TBMM (AA) - CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "Alevilerin gözleri, ortaya koyduğunuz 3 kuruşluk ödenekle boyanmaz. O yüzden bu yanlıştan bir an önce dönülmeli. Şanıyla, şerefiyle, adıyla, sanıyla özel bir kanun çıkarılmalıdır." dedi.
Özel, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, 20 yıllık bir iktidarın "Türkiye'nin çivisini çıkardığı bir sürecin son döneminde olunduğunu" ileri sürdü.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya yönelik eleştirilerde bulunan Özel, Soylu'nun "Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma'nın arkasına saklandığını" iddia etti.
Soylu'yu eleştirdiklerini ancak polis teşkilatını ya da jandarmayı eleştirmediklerini söyleyen Özel, "Silahlı kuvvetlerin, askerin, jandarmanın, polisin, silah bulundurma yetkisinde olanların siyasilere ayar vermesi darbedir. Bunun hep karşısında olduk değil mi? E-muhtıraya da karşıyız. 15 Temmuz'da birlikte direndik burada. Peki bu sadece iktidara ayar verince mi oluyor? Muhalefet siyasetçi değil mi?" diye sordu.
- Cemevlerine yönelik düzenlemesi
Özel, TBMM Genel Kurulunda görüşmelerine başlanan cemevlerine yönelik düzenlemelerin de bulunduğu torba yasaya dair Alevi örgütlerinin itirazı olduğunu belirtti.
Alevilerle ilgili bir kanun yapılmasının, bu inanç grubuna yönelik herkesin boynunun borcu olduğunu belirten Özel, "Bunun usulü şudur: Önce bir araştırma komisyonu kurarız, Alevilerin temsilcilerini dinleriz. Bunlar, yüzde 3'ü bile temsil etmeyen bir yerden esinlenip yüzde 97'sinin itiraz ettiği bir düzenlemeyi torbanın içine sokmuşlar, dayatıyorlar." dedi.
Özel, Alevilerin sorunlarına dışarıdan bakıldığı için konunun "boyaya, sıvaya indirgendiğini" iddia ederek, Alevilerin eşit yurttaşlık hakkı istediğini söyledi.
Özel, "Alevilerin gözleri, ortaya koyduğunuz 3 kuruşluk ödenekle boyanmaz. O yüzden bu yanlıştan bir an önce dönülmeli. Şanıyla, şerefiyle, adıyla, sanıyla özel bir kanun çıkarılmalıdır. Kanunun içeriği de burada yapılanlar da meselenin ruhuna uygun, doğru yerlerde tanzim edilmelidir ve Alevilerin taleplerini duymaktan korkulmamalıdır." diye konuştu.
- "Milliyetçiliğin nasıl yapılacağının kalibresi olamaz"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin geçmişte "HDP ile görüşenler PKK ile görüşmüştür" dediğini söyleyen Özel, şunları kaydetti:
"Devlet Bahçeli, ne milliyetçiliğin, ne tutarlılığın, ne siyasetin nasıl yapılacağının kalibresi olamaz. Kalibresizliğin tutumudur bu. Dün 'hain' dediğine bugün 'kahraman', dün övdüğüne bugün 'vatan haini' diyen birisinin, dün bunları söyleyip bugün başka şeyler söylemesiyle ilgili bir tutarsızlığın ne önemi olabilir? Tamamen ilkesizlik üzerine kurulmuş, tamamen bir yerden düğmeye basıldığında 180 derece tavır değiştirmiş bir hareketten ve onun seçmenini bile kandırdığı bir siyasetten bahsediyoruz.
'Muhalefetim' diye oturduğu yerden muhalefete sırtından ateş eden bir anlayıştan bahsediyoruz. Türkiye'nin bundan sonrası bunların eline kaldıysa yanmışız. Allah'tan öyle değil. O yüzden çıldırıyorlar. 7 şehirdeki herkesi toplayıp bir kavurmalık miting, toplantı yapmaya çalışmaları da anket firmalarına sövüp saymaları da ondan. Milletin gönlünden düşmüş, tuz buz olmuş birilerinin hangi tutumu aldığının önemi yok. Bayramda bile el sıkamayacak noktaya siyaseti getirenlerin, Anıtkabir'de Ata'nın huzurunda kendisine uzatılan elleri havada bırakacak kadar ne görevde olduğunu ve bu milletin verdiği görevi inkar edenlerin, Türkiye'de kimseye verecek ayarı, kuracak oyunu, kalibresi yoktur.
Biz HDP'yi, CHP, İYİ Parti, MHP, AK Parti gibi milletin Meclise yolladığı ve milletin verdiği görevi yapan bir siyasi parti olarak görüyoruz. Biz onlarla otururuz, görüşürüz, konuşuruz, sorun yok. Ama 'terörist seviciler' diyen Devlet Bahçeli'nin lafının dönüp Tayyip Bey'e gitmesi ironik bir durumdur. Ne bundan önce ne bundan sonra HDP ve ona oy veren seçmenle bulunulacak ilişkiler açısından Devlet Bey'in ne dün ettiği küfrün ne dün yaptığı övgünün bizce bir kıymeti yok. O yüzden CHP olarak milletin 'beni temsil ediyor' dediği her meşru muhatapla zaten görüştük, bundan sonra da görüşürüz. Mesele, Devlet beyin savrulduğu yerdedir."
- "Helalleşelim mi?"
Geçmişte Devlet Planlama Teşkilatının yurt içi eğitim ve seminerlerine girecek kişilerde çarşaf, türban, tesettür gibi kıyafetlerin yasak olduğuna dair genelge çıktığını aktaran Özel, bu genelgenin neden çıkarıldığının bir soru önergesiyle sorulmasına "Çağdaş olmayan kıyafetlerin kabulünün uygun olmadığının düşünüldüğü; hiçbir akımın temsiline ya da simgelerin sergilenmesine izin verilmemesine dikkat edildiği" yanıtının geldiğini ve başörtüsünün "çağdaş olmayan kıyafet" olarak nitelendirildiğini dile getirdi.
Özel, "Diyor ki 'geleneksel bağlasınlar, türban siyasi simgedir, içeri sokmayız.' Helalleşelim değil mi Devlet Bey? Bu soru önergesini Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli yanıtlıyor. Devlet Bey'in imzasıyla şok bir belge çıktı ortaya. 21 Haziran 2000'de cevaplamış. Doğru Yol Partili bir milletvekilinin sorusu üzerine MHP'nin bugünkü Genel Başkanı, o günkü Başbakan Yardımcısı." değerlendirmesinde bulundu.
- Kolivar'ın gözaltına alınması
Bir televizyon programında kullandığı ifadeler nedeniyle Ekmek Üreticileri Sendikası Başkanı Cihan Kolivar'ın gözaltına alınmasıyla ilgili bir soru üzerine, açıklamaları okuduğunda ekmekle ilgili yaptığı eleştirilere katıldığını belirten Özel, ancak açıklamasının devamında toplumda bir partiye oy veren veya bir partiyi iktidarda tutan insanlara söylediklerinin "hoş olmadığını" belirtti. Özel, şöyle konuştu:
"Bu eleştirilir, şiddet çağırmıyordur. Buna siyaseten cevaplar verilir. Bir düşünce ifade edilmiş. Sözün karşılığında söz söyleyebilecek yetkinlikte olmak lazım. Ömer Çelik bu yetkinlikte olmayıp 'ben bunu yapamıyorum, savcı, hakim yapsın, içeri atsın ibreti alem olsun' deyince lüzumsuz bir noktaya doğru gidiyoruz.
Millete şikayet et, o kişiye oy verenlere şikayet et. Ama ekmeğe muhtaç olma meselesinden nasıl bir karın ağrıları varsa devamındaki cümleler üzerinden bambaşka bir şey yaratmaya çalışıyorlar. Böyle ifadeler geçmişte de bazen seçimden hemen sonra oldu, bazen başka zamanlarda oldu. Seçmene bazen 'bidon kafa' dendi, bazen başka bir şey dendi. Hep rahatsız olduk, hep üzüntü duyduk. Onları çağrıştırır bir ifade, üzücüdür ama bundan sonra bir seçilmiş kişiyi hedef gösterip gözaltıdır, hapistir, 'atalım sürdürelim' yaklaşımı yerine demokrasi var, seçimler var. "
Kaynak: