TBMM (AA) - İYİ Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, yüksek faiz, yüksek kur, yüksek enflasyon ve derin fakirleşme olarak açıklanacak ekonomik sürecin "tam bir Erdoğan maliyeti" olduğunu savunarak, "Buradan çıkış için siyasal iklim değişikliği mecburidir." dedi.
Tatlıoğlu, İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta ve Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz ile basın toplantısı düzenledi.
Partili cumhurbaşkanlığı sisteminin ekonomiye yansımasının görüldüğünü belirten Tatlıoğlu, Merkez Bankasının tapu dairesinden farksız hale getirildiğini öne sürdü.
Dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, bugün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, yaşananların arkasına bir felsefe koyma ve anlamlandırma gayretinin "bir zihni savrulmanın ürünü" olduğunu öne süren Tatlıoğlu, "Türkiye, bugün daha fazla faize, faizcilere teslim edilmektedir. Politika faizi yüzde 18 iken Türkiye'nin borçlanma faizleri 17,5; politika faizi 14 iken borçlanma faizleri 22'ye çıkmıştır. Türkiye'nin düşmanları bugün daha çok sevinmekte, dostları bugün daha fazla üzülmektir." diye konuştu. Tatlıoğlu, şöyle devam etti:
"Bu kuralsız davranış ve kurumları ezme, Türkiye'nin riskini ve faizleri yükseltmiş, bugün itibarıyla Türkiye'nin milli geliri 550 milyar dolara düşmüştür. Yüksek faiz, yüksek kur, yüksek enflasyon ve derin fakirleşme olarak açıklanacak bu süreç, tam bir Erdoğan maliyetidir. Buradan çıkış için siyasal iklim değişikliği mecburidir.
Bugün görüşmekte olduğumuz bütçe, ilan edildiği 6 Eylül'de 211 milyar dolardı. Sayın Fuat Oktay'ın 20 Kasım'da bütçeyi komisyona sunduğu tarihte 182 milyar dolara düştü. Bu bütçe, dün İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşülürken sabahleyin 157 milyar dolar, akşam görüşme biterken 152 milyar dolara düştü. Bu bütçe bugün sabah Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçesi görüşülürken 143 milyara düştü ve bugün şu saatlerde 135 milyar dolar. Bütçe anlamını, çerçevesini yitirmiştir. Bütçeyi çekmek ve yerine seçim takvimli, seçime kadar bütün parlamentonun ortaya koyacağı bir ekonomi programı yapılmalıdır."
- "Esas mandacı kimdir?"
İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, yılın başında dış borcun Türk lirası karşılığı 3,2 trilyon lirayken, bu rakamın 2,7 trilyon lira artarak 5,9 trilyon liraya çıktığını ifade etti. 2020 yılında 84 milyondan toplanan toplam verginin 1 trilyon lira olduğunu belirten Usta, "İflas senaryosu, bunun başka bir izahı yok. Dolayısıyla bu gidişatın bu şekilde sürdürülmesi mümkün değildir." dedi.
Şu an itibarıyla bütçenin kadük hale geldiğini söyleyen Usta, "Bunun için bütçeyi tartışmanın, görüşmenin hiçbir anlamı yoktur. Anlamını tamamen yitirmiş. Bütçenin üçte biri daha çıkmadan erimiştir. Dolayısıyla bütçenin de hükümet tarafından geri çekilmesi lazım." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün "mandacılıktan" bahsettiğini belirten Usta, "Esas mandacı kimdir? 130 milyar dolar aldığı dış borcu 446 milyar dolara getirenlerdir. Esas mandacı, 600 milyar dolarlık cari açık verenlerdir. Artan kur karşısında kelepir fiyatına Türkiye'nin emekleri heba olacaktır, satılacaktır." ifadelerini kullandı.
- "Türk lirası Haziran sıcağında kalmış kar topu gibi eriyor"
İYİ Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz da Türk lirasında bir erimeyle karşı karşıya olunduğunu söyledi.
Bugün gelinen noktanın yanlış politika sonucu mu yoksa bilinçli olarak mı ortaya çıktığının anlaşılması gerektiğini dile getiren Yılmaz, Türk lirasının üzerindeki baskı ve erimesiyle ilgili ülkeyi yönetenlerin zihninde herhangi bir endişenin olmadığının görüldüğünü ifade etti. Yılmaz, şöyle konuştu:
"Buradan çıkabilmesi için her şeyden önce tercihin değiştirilmesi gerekir. An itibarıyla böyle bir şey söz konusu değil. Bunun düzeltilebilmesi için önce tercihin yanlış olduğunun kabul edilip kamuoyu ile iletişime geçilmeli ve ancak ondan sonra gerekli tedbirler alınabilir. Sayın Cumhurbaşkanı artık geri dönülemez bir şekilde gemileri yakmıştır. Bu bir yeni para politikası, yeni ekonomi politikası uygulamasıdır. Bu politika değişikliğinden elde edilecek umulan sonuç alıncaya kadar devam edecektir.
Türk lirası şu anda Haziran sıcağında kalmış kar topu gibi eriyor. Bu durdurulabilir. Bunun için tecrübe var. Bunun için birikim var fakat bunun için irade yok. Bunun için siyasi otorite de irade yok ve tercihi de bu yönde. Allah hepimizin sonunu hayır eylesin diyorum."
Kaynak: