TBMM (AA) - CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, "21. yüzyıl Türkiye'sinde, Esenyurt'ta, arsa sahibi, kötü niyetli müteahhit ve dönemin belediye başkanı üçgeninde en büyük soygun, en büyük dolandırıcılık meydana gelmiştir." dedi.
Hamzaçebi, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, "Esenyurt konut mağdurları" olarak isimlendirilen, ancak Türkiye'nin birçok yerinde konutla dolandırılan vatandaşlar olduğunu söyledi.
Bu durumun, yoğun şekilde Esenyurt'ta yaşandığını belirten Hamzaçebi, ilçenin, 1 milyonluk nüfusuyla Türkiye'nin en büyük ilçesi olduğunu anımsattı.
Talep nedeniyle müteahhitlerin konut yapma faaliyetine giriştiğini ancak ilerleyen süreçte konunun, vatandaşların ifadesiyle "dolandırıldıkları" bir sürece dönüştüğünü ileri süren Hamzaçebi, "21. yüzyıl Türkiye'sinde, Esenyurt'ta, arsa sahibi, kötü niyetli müteahhit ve dönemin belediye başkanı üçgeninde en büyük soygun, en büyük dolandırıcılık meydana gelmiştir." diye konuştu.
Esenyurt'ta meydana gelen olaylara ilişkin bazı örnekler veren Hamzaçebi, ön ödemeli konut satışlarının, Ticaret Bakanlığının iznine tabi olduğunu ancak çok sayıda müteahhidin, kanunun öngördüğü bir takım izinleri yerine getirmeden maket proje üzerinden satış yaptığını ve para topladığını aktardı.
Hamzaçebi, aradan geçen yıllara rağmen bu konutların teslim edilmediğini, inşaatların ya hiç başlamadığını ya yarım kaldığını ya da konutların proje üzerinden birden fazla kişiye satıldığını öne sürdü. Bu konuda 100 bin, aileleriyle birlikte 500 bin kişinin mağdur olduğunu ifade eden Hamzaçebi, "Arsa sahibi, kötü niyetli müteahhit, zamanın Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu üçgeninde vatandaşımızın 1 milyar 800 milyon doları elinden alınmıştır." iddiasında bulundu.
Akif Hamzaçebi, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ın da mağdurları dinlemediğini ve bir belediye başkanını korumak uğruna yüz binlerce vatandaşın feda edildiğini savundu.
Hamzaçebi, tasarruf finansman şirketlerinin denetimini içeren teklifin, TBMM Genel Kurulu'nda yasalaşmasından sonra şirketlerin, "Devlet güvencesi geldi" şeklinde reklam yaptığını, ancak devlet güvencesinin gelmediğini kaydetti.
Şirketlerin başka yanıltıcı reklamlar yaptığını da hatırlatan Hamzaçebi, sistemin güvenlik mekanizmalarının, yeterince sağlam olmadığını ileri sürdü.
Kaynak: