KOCAELİ (AA) - Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, yapay zeka alanındaki hedefleri gerçekleştirmede nitelikli insan kaynağının büyük önem taşıdığını belirterek, "2025'te yapay zeka alanındaki istihdamın en az 50 bine ulaşmasını hedefliyoruz. Bu nedenle nitelikli insan kaynağının yetişmesi için çok önemli tedbirler belirledik." dedi.
Bakan Varank, Bilişim Vadisi'nde gerçekleştirilen Ulusal Yapay Zeka Stratejisi Tanıtım Programı'nda yaptığı konuşmada, yapay zeka teknolojilerinin uygulama alanlarının her geçen gün arttığını söyledi.
Özellikle kendini tekrarlayan ve yoğun hesaplama gerektiren sektörlerde bu teknolojilerin büyük kolaylıklar sağladığını ifade eden Varank, "Yapay zeka teknolojilerinin küresel ekonomi üzerinde internet devriminden bile daha büyük bir etki oluşturacağı öngörülüyor. Zaten büyük bir hızla yaşanan dijitalleşme süreci, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkisiyle daha da hızlandı. Bu süreçte mecburen uygulanan sosyal mesafe kısıtları, iletişim ve yapay zeka uygulamalarının kullanımını katbekat artırdı." diye konuştu.
- "Teknolojik değişimi benimsemek tek akılcı yol"
Varank, yakın gelecekte yapay zekaya sahip teknolojilerin ekonomik ve sosyal hayatın vazgeçilmez bir parçası olacağına işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:
"2020'de dünya genelindeki yapay zeka harcamaları yaklaşık 50 milyar dolar olarak tahmin ediliyor. Önümüzdeki 5 yılda bu teknolojilerin pazar büyüklüğü en az 2 katına çıkacak. Yapay zekanın 2030'a kadar küresel ekonomiye 13-16 trilyon dolar katkı yapması ve yüzde 13 civarında bir büyüme sağlaması bekleniyor. Tabii bu teknolojiler hayatımıza daha yaygın bir şekilde girmesiyle bazı işlere ve hizmetlere duyulan ihtiyaçlar da giderek azalacak."
Bu nedenle yapay zeka ve robotik teknolojilerin yaygın bir işsizlik doğuracağı kaygısının bulunduğuna dikkati çeken Varank, şöyle konuştu:
"Bu kaygılar, dar bir bakış açısıyla yapılan değerlendirmelerin bir sonucu. Geçenlerde bir muhalefet milletvekili bana bir soru önergesi göndermiş. 'Yapay zeka teknolojilerinin kullanımıyla kaç kişinin işsiz kalmasını öngörüyorsunuz?' diye bir soru sormuş. Bu eksik bakış açısı, kaybolan işlerin yerini kreatif ve bilgi gerektiren çok daha fazla işlerin alacağını göz ardı ediyor. Teknoloji ve endüstri tarihini incelediğimizde, kaybolan ve yeni ortaya çıkan işlerin sayısız örneklerinin olduğunu görüyoruz. Gelecekte de bu sürecin aynı şekilde devam edeceği aşikar. Bu yüzden teknolojik değişime direnmek yerine onu benimsemek, özümsemek ve yönetmek tek akılcı yol. Çünkü bu yarışta geride kalan ülkeler mevcut ekonomik birikimlerini de kaybetme riskiyle karşı karşıyalar. Burada bize düşen, bu dönüşümün topluma en faydalı şekilde gerçekleşmesini sağlamak ve kimseyi geride bırakmamaktır."
- "Sayılı ülkeler arasında yerimizi aldık”
Varank, Ulusal Yapay Zeka Stratejisi ile Türkiye'nin yapay zeka alanında strateji yayımlayan sayılı ülkeler arasında yerini aldığını belirterek, Sanayi ve Teknoloji Stratejisi'nde de yıkıcı teknolojilerin gelişimi için özel başlıklar belirlediklerini anımsattı.
Türkiye'yi kritik teknolojilerin pazarı değil, üreticisi konumuna yükseltecek kapsamlı politikaları bu anlayış çerçevesinde uyguladıklarını ifade eden Varank, Yapay Zeka Stratejisi ile de bunu daha ileri taşıyacak adımları atacaklarını bildirdi.
Varank, stratejide iddialı ama hayata geçirilebilir hedefler belirlediklerini vurgulayarak, şunları söyledi:
"2025'te yapay zeka teknolojilerinin milli hasılamıza katkısını yüzde 5'e çıkarmayı hedefliyoruz. Ülkemizin uluslararası yapay zeka endekslerinde ilk 20'de yer almasını amaçlıyoruz. Buna yönelik hamlelerimizi yapacağız. Yakın zamanda küresel inovasyon endeksi sonuçları açıklanacak. Orada da son dönemde ciddi çalışmalar yaptık, inşallah ülkemizin üst sıralara yükseldiğini görmüş olacağız. Bu hedefleri gerçekleştirebilmenin birinci şartı, yapay zeka teknolojilerine yön verecek nitelikli insan kaynağına sahip olmaktan geçiyor. 2025'te bu alandaki istihdamın en az 50 bine ulaşmasını hedefliyoruz. Bu nedenle nitelikli insan kaynağının yetişmesi için çok önemli tedbirler belirledik. Bu konuda halihazırda birçok politika ve programı da uygulamaya devam ediyoruz. Stratejide belirlediğimiz tedbirlerle bu alandaki çabamızı daha da hızlandıracağız."
- "Tüm dünyanın dikkatini çekmeyi başardık"
Yapay zeka alanındaki hedeflere ulaşmanın bir diğer ön şartının Ar-Ge ve inovasyon kültürünün yaygınlaştırılmasıyla girişimciliğin geliştirilmesinden geçtiğini ifade eden Varank, Ar-Ge konusunda altyapı ve proje bazlı desteklerle özel sektörün yatırım yapmasını teşvik ettiklerini dile getirdi.
Varank, AK Parti hükümetleri döneminde Ar-Ge ve yenilikçilik ekosistemindeki gelişmelere dikkati çekerek, TÜBİTAK, KOSGEB ve kalkınma ajansları aracılığıyla uyguladıkları programları anlattı.
Ülkedeki girişim ekosisteminin yakın zamanda çıkardığı "unicorn"larla tüm dünyanın dikkatini çekmeyi başardığını vurgulayan Varank, "Yapay Zeka Stratejimizde belirlenen tedbirlerle desteklerimizi daha da etkinleştireceğiz ve bu alanda da yeni 'unicorn'lar çıkaracağız." dedi.
(Sürecek)
Kaynak: