​Konyaspor'un yol çizgisi ve Uğurcan Çakır detayı

Önce yaklaşık 3 haftalık zorunlu bir aranın ardından Konyaspor’umuzun gündemine devam etmenin mutluluğunu yaşıyorum. Zorunlu derken, kayınvalidemin sağlık problemi nedeniyle yaşadığı hastane süreci, sizlerden bir süre ayrı kalmamı gerektirdi. Konyaspor’umuzu zaman zaman takip edebilme fırsatını buldum. Son oynanan Trabzonspor maçınıda tribünde izledim. Maçın analizinden önce şöyle tribünlere baktığım zaman 4-5 sezon öncesini görürür gibi oldum. Işte taraftar, işte kulaklarımıza klasik Türk müziği gibi gelen uğultuları duydum. Özlemişiz be dedim kendi kendime. Ancak saha içerisine döndüğüm zaman, birkaç haftaık oynanan oyunu Trabzonspor karşısında göremedim. Konyaspor’un yapması gereken boğucu , tribünlerin boğucu sesleri eşliğinde maalesef bordo mavili ekip yaptı. Rakibin bir önceki oynadığı olaylı maçın ardından daha agresif olacağını zaten biliyorduk. Ama Atilla Karaoğlan, Koray Gençerler ikilisinin işbirliği ile karadeniz ekibinin işi daha kolaylaştı. Bu maçta Trabzon kazanabilirmiydi, çok net evet. Hatta hakem triosunun yardıma bile ihtiyacı olmadan kazanabillirlerdi. Çünkü Konyaspor’un kazanma hırsını, arzusunu, agressifliğini yeşil zeminde göremedim. Ankaragücü, Hatay, A.Demir karşısında oynanan oyunla kıyasladığımız zaman, ne yaptığını veya ne yapacağını bilmeyen bir takım vardı sahada. Oyuncuların isteksiz olması kafamda milyon sorular oluşturdu. Özellikle Guilherme her zamanki Guilherme değildi. Slovık, N’dao Cıcaldau ve Sokol bu önemli maçta beklentilerin çok altındalardı. Hemen aklıma bu saydığım
oyuncuların hepsininde yabancı olduğu dikkatimi çekti ve kafamda deli sorular oluşmaya başladı.Ayrıca her zaman tepki çeken Soner’e neden bu kadar sabır gösterildiğini anlamak güç. Dakikalar 65 i gösterirken yapılan 3 değişiklik ve ilerleyen dakikalarda yapılan iki değişiklik daha, hiç olmazsa bir
puan alalım düşüncesini taşırken sahneye çıkan hakemler buna izin vermedi desek yalan olmaz. Burda hatalı olan sadece hakemleri söylersek yanlış olur. Devre arasında Ömerovıç nasıl bir konuşma yaptı bilinmez ama hadi evlatlar kaybedeceğimiz birşey yok, daha çok ofansif olalalım demediği kesin.
Üstelik değişiklik için 65 dakika beklemek, birkaç hafta önce kaptanlığı Guılherme’den alıp bandı koluna geçiren Soner’i çıkarmakta geç kalan hoca’nın, nasıl bir sistem, taktik, oynattığını ben anlamış değilim. Fakat Trabzonspor’un yeşil beyazlı ekibimizi iyi analiz ettiğini, dersine iyi çalışmış olduğunu gördüm. Anlaşılan olaylar ve Trabzon’a verilen cezalar saha içine yansımamış, tabi tff nin atadığı hakemler sayesinde Abdullah Avcı’nın işi dahada kolaylaştı. Unutmadan belirtmek isterimki, Avcı ve öğrencileri inanın beraberlik için geldikleri çok belliydi. Ancak verilen ikramlarıda memnuniyetle
aldılar, umduklarının fazlasını alıp gittiler. Burada baş rol oyuncusu Uğurcan Çakır’ın Fenerbahçe olayından hiç etkilenmediği, dakikalar ilerledikçe taraftarı çıldırtan ukala tavırları nedeniyle olaylı maçın belkide daha kötüsüne neden olabilecek hareketleri asla kabul edilemez. Terbiyesizce, alçaklıkla, çirkeflikle yapılan hareketler milli takım kalecisine hiç yakışmadı. Milli olmak gurur vericidir ama bu gurur ve millilik Uğurcan’a 2 numara büyük olduğu için eldivenleri Mert’e verdi. Kısacası bakalım Uğurcan Çakır detayı TFDK nun dikkatini çekecekmi. Konu konuyu açınca Konyaspor’umuzu genel olarak değerlendiremesemde, haftaya K.Paşa maçının ne denli önemli olduğunu bilen yok. Gözler bu maçta olacak ve hakemlerin art niyetlerimi pardon hataları’mı yoksa maçmı konuşulacak bekleyip göreceğiz. Paşa Avrupa için, Konyaspor riskli bölgeye tekrar inmemek için karşılaşacaklar. Hakemler karışmazsa ve Konyaspor akıllı, hızlı ve agressif oynarsa, iftar saatinde mis gibi kokan ekmek misali, beraberlik kokusu alıyorum. Es kaza sürpriz olurmu derseniz, olursada şaşırmam. Ancak aksi halde bu haftaki gibi oyun anlayışıyla sahaya çıkarsak K.Paşa yeşil beyazlı ekibimize acımaz ve Allah korusun Trabzon maçının skorundan daha farklı bir sonuçta çıkabilir.
Düşme/düşmeme ihtimalimiz sadece bu maça endeksli olmasada yol çizgimiz için belirleyici olacaktır. Bekleyip göreceğiz.
Kalın sağlıcakla.