dolduran cefakâr taraftarımız var, üst sıraları hatta avrupa’yı zorlayacak kapasitemiz var. Peki ne yok ?

Her maça ayrı ayrı bir motivasyon yok. Her maça ayrı ayrı bir konsantrasyon yok. Rakipleri küçümseyen, laubali bir şekilde bu maçı nasıl olsa en kötü berabere bitiririz düşüncesiyle hareket eden oyuncularımızın ciddiyeti yok, bu oyuncuları hırslandıracak, maddiyat yok. Sonuçta hal böyleyken bulunduğumuz durum gayet doğal. Ama büyük Konya’mıza hiç yakışmayan bu durum karşısında birilerinin bir şeyler yapması gerekiyor.

Üç hafta öncesine kadar, bu takım çok can yakar, diyen ulusal medya, ulusal yorumcular, şimdi sadece stadımızdan bahsediyorlar. Yazık, günah.

Bu hafta oynayacağımız Ç.Rizespor bile A.Ş olmuşken biz hala birkaç senedir bunu başaramadık ve sanırım biraz zor başarırız. Çünkü bu kapasite, bu oluşumu destekleyen, özü Konya’lı kimseyi göremiyorum.

Konuyu maça getirirsek, 

C.tesi günü oynayacağımız Rize’nin önemli oyuncuları var, Giray Kaçar, geçen sezon almak istediğimiz Ousmane Viera, Holosko, Kweuke, lualua, Ali Adnan, Liban Abdi, dikkat edilmesi gereken oyuncular. Neredeyse tüm takım iyi oyunculara sahip. Ancak bir türlü düzeni tutturamadılar. Hikmet Karaman değişikliği onları canlandırdı. Bu yüzden bu hafta sonu, sezonun ilk yarısını galibiyetle kapatmak isteyeceklerdir.

İsim anlamında bizimde iyi kadromuz var ve onlardan bir adım ilerideyiz. Geçtiğimiz hafta Akhisar deplasmanından 4 – 0 lık galibiyetle dönen Karadeniz ekibine aynı tarifeyi uygulayacak gücümüzde var. İki deplasman galibiyetleri olan Rize’nin kanatlarında sorun görüyorum. Hızlı değiller, orta alanları ile ofans oyuncuları arasında organize olamıyorlar, isabetli pas yüzdeleri düşük, defansları diri ancak iyi pas yapan rakipleri karşısında bocalıyorlar. Sık ve kısa paslarla rakibi pas manyağı yaparak oyuna hakim olursak, ve özellikle uzaktan çekilen şutlarda dönen toplara sahip olarak, tek vuruşla ağlara gönderecek Ö.Ali, Torje,ve Djalma’nın uyanık olmaları durumunda, ilk kez deplasmandan üç puanla dönebileceğimizi tahmin ediyorum ve diliyorum. En büyük dileğim ise takımda, yönetimde, kadroda, artık nerdeyse, sorunların çok kısa sürede çözülmesi. İlk kez deplasmandan gelecek üç puan parolası gerçek olsun, ve güzel şeylerin başlangıcı olsun.

Okurlarımıza,

Güzel şeylerin olduğu, umutların gerçeğe dönüştüğü, sağlıkların daima bizlerle olduğu, Herşeyin hayırlara vesile olduğu, birçok beklentinin berekete dönüştüğü, yepyeni bir sene diliyorum.

Hayırlı, sağlıklı, bereketli, başarılı seneler.

Kalın sağlıcakla.