Meşru devletten paralel devlete operasyon
Aziz okuyucularım; 14 aralık operasyonu, hizmet hareketine değil, devlet içindeki paralel yapıya yapılmıştır. Bunu iyi vurgulamak lazım.Taşları yerli yerine oturtmasak sanki ihlasla hizmet edenlere yapılmış imajı verilmeye çalışılmaktadır.
Zamanın en çalkantılı dönemlerinde, 28 Şubat sürecinde bile sahip oldukları imkan ve fırsatları devlete devretmeye hazır olduklarını söylenen hareket aynı hoşgörüyü "Milletin alınteriyle" seçmiş olduğu iktidara gösteremedi. Herbiri Allah c.c. yoluna adanmış birer nefer olan "İhlasla, samimi duygularla gerçekten hizmet edenler ve paralel yapıyı birbirinden ayırıyorum". Devletimiz tarafından 14 Aralıkta paralel yapıya önemli bir operasyon yapıldı, bir çok tutuklamalar da gerçekleşti, herkesin adalete hesap verdiği gibi bu karanlık yapıda hesap vermelidir. Sorgulama Hukuk çerçevesinde kalmak şartıyla, devletin gözetiminde yapılan bu operasyonda önemli soruların cevaplarının alınması en büyük beklentilerimizdir.
GERÇEK'DEN SAHTE DELİLLER ÜRETİLDİ Mİ?
Gerçekten, sahte delillerle birtakım insanlar mağdur edildi mi? Devlet içerisinde paralel bir örgüt var mı? Bu örgüt devlette yönetime hâkim olmak istedi mi? Bu örgütler kimin adına çalışıyor? Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ifadesiyle "paralel yapı" PKK ile birlikte hareket ediyor mu? Deniyor ki: İsrail başta olmak üzere dünyanın güçlü devletlerine ajanlık faaliyetleri yapılıyor. Bu vb. birçok sorunun bu soruşturmada açıklığa kavuşmalı, bekliyoruz..... Bu yapı haddini aşarak dar bir ekiple yargıda, emniyette, devletimizin stratejik tüm noktalarında paralel yapı oluşturarak Başbakana, Bakanlara, işadamlarına ve belediye başkanlarına algı operasyonu yaptı mı? Şunun altını çizmek isterim. Sayın Cumhurbaşkanını, Başbakanı, Bakanları ve Belediyeleri düzeltmek hizaya getirmek paralel yapının işi değildir, haddi de değildir. Seçilmişleri ancak ve ancak millet hizaya getirir. Seçilmişleri millet oylarıyla cezalandırır veya mükafatlandırır. Paralel yapının kendisini devletin, hükümetin yerine koyarak yetkisi olmadığı halde bu işlere bulaşması tam bir garabet . Hocaefendi ise bir sözünde "vurana elsiz söyleyene dilsiz olacağız” demişti.
GERÇEK ÖYLE Mİ?
Gerçek öyle mi? Tabii ki hayır.? Her türlü beddua, şirretlik bu yapının içerisinden maalesef çıkmıştır. Bunlar akıllarınca devlet içerisinde kurdukları yapı sayesinde artık harekete geçme zamanının geldiğini hesaplıyarak, "Erdoğan gitsin, AK Parti kalsın" planı çerçevesinde galeyana geldiler. Hatta o zamanın Başbakanı değerli Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın aleyhine meydanlarda muhalefetin eline malzeme vererek "Başçalan, hırsız Başbakan” sloganlarıyla meydanları inletmeye, algı psikolojisi oluşturmaya vesile olmuştur. Felsefesi: Düşünmeden, sorgulamadan ve eleştirmeden, yukarıdan bir şey geliyorsa bu kesin doğrudur, inancıyla bir noktaya biat kültürüyle bağlanan ”Ey Hareket Ehli!” Milletimizin maddi ve manevi masum yardımlarıyla her alanda güçlenerek geldiğiniz noktada artık gönüllerden düşerken bu millet sizi asla affetmez. Ne zaman ki içinizden ihlaslı olan kardeşlerimiz; hain yapı bünyesindeki uluslararası ajanlık yapanları temizleyinceye kadar. Bu güzel yapının içerisinden bir an önce bu bozuk menşeli adamların temizlenmesi temennimizdir. Sizler başkalarının sözde hırsızlığını, yolsuzluğunu iddia ederken, kendiniz millete hesap vermek durumundasınız. İddialarda geçtiği üzere, aziz milletten katrilyonlarca topladığınız paralar nerede.? Bu devasa bütçe nerelere harcandı? Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan siz hesap soramazsınız, ancak o, size millet adına hesap sorar. Bir Mevla’yı Zülcelal, bir de Millet Cumhurbaşkanına hesap sorar. Siz önce kendi hesabınızı millete verin ve aklanın! Ancak veremezsiniz, çünkü karadelikleriniz çok fazla. Bu devasa bütçenin nereye gittiğini, bu hareketin içerisindeki derin yapının insanları bilir.
ÖNERİ… VE DE SONUÇ
Eski bir siyasetçi ve yeni bir yazar olarak, hizmet hareketine önerilerim şunlar olacaktır: Bu büyük camia kendini sorgulamalı, aklıselim bir şekilde kendini tekrardan tahlil etmelidir. Milletin kafasındaki, beynindeki sorulara cevap vermeli, paralel yapıya karışmış, ülke içinde ve dışında devletin aleyhine çalışmış, milletimizin seçtiği hükümete darbe girişimi yapanları ayırmalıdır. Şu iddialardan temizlenmeleri lazımdır: Milletten kurban parası diye toplayıp; bu imkanları kurban kesme yerine farklı farklı yerlerde değerlendirdikleri, işadamlarının alınteri göz nuruyla kazandığı paraları; ülkeme faydalı hizmetler olsun türünden vermiş oldukları paraların nasıl çarçur edildiğinin hesabını millete vermek zorundadırlar. Üstad Bediüzzaman hz.lerinin çok güzel bir sözü var.” Türk Devletine asla silah çekilmez, ona kumpas kurulmaz.” Kendisi o kadar işkencelere maruz kalmış biri olarak çeşitli eziyetler çekmesine rağmen hatta cenazesi çöp arabasıyla Urfa'dan başka yerlere nakledildiği halde “hakkımı helal ediyorum milletime” demiştir. O Kürt olduğu halde”Türk Milleti Din-i Mübin-i İslama binyıl hizmet etmiş bir millettir” diyerek milletimizi överken, bu ülkenin devletine, belediyelerine, işadamlarına asla kumpas kurulamayacağını ifade etmiştir.
HOCAEFENDİ PENSİLVANYA'DAN GELSİN
Bu çerçevede düşündüğümüzde Fethullah Gülen madem Milletin ve Devletimizin güvenini kaybetmiştir. Bir an önce okulları Milli Eğitime; diğer kurumları da devletin yetkililerine anahtarları ile teslim etmek zorundadır. Şeffaf ve açık bir şekilde hizmet hareketinin içersinde yanlış yapanlar varsa; kumpas, ajan, vatan haini kim varsa onlarda şeffaf bir şekilde hizmet hareketinin içersinden temizlenmelidir. Hizmet hareketi mutlaka milletimize hesap vermelidir. Zira bu kadar büyümüş imparatorluk Hocaefendinin kendi cebinden yaptığı işler değildir. Bu devasa yapı aziz milletimizin paraları ile yapılmıştır. Bu yapıyı millet yapmıştır. Artık milletin size güveni kalmadığı için lütfen milletin okullarını ve diğer kurumların anahtarlarını aziz milletimize ve devletimize teslim ediniz. Bunlar Pensilvanya'da oturarak Türkiye'yi yöneten Hocaefendi lütfedip Türkiye’ye gelir; yargıya hesap verir, aklanırsa Aziz Milletimizin yine başının tacıdır. Haftaya Pazartesi buluşmak ümidi ve duasıyla kalın sağlıcakla. Selam ve dua ile…
,.