Son Dakika Haberler
Dünyada yaratılmış bütün eşyanın kullanım durumumuza göre endikasyonları (iyi tarafları) veya kontra-endikasyonları (kötü tarafları) vardır.
Bize göre iyi tarafları ağır basan eşyaları tercih ederiz, kullanırız, yeriz, içeriz.
Bize yüklenen takva ve fücur programlarını (Şems,91/8) özgür irademizle seçerken bazen takva bazen de fücuru seçeriz.
İnsanız. Kodlarımızda hata yapma kabiliyeti yerleştirilmiştir.
Allah mizanında sevap ve hataları ayıklayacak, sevapları ağır gelen kazanacak.
Hatasızlık veya “sıfır hata” diye bir durum yok.
Peygamberler (a.s.) dahi “zelle” tabir ettiğimiz hatalar yapmışlar; ancak bu hata onların Peygamberlik makamına zarar vermemiş, hatta ümmetlerine hata yaptıklarında nasıl tövbe–istiğfar edecekleri konusunda da misal olmuşlar.
Hatta iyilik tarafı en yüksek eşyaların kullanımında dahi dozu aşarsak faydadan çok zarar verir.
Pisagor (M.Ö. 570-495)’un Adalet kupası her davranışta dozun, orta yolun önemine işaret eder.
“Dünyada her şey zehirdir. Önemli olan dozdur.” Paracelsus (1491-1541)
“Gayr-i memnunlar medeniyet kuramaz” der İbn Haldun (1332-1406)
Toplumda insanlar ağızları ishal olmuşçasına konuşuyor ve bu konuşmaların ezici çoğunluğu olumsuzluk/karamsarlık/ümitsizlik üzerine…
Konuştuğun konuya dair;
3 kere okuma yapmadıysan,
2 kez o konunun uzmanından dinlemediysen,
1 defa 3 okuyup iki dinlediğini 3 T (Tespit-Tenkit-Teklif) çerçevesinde yazmadıysan,
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olduysan,
Kendin karamsarlık cehennemine hızla yuvarlanırken çevrene de zarar veriyor, kul hakkına giriyorsun.
Bak Allah bu konuda desteksiz konuşanları nasıl uyarıyor:
“Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi yaptıklarından sorumludur. “İsra, 17/36.
Peygamberimiz, “Senin en zararlı düşmanın (iki bacağın ve iki dudağın arasındaki) nefsindir.” Sözüyle dilimize ve namusumuza sahip çıkmamızı öğütler.
Şeytanın en çok bu iki noktadan bizi vurmaya çalışacağına dikkat çeker.
Ama iki dudak arasındaki dil en önemlisidir; zira bütün işler oradan başlar.
Allah, “siz dillerini temiz tutun ben de elleriniz temiz tutayım” der.
Yine Hz. Peygamber (s.a.v.) “Kim insanlar helak oldu, helak oldu derse, en evvel kendisi helak olur” sözüyle rezonans yasasına, olumsuzluğu çağırmanın, oaraya odaklanmanın zararına işaret etmiştir.
İmam Maturidi, “Sözlerinize dikkat edin! Kader sözlerinize müvekkeldir. Konuştuğunuzu yaşarsınız” cümlesiyle ağızdan çıkan kelimelerin ehemmiyetini belirtir.
O halde iki dudağı açıp bir kelime etmeden önce iyi düşünün!
Ya 3 T’li (Tespit-Tenkit-Teklif) konuşun, ya da ebediyen susun!
Yorumlar