Son Dakika Haberler

Ahmet Dur

Ahmet Dur

​Lambada titreyen alev üşüdü

13 Monday 2023
Öyle günler yaşadık ki, asrın afatını gördük.  Kahramanmaraş’lı merhum şairimiz Abdurrahim Karakoç mihriban şiirinde ‘lambada titreyen alev üşüyor’ dediği gibi hem yandık hem de üşüdük-donduk. Asrın felaketi olarak görülen depremde 3o binden fazla canımızı kaybettik. Çok sayıda yaralımız var.
Kıyamete kadar iyiliğin ve kötülüğün kıyasıya yarışacağını bilmemize rağmen ufak bir umut olarak kötülüğün iyiliğe yaklaşacağını bekledik. Ama ne mümkün daha da azıttılar. Yalanlar, iftiralara havada uçuştu.
Mayamız, karakterimiz, vicdanımız, duygularımız, sırlarımızın ortaya çıktı. Elleri, ayakları öpülesi insanlarımız olduğu gibi yüzlerine tüküreceğimiz hatta tükürmekten öteye geçmek istediğimiz insanlar kendini açığa çıkardı.
Psikolog tanıdığımın dediği gibi insaniyet; büyük afetlerin ve travmaların ilk ilacı ve can suyudur. Öyle değil mi gerçekten tökezleyip yere düşsek elimizi tutacak bir el aramıyor muyuz?
Kuşkusuz en büyük el devletimizin elidir. Yaşanan her sıkıntıda olduğu gibi asrın afeti olarak kabul edilen yaşanan bu son afette de devletimiz tüm gücüyle sahalardaydı.Yine devletimizin yanında Sivil toplum kuruluşlarımız ve yardım severlerimiz oradaydı.
Depremin yaşandığı tüm bölgelerde AFAD, PAK, JAK, JÖAK, DİSAK, Sahil Güvenlik, DAK, Güven, İtfaiye, Tahlisiye, MEB, STK’lar ve uluslararası arama kurtarma personelinden binlerce arama kurtarma personeli görev yaptı. Dışişleri Bakanlığı ile yapılan görüşmeler neticesinde diğer ülkelerden gelen arama kurtarma personeli sayısı 9 bin 793’tür.
Ayrıca AFAD, Emniyet, Jandarma, MSB, UMKE, Ambulans Ekipleri, Gönüllüler, Yerel Güvenlik ve Yerel Destek Ekipleri’nden görevlendirilen saha personel sayısı ile birlikte bölgede görev yapan toplam personel sayısı 238 bin 459.
Kurtarma araçları derhal yola çıktı. Başta ekskavatör, çekici, vinç, dozer, kamyon, arazöz, treyler, greyder, vidanjör vb. iş makineleri olmak üzere toplam 12 bin 322 araç sevk edildi.
Afet bölgelerine 40’ın üzerinde Vali , 152 Mülki İdare Amiri, 19 AFAD üst yöneticisi ile 68 il müdürü görevlendirildi. Ayrıca, uluslararası yardımların koordinasyonu için 13 büyükelçi ve 17 Dışişleri Bakanlığı personeli görev aldı.
Personel ve malzeme sevkiyatı için hava köprüsü kuruldu. Hava Kuvvetleri, Kara Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı ve Orman Genel Müdürlüğü’ne bağlı 170 helikopter ve 76 uçakla toplam 4 bin 97 sorti yapıldı.
Bölgeye personel, malzeme sevkiyatı ve tahliye amacıyla Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından 24, Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından 2 olmak üzere toplam 26 gemi görevlendirildi.
Yardımseverlerimizin, belediyelerimizin gönderdiği yardımları taşıyan tırlar uzun kuyruklar oluşturdu. Her ilimizden insanlar yardıma koştular. Gönüllü oldular.
Arama-kurtarma ekipleri gönüllüler ilk andan itibaren afet bölgesinde büyük bir mücadele ortaya koydu.
Bir arama kurtarma çalışanı sorulan "Canınızı hiç düşünmüyor musunuz?" sorusuna, "Bizim canımız şu anda Türkiye" cevabını verdi. Böyle bir adanmışlık, gönüllülük, teslimiyet gözleri yaşarttı.
Bağcılar Belediyesi kurtarma ekiplerinin hastanede kendisini ziyaretinde“Kaç gün geçerse geçsin, gelip beni kurtaracağınızı biliyordum.” Diyordu enkazdan çıkan İlayda.
Kurtarma ve yardım ekiplerimiz bu cümlenin benzerini Bosna Hersek’te bir ablanın ağzından da duymuşlardı.
Mehmetçiklerimiz il günden beri bölgede can siparene çalışıyor. Askerimiz yeri geldi çadır kurdu, yeri geldi arama ve kurtarma çalışmalarına katıldı. Bölgelerinin emniyet ve asayişini sağladı.
Hastanelerde doktor ve hemşerilerin özverili çalışmaları, deprem anında bile kaçmak yerine hastalarına koşmaları gönülleri fethetti.
Böyle güzellikler yaşanırken sahaya inen muhalefet liderleri ve yandaşları algı operasyonlarını başlattılar.
İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu böyleleri için şu cümleyi kurdu: “Yaşadığımız tek güvenlik sorunu yağmacılık değil yalancılıktır”
Kendisine verilen ekmeği enkazdaki sahibine ulaştırmaya çalışan bir köpek, köyünü kurtarmak için kurtarma ekiplerine yol gösteren başka bir köpek, yaptığı değişik hareketlerle enkaz başında sahiplerinin kurtarılması vesile olan bir kedi umarım bazılarının vicdanlarının yumuşamasına ders olur.
Son sözlerimi Doğan Cüceloğlu’nun şu güzel cümleleriyle bitirmek istiyorum. “Ölümün saati yok. Yanınızdaki kişiye değer verin; kırmayın onu. Durup, durup sevdiğinizi söyleyin, özel hissettirin. En ufak bir şeyde bitti demeyin, ağlatmayın, üzmeyin. Neden mi? Çünkü ölümün saati yok.”
 
 
 

Yorumlar

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English