Süper Lig’de 17 takım taraftarların azlığından ve boş tribünlere oynamaktan dert yanarken Torku Konyaspor, hangi konudan dert yanıyor çok merak ediyorum…

Konya’da taraftar grupları hariç geriye kalanlar skor odaklı seyircidir. Bunu defalarca söyledik. Yani Konyaspor kazandığında stadyuma gelirler, kaybettiğinde ise yerlerinde yeller eser… Hatta birçok kişi takımı değil stadyumdaki ambiyansı merak ettiği için bu yıl maça gidiyor…


Futbolcular oyunda direnç göstermeyince Torku Konyaspor’un kaybetme geleneği sürüyor… Ve inanın mağlubiyetlere de en çok taraftar üzülüyor. Yönetim ve futbolcular böyle giderse bıçak kemiğe dayanınca üzülecek. O zaman da iş işten çoktan geçecek…


“Henüz herşey bitmiş değil, çok erken ve önümüzdeki maçlarda kazanmak istiyoruz” demeyin artık. Bu cümleleri kimse yemiyor arkadaş! Keşke ayaklarınız da sözleriniz kadar oynasa…


Konyaspor kaybettiğinde bir de gelenek olmuş. “Aşağıda bulunan rakiplerimiz de kaybetti” deniliyor. Sen kendi işine bakacaksın. Elin puanıyla sıralamaya girmeyeceksin…
 

Geçtiğimiz hafta Sivasspor maçında Torku Konyaspor taraftarı öylesine bir destek verdi ki, herkesin tüyleri diken diken oldu… Eğer o an tribünlerden 11 kişi indirseydiniz sahaya onlar daha ruhlu oynardı…

Takımda başarısızlığı da birkaç kişiye yıkmak, onları günah keçisi ilan etmek de çok yersiz. Çünkü, takım genel olarak başarısız. Top bana gelirse oynarım mantığı içerisinde futbolcular… Öyle olunca da baskı yiyen takım arkadaşına yardım etmek yerine “Bana ne hatayı o yapsın” mantığı seziliyor uzaktan bakıldığında…


Djalma ile Torje’nin olmamasını ise kesinlikle eksik olarak görmemek gerek. Onların yerine forma giyen oyuncuların da var iki bacağı iki eli… Profesyonelseniz oynayacaksınız hem de bu işi en iyi yapacaksınız arkadaş. Cerrahın küçük bir hata yapma şansı var mı? Küçük bir hata insan hayatına mal olur. Futbolculuk da bir meslek neden kusursuz olmasın… Sahada yapılan hatalar da puan kayıplarıyla noktalanıyor.


Aykut hocanın oyunculara taktiğin yanı sıra psikolojik destek de vermesi gerek bence… Psikolojisi iyi olmayan futbolcu yıldız bile olsa maç kaybettirir… Galibiyet için özgüven aşılarsanız 90 dakika boyunca futbolcu aynı heveste oynar… Bu sene aklımıza dahi getirmek istemiyoruz ama Torku Konyaspor’un ligden düşmesi durumunda ne Aykut Kocaman kalır, ne de futbolcular… Sadece Torku Konyaspor’a gönül verenler sırtlar bu takımı…



Dün AK Parti İl Teşkilatı’ndaydım. Torku Konyaspor’un Başkanı Ahmet Şan, aday adaylığı başvurusunu yaptı ben ordayken… Şan’dan Konyaspor kulüp başkanlığını mecbur olduğu için değil, gönülden yapmasını dilerdim. Dünkü başvuru Ahmet Şan’ın bu güne kadar zorunlu olarak görev yaptığı anlamına geliyor… Şimdi Şan’ın aklı Konyaspor’da mı, AK Parti’de mi, yoksa kendi özel işlerinde mi olacak?


Adayların açıklandığı gün Ahmet Şan’ın ismi listede yer almadığında ise Torku Konyaspor’a geri dönüşü zor olacak… Spor kamuoyu tarafından “Milletvekili olamayınca Konyaspor’a mecbur kaldı” denilecek… O yüzden Ahmet Şan gibi mütevazı bir kişiliğin en kısa zamanda hem kendisi için hem de Torku Konyaspor’un geleceği için iyi bir tercih yapması gerekiyor.