Son Dakika Haberler
Değiştiremediğimiz ya da etkimizin olmadığı durumları sürekli konuşacağımıza acaba “Bu konuda ben ne yaptım, ne yapıyorum, ne yapabilirim ve gerçekten olması gereken nedir?” birazda bunları düşünsek eminim ülke adına çok daha yararlı olacak. Gerçi “düşünen adam” heykelini akıl hastanesi bahçesine yerleştiren başka bir ülke yoktur herhalde. Nedendir bilinmez ancak böyle bir algı var canım ülkemde. Çok düşünürsen tımarhanelik olursun. Hatta “Çok düşünüp durma!” diye de uyarırız biraz düşünenleri. Herhalde o heykelden başlamak gerekiyor ilk önce. Alıp o heykeli herkesin her zaman görebileceği bir yere dikmeli. Diğer ülkelerde olduğu gibi üniversite bahçelerine ya da okul bahçelerine.
Heykeli tımarhaneye, konulan bir ülkede ‘Düşünen Adam’ nasıl yetişebilir? dediğinizi duyar gibi oluyorum. Düşünmek biraz felsefecilerin ya da delilerin işi olarak da değerlendirebilirsiniz de. Hâlbuki ilahi hitap bizi sürekli düşünmeye sevk ediyor. Büyük insan olmaya, “Ahsen-i Takvim” yolunda dirsek çürütmeye kafa yormaya teşvik ediyor. “Efela ...” diye başlayan her ayet bu konuda bize bir uyarı.
Düşünmeyenin söyleyecek sözü de yoktur elbet. Çünkü en güzel sözler düşüncenin o kıvrımlı yollarından akarak bir vaha da toplanır da sonra aradan sızıntılar şeklinde dökülüverir dimağlardan. Sonra da sözün etkisine bir bak. Dillere pelesenk olmuş. Düşün! Düşün ki söyleyecek bir sözün olsun. Düşüncesi olanın söyleyecek bir sözü vardır elbet. Ya söyleyenlerin düşüncesi yok ve her konuda söyleyecek bir sözü varsa.
Maalesef bu ülkedeki herkesin yeterli olduğu temel üç alan var. Spor, siyaset ve din. Okumadan dini yorumlama, hiçbir spor kulübünde oynamadan ya da o alana dair bilgisi olmadan sporcu eleştirme ve hiçbir entelektüel alt yapı olmaksızın siyasi görüş belirtme.
Eminim ki siyaset bu alanların başında geliyordur. Çünkü ideolojiye göre yapılan siyaset var, düşünceleri ideolojileri tarafından çevrelenen zihinler var bu ülkede, düşüncelerimizi bir türlü serbest bırakmayan ideolojilerimiz. Mevcut durumu değişik açılardan düşünmeden, herhangi bir veriye göre değerlendirmeden ideolojimize göre yorumlamak kolay geliyor bize. Çünkü okumak çok zor, hele okuduğunu mevcut bilgilerle birleştirerek yorumlamak en zor olanı. Biz kolay olanını seçiyoruz her defasında bizleri fazla düşündürmeden hani kolayca fazla kafa patlatmadan kişileri, biraz daha zorlarsak olayları konuşuyoruz fikirlerin hakkını gasbederek. İllaki düşünme üzerine söyeleyceksek bir söz afili gelir kullanıveririz Ricover’in şu sözünü: ''Küçük insanlar kişileri, normal insanlar olayları, büyük insanlar fikirleri tartışır''.
Biraz zor olanı yapmaya çalışsak eminim daha geçerli ve daha kabul edilebilir olacak bazı şeyler. Nasılsa birileri bizden daha iyi ve bizim için düşünmüştür demeden, düşündüğümüzü denemekten korkmadan, sonuç alamadığınızda o şeyin sonuç vermediği tecrübesini kazanarak. Düşünce özgürlüğünün şımarıklığına kapılmadan, kimseye hakaret etmeden ve ötekileştirmeden.
Eminim siyaset artık böyle işlemeli güzel ülkemde. Ülkenin geleceğini belirleyecek olaylarda özellikle konuşurken biraz daha düşünüp taşınarak sonuçlarını hesaba katarak hareket etmeliyiz. Yanlışa yanlış, doğruya da ne pahasına olursa olsun doğru diyebilmeliyiz. Birileri öyle söylüyor diye te’viline girmemeliyiz o işin. “Nasıl yaşarsanız öyle yönetilirsiniz” sözüne muhatap olan bizler daha duyarlı olmalıyız bu konuda. Biz düşünmezsek bizi yönetenler de düşünmeden yönetir bizi. Sonuç ne mi olur? Yönetilenler, yönetenleri sadece izler ve yorum yapar. Bir etkimiz olmalı yetkisizliğin bahanesine bürünmeden. Yönetilenlerin, yönetenlere sadece sandıkta mesajını iletmesi değil bizim arzumuz. Bilakis tepkileriyle, eylemleriyle ve söyleyecekleri sözü ile sandık sonrasında da yönetenlere yön vermesi en büyük temennimiz. Kırmadan, dökmeden, yaşatma arzusu ile ve en önemlisi de düşüncenin gücü ile.
Ne dersiniz son günlerdeki olayları biraz düşünsek mi? Haydi hep birlikte düşünelim. Eğer düşünmeden edemiyorum diyorsanız doğru yoldasınız.
Günün Sözü
Ya düşlerinin peşine düşmeyi seçersin, ya da olanları kabullenmeyi. İyikilerinle güçlenir, keşkelerinle tükenirsin. Karar senin.
Charles Bukowski
.
Yorumlar
yüregine saglık