Son Dakika Haberler

Ahmet Dur

Ahmet Dur

​Biz nice düşmanları yendik

18 Wednesday 2020
Biz ülke olarak çok düşman gördük. Çanakkale’de, Kurtuluş savaşlarında yedi düvelle savaştık. Ecdadımız Osmanlı, Selçuklu ve daha ötesi büyüklerimizin de hayatı çetrefilli mücadelelerle geçti.
Özellikle bugün 105. Yılını kutladığımız Çanakkale Zaferi nice hatıralar, hikayeler, türküler, ağıtlar, maniler, şiirler barındırıyor bağrında. Çanakkele’de zaferi ilan ettiğimizi haber alan Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy yazdığı ‘Çanakkale Şehitlerine’ isimli harika ötesi şiirinin son mısralarında Çanakkele’de savaşan askerleri bakın nasıl tasvir ediyor:
“Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultanını Salahaddin’i,
Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran...
Sen ki, İslam’ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın;
Sen ki, a’sara gömülsen taşacaksın... Heyhat,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.”

Çanakkale’de destan yazan ecdadımızı rahmetle yad ediyorum. Mekanları cennet olsun.
Sağlık Bakanlığımızın çalışmaları takdire şayan
Bugünlerde de büyük bir düşmanla boğuşuyoruz. Bu sefer bütün dünya boğuşuyor. Korona isimli bir virüs. Bütün dünyayı etkisi altına aldı. Mücadele verdiğimiz bütün savaş cephelerinde düşman kanlı canlı net belliydi. Gücünü, kuvvetini, sinsiliğini yani ne yapabileceğini biliyorduk.
Bu sefer ki farklı. Görünmüyor, bilinmiyor ama çok etkili bir düşman. Şu an için onu ne öldürür tam bilmiyoruz. Tek bildiğimiz, ona yakalanmamak. Onun için uzmanlar, yetkililer sürekli uyarı üstüne uyarı yapıyorlar. Ne yapmamız gerektiğini artık biliyoruz. Lütfen uyarıları dikkate alalım. Fransa’nın Sağlık Genel Müdürü Jérôme Salomon gibi düşünüyorum.“Herkes sanıyor ki dolaşıp duran virüstür. Hayır, dolaşıp duran sizsiniz.” Onun için bugünlerde mecbur kalmadıkça çıkmayalım, dolaşmayalım. Kendimizi koruyalım.
Sağlık Bakanlığımızın çalışmaları takdire şayan. Bakanımız Dr. Fahrettin Koca ve ekibinin iletişim çalışmalarını bir iletişimci olarak ayakta alkışlıyorum. Tam bir ders niteliğinde.
İlk kez kitlesel olarak Cuma Namazı kılmıyoruz
Alınan Cuma Namazı kılınmama ve vakit namazlarının ferdi kılınması kararından sonra ciddi bir araştırma yaptım. Cuma namazı tarihte bazı isyan hareketleri, işgal nedenlerle yerelde geçici olarak kılınmadığı anlar olmuş. Ama bu sefer ki çok farklı. Neredeyse İslami ülkelerin tamamına yakınında bu günlerde kılınmıyor. Bu da virüsün ciddiyetini gösteriyor.
insanı insan yapan özellikler değişmemeli
Virüs sebebiyle günlerimizi çoğunlukla evde geçiriyoruz. Kendimize, içimize döndük aslında. Eşimizi, çocuklarımızı, aile büyüklerimizi daha sık görüyoruz. İyi değerlendirelim. Kitap okuyalım. Film izleyelim. Çocuklarımıza masal anlatalım. Büyüklerimizle sohbet edelim. Bir de sevdiklerimize, onları çok sevdiğimizi söyleyelim. Görüyorsunuz dünya masaldaki gibi ‘bir varmış bir yokmuş.’  Aşırı hırslarımızdan arınalım. Kin ve nefret duygularımızı ulaşamayacağımız yüksekliklere koyalım. Bakın daha dün bir biriyle kanlı bıçaklı olan ülkeler bile bugün el birliğiyle dünyayı kurtarmaya, hayatta kalmaya çalışıyor.
Hürriyet Gazetesinden değerli büyüğüm Fuat Bol yazısında Marquez’in ‘Kolera Günlerinde Aşk’ romanını hatırlatmış.
 
“19. yüzyılın son yılları.
Koleranın ortalığı kasıp kavurduğu ve toplu ölümlere yol açtığı bir dönemde geçen bir aşk hikâyesi.
Sevdiği kadının huzuruna çıkıp diyor ki:
‘51 yıl 9 ay 4 gün bekledim. Seni seviyorum..’
Yaşadığımız çağda böyle biri daha var mıdır diye kendime sormak dahi istemiyorum...
Çünkü sevginin yerini o kadar sayısız dünyevi şeyler almış ki..
Ve hep o türkü düşüyor dilimize:
Adamın adam sevmesi geçti gayrı zaman oldu..”
 
Yine Hürriyet Gazetesinden Deniz Sipahi yazısında çok değerli sözler söylemiş. “İlişkilerimizin
genetiğiyle oynadık”diyor. Ve özetle şöyle devam ediyor:
“İnsanlık koronanın üstesinden gelir, bundan eminim.
Ama siz de şundan emin olun; korona biter, yakın bir gelecekte bir başkası gelir.
Bence insanlığın bir özeleştiri yapması gerekiyordu.
Sadece doğanın genetiğiyle değil; ilişkilerimizin de genetiğiyle oynadık.
Değerler, ilkeler, bizi biz yapan parametreler değişti, değişiyor.
Oysa insanı insan yapan özellikler değişmemeli.”
Belki bu günler yani koronalı bu günler hepimizi toplu bir terapiye sokar.
Galiba buna da ihtiyacımız var.”

 

Yorumlar

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
  • recep ali tayyibi

    tabi tabi

    • Cevapla
    • Begen (0)
    • Begenme (0)
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English