Son Dakika Haberler

Mehmet Portakal

Mehmet Portakal

​Sessiz Hastalık Osteoporoz (Kemik Erimesi)

25 Temmuz 2013

Günümüzde büyük bir sağlık problemi olarak önemi gittikçe artan hastalıklardan biri de; osteoporoz. Kemik erimesi olarak bilinen osteoporoz, değişik sebeplerle kemik yoğunluğunun azaldığı, buna bağlı kırık riskinin arttığı bir hastalıktır. Yüzyılımızın eriştiği teknolojik düzey, insan ömrünü uzattı. Buna bağlı olarak günümüz insanı daha az hareket yaparak ve hazır besinler tüketerek daha kolay bir hayat sürmeye başladı. Fakat teknolojinin beraberinde getirdiği yeni hayat tarzı, kemiklerimizi tehdit eder hale geldi.

Eğer kişilerde herhangi bir sebeple kemik kaybı başlamışsa, ileri yaşlara gelip ağrı ve kırık problemi olmadan önce hiçbir şey hissetmedikleri için bu sorunlarını ifade edemezler. Günlük yaşamları sırasında omurgalarında meydana gelen çökmeleri de genellikle fark etmezler. Bu sebeplerle osteoporoza “Sessiz Hastalık” ismi verilmektedir. Kemik erimesinin ilerleyen yaşlarda sorun olarak karşımıza çıkmaması için her dönem bilinçli beslenmeye önem vererek, vücudumuz için gerekli egzersizleri ihmal etmemeliyiz.

Diyetimiz ve beslenme durumumuz hormon dengemizi ve kemik sağlığımızı birçok biçimde etkileyebilir. Elbette osteoporoz tüm insanları aynı şekilde etkilemiyor.Diğer birçok hastalıkta olduğu gibi bazı insanlar diğerlerine göre daha fazla risk taşıyor; şeker hastalığı veya guatr gibi endokrin hastalığı olanlar, uzun süre hareketsiz kalanlar, erken menopoz veya cerrahi uygulamalara bağlı olarak menopoza girenler, beyaz tenli kadınlar, ince ve narin vücut yapısına sahip olanlar, ailesinde kırık öyküsüne sahip olanlar ve uzun süreli kemikleri zayıflatan ilaçları kullananlar risk altında bulunuyor.
Hastalık hiçbir belirti vermeden sinsice ilerleyebileceği gibi en önemli belirtileri bel ve sırt ağrısı; boyda kısalma; sırtta kaburlaşma; omuzlarda yuvarlaklaşma; ilerleyen evrelerde omurgada, kaburga kemiklerinde, el bileğinde ya da kalça kemiğinde kırıktır.

Kaybolan kemiği tekrar yerine koymak oldukça zor, pahalı ve uzun zaman alan bir durumdur; dolayısıyla risk faktörlerini belirlemek ve osteoporozu önlemek gelişmiş bir osteoporozu tedavi etmekten daha kolaydır.  Korunmak için gereken tedbirler alındığında osteoporoz, önlenebilir bir hastalıktır. Bu amaçla pek çok kişi yüksek kalsiyum diyetinin öneminin farkındadır, ancak diğer faktörlerin de kemiklerimizin güçlenmesinde etkili olduğu, özellikle güneş ışınlarından istifade edilmesi gerektiği unutulmamalıdır.

Ayrıca;
- Sağlıklı kemikler için, hazır yemekler, işlenmiş gıdalar ve katkı maddelerinden kaçının. Olabildiğince ev yemekleri yiyin. Taze meyve ve sebze tüketimini artırın. Şeker ve tuz tüketimini sınırlandırın.
- Düşük ya da aşırı miktarlarda protein almamız osteoporoz riskini artıracaktır. Potasyum alımını artırın. Bu amaçla bezelye ve fasulye gibi baklagiller, deniz ürünleri, taze meyve ve sebzeler özellikle muz, kayısı, armut, domates, mantar, patlıcan, biber, ıspanak önerilebilir.
- Genel yağ tüketiminizi ve özellikle de doymuş yağ ve yağ asitlerini sınırlandırın. Esansiyel yağ asitlerinin tüketimini artırmak için daha fazla kepekli tahıl gevrekleri yiyin. Omega-3, balık yağları içeren destekler alın. Ceviz, fındık, badem, yerfıstığı gibi sert kabuklu yemişlerin tüketimi artırılmalıdır.
- Kahve ve kola gibi kafeinli içeceklerin tüketimini sınırlandırın.
- Kalsiyum desteğini tablet yutarak sağlamayı düşünmeden önce doğal yollardan, gıdalarla karşılamaya bakın. Genel olarak süt ve süt ürünlerinin kalsiyumdan çok zengin olduğu bilinir ancak vücudumuz süt ürünlerindeki kalsiyumun yalnızca yüzde 30'unu kullanabilir. Oysa yeşil yapraklı sebzelerin içerdiği kalsiyumun yüzde 50-70'i işimize yarar hale gelir. Kalsiyum içeriği en yüksek gıdalar asma yaprağı, maydanoz ve roka başta olmak üzere yeşil yapraklı sebzelerdir. Pekmez ve susam da birer kalsiyum deposudur. Fındık, badem gibi yağlı tohumlar, yumurta (özellikle sarısı) ve kuru meyveler de kalsiyumdan zengindir.
- Kas gücü ve dengeyi artıran egzersizler, kaymayan tabanlı ayakkabılar giymek osteoporozlu hastalar için dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardandır. Kemiklerin vücut ağırlığını taşıdığı tipte egzersizler yük verme egzersizi olarak adlandırılır; bunlar yürüyüş, tenis, dans etmek, merdiven çıkmak ve düşük seviyeli aerobik egzersizlerdir.  Kemiklerin güçlenmesi ve sağlıklı bir yaşama sahip olunması açısından yürüyüş en iyi fiziksel aktivitelerden biridir.


 Osteoporozda egzersiz ve fiziksel aktivitenin yararları:
- Kemik kitlesindeki kaybı yavaşlatır.
- Kemik kitlesini artırır ve kırığı önler.  
- Eklem esnekliğini ve sağlamlığını destekler.  
- Denge sağlamayı geliştirerek düşmeyi önler.
- Kas gücünü geliştirir.
- Postürü (düzgün duruş) korur.  
- Kalp ve solunum sisteminin dayanıklılığını artırır.  
- Ruhsal dengeyi geliştirir, psikolojik ve sosyal güveni artırır.

Ancak egzersize başlamadan önce mutlaka fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanına başvurarak kişiye özel tedavinizi doktorunuzla birlikte planlayın. Osteoporoz dışında ek bir başka hastalığınız varsa doktorunuz, size özel bir egzersiz programı önerecektir. Ayrıca düzenli göz muayenesi, tansiyon ve şeker kontrolü, yaşadığınız ortamın ışıklandırma ve zemin döşeme açısından daha güvenli hale getirilmesi, kırık riskinizi azaltacaktır.

Sevgili dostlar, hareketli, dinamik, ağrısız, üretken bir yaşam sürdürmeye devam etmek istiyorsanız kemiklerinizi güçlendirin ve kemik erimesinin önlenebilir, tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu unutmayın.

 

Yorumlar

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English