Son Dakika Haberler

Ahmet Dur

Ahmet Dur

​Kediname

19 Wednesday 2020
İstanbul’da ulusal gazetelerde muhabirliğe başladığım ilk yıllardan beri tanıyorum Mehmet Nuri Yardım ağabeyi. Onun azmine, enerjisine, çalışma disiplinine hayranım.

Günlük gazetede, aylık dergilerde yazar. Her hafta kendi söyleşi programını yapar. Radyo programları hazırlar. TV programlarına katılır. Editörlüğe ve yazarlığa meraklılar için kurslar açar ve geleceğe yatırım yapar.

Bütün bunların yanında düzenli olarak kitaplar yazar, araştırmalar yapar. Kültür sanat programlarına katılmaya çalışır. Buradan sevgili Mehmet Nuri Yardım için büyük bir maşallahınızı alırım. Allahım nazarlardan korusun.

Bazen büyüklerim ve dostlarım ile konuşurken Mehmet abinin gıyabında keşke 5-6 tane daha ‘Mehmet Nuri Yardım’ olsa deriz. Gerçekten de soy ismi gibi yardım severdir. Tam bir kültür sanat ve edebiyat sevdalısıdır. Keşke her ilde böyle güzel bir insan olsa. Eminim kültür sanat faaliyetleri daha başka olurdu.

Kendisiyle birkaç projede birlikte çalışma onuruna eriştim. Çok iyi bir ekip arkadaşı. Kırmaz, kızmaz. Yapılması gerekeni usulünce gösterir, tatlı diliyle anlatır.

İnsanları sevdiği kadar hayvanları da sever. Evlerinde besledikleri ‘Lokum’ adlı kediyi neredeyse çocuklarından ayırmaz. Lokum evlerine bebekken gelmiş. Gözlerinin önünde büyümüş. Ev ahalisinin sevgili olmuş adeta. Sosyal medya günlüklerinde Lokum’un hal ve hareketlerinden bahseden, fotoğraflarını paylaşan Mehmet abi, sürpriz yaparak Lokum’un kitabını yazdı. Akıl Fikir Yayınlarından yayınlandı. Şu ana kadar çok kitap yazdı ama bu kitap daha fazla ilgi ve alaka gördü.

Hayvanlarda ki merhamete, sevgiye, paylaşma duygusuna hayran olduğunu ve bu kitapta da bunu anlatan Yardım, peygamberimizin,sahabelerin, İslam büyüklerinin, tarihteki önemli isimlerin, değerli edebiyatçı ve yazarların da kedi beslediklerine önemle vurgu yapıyor.

“Kediler asla nankör değildir”
Akşam gazetesinden sevgili dostum ağabeyim Bedir Acar’a verdiği mülakatta Mehmet Nuri Yardım nankörlükle ilgili şöyle diyor: “Bu söz, tarih boyunca insanların kedilere attıkları en büyük iftira. Kedi asla nankör değildir. Ucuz bir mama verirsiniz, bir ömür boyunca yanınızda sadakatle kalır. Sizi sever, çevrenizde dolaşır, başta çocuklar olmak üzere bütün aile fertlerini mutlu eder. Sizi seyreder. Can yoldaşlığı eder. Misafirlerinizle merhabalaşır. Ama o aynı zamanda bir şahsiyet sahibidir. Yaltaklanmayı bilmez, abartıyı sevmez. Onuruna düşkündür. Sevmenin ölçüsünü kaçırdığınızda hafiften bir tırmık bile atar. “Yeter baba, artık sıkıldım.” dercesine patisini sallar ve yanınızdan kaçar. Kediler, kişilik sahibidir. Minnet edilmeyi sevmez, mihneti kabul etmezler. Kedilerin kendilerini ev sahibi kabul ettikleri, biz insanları misafir gördükleri iddia edilir. Bu da değil. Onlar sadece birlikte yaşadığımızı, aynı “hanenin eşit bireyleri” olduğumuzu, dolayısıyla kimsenin kimseye üstünlük taslamaması gerektiğini hâl dilleriyle anlatırlar. Doğrusu da budur. Kediler evlerimizdeki çocuklarımız gibi birer bireydir. Sadece cinsleri farklı. Ben Lokum’un hiçbir zaman nankörlüğünü görmedim, aksine evimize neşe, mutluluk ve huzur getirdi. Bütün okuyucularımıza, herkese tavsiye ediyorum. Bugüne kadar kedisiz yaşayanlar, bir sürpriz yapıp denesinler, apartman önünde bekleşen bir kediyi evlerine alıp beslesinler. Hayatlarının ne kadar renklendiğini ve anlam kazandığını o zaman göreceklerdir.”

“Peygamberimiz de kedi beslemiştir”
“Aslında sadece kediler değil bütün hayvanlar bir hikmet için yaratılmışlardır. Yaratılışları gayesiz değildir. Ama biz bilemiyoruz. Meselâ kediler insanoğlu için bir terapi vasıtasıdır. Şöyle bir beş on dakika onu sevin, okşayın, bütün gerginliğiniz geçer, yorgunluğunuz biter, rahatlarsınız. Müslümanların kedilere bağlılığının sebebi Hazreti Peygamberin tavsiyeleridir. Peygamberimiz evinde ‘Müezza’ adını verdiği bir kedi beslemiştir. Onu sevmiş, okşamıştır.”

“Yazar şair ve sanatçılara kediler ilham kaynağı olmuştur.”
İnanın sanatla uğraşanlar için kediler hep ilham kaynağı olmuştur. Bu yüzden binlerce kedi hikâyesi, şiiri, yüzlerce kedi kitabı yazılmıştır. Kediname’de bu konuda ayrı bir bölümü hazırladım. Kedilerle muhabbeti olan, hatta yaşadığı sürece kedi besleyen meşhurlar arasında Tanburi Cemil, Tevfik Fikret, Mesut Cemil, Ahmet Hamdi Tanpınar, Ekrem Hakkı Ayverdi, Münevver Ayaşlı, Sâmiha Ayverdi, Tarık Buğra, Behçet Necatigil, Nahit Sırrı Örik, Halit Refiğ, Mehmed Şevket Eygi, Mustafa Necati Karaer, Halide Nusret Zorlutuna, Muzaffer Ozak, Tarık Dursun K. Tabii adlarını andığım bu kedisever merhum sanatçılardan daha pek çok var. Kitapta ayrıntılı olarak bu konu “Sanatçılar ve Kediler” bölümünde işlendi. Seçme şiir ve yazılarına yer verildi.”

Şair yazarSüleyman Çobanoğlu’nun kitapta yer alan ‘Kedi’ isminde harika şiirini burada sizlerle paylaşıyorum.

KEDİ
Derler ki Peygamber secdegâhına

Bir zehirli yılan ağdıda durdu

Tevekkül eyledi Fahri Kâinat

Gün eğilir gibi rükûa vardı


Ansızın bir kedi kutlu pâyine

Sürünerek geçti gözü yılanda

Şimşekçe atıldı hiç tereddütsüz

Yılanı kaptıda gitti bir anda


Selamı verdikçe Allah Elçisi

Seyredip hayvanın hulk u huyunu

Mübarek eliyle sığazladılar

Muzaffer kedinin ipek tüyünü


Buyurdu: Ey mahluk Hak Tâ ‘la sana

Çocuktan maada keder vermesin

Asaletin sürsün gitsin dibelek

Elim değen sırtın yere gelmesin 

Yorumlar

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
  • Mehmet Nuri Yardım

    Ahmet Bey, lütfettiğiniz bu yazı için teşekkür ederim, iltifatlarınıza lâyık değilim elbette ama kedileri samimi olarak severim ve herkese de kedi edinmesini tavsiye ediyorum. İnsanın hayatına renk ve canlılık katıyor. Kültürümüzde var zaten, inşallah Kediname kitabı da bu anlamda faydalı olur, insanları bu mübarek hayvanlarla buluşturur. Anadolu'da bu birliktelik zaten var ama İstanbul, Ankara ve izmir gibi büyük şehirlerde kediler hakikaten mağdur. Apartmanlara alınmadıkları gibi sokaklarda da perişan oluyorlar. Eziyet görüyorlar. İnşallah sizin gibi duyarlı gazeteci yazar dostlarımız sayesinde kurtulacaklar. Yunus Emre'nin ne güzel sözü var: "Yaradılanı hoş gör, yaradandan ötürü." Mevlana Hazretlerinin de kedisi varmış ve onunla ilgili ilginç bir hatıra kitapta var, inşallah Konyalı dostlarımız da Kediname'ye ve kedilere sahip çıkacaklardır. Her şey için teşekkürler...

    • Cevapla
    • Begen (0)
    • Begenme (0)
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English