İSTANBUL (AA) - İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi (İZÜ) ve İstanbul Fikir ve Toplum Araştırmalar Merkezi ile Aile Vakfı ortaklığında hazırlanan "Türkiye'de Cinsiyet Algısı" araştırmasının sonuçları açıklandı.
İZÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümünden Prof. Dr. Ergün Yıldırım ve Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Sağlık Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümünden Doç. Dr. Recep Yıldız tarafından hazırlanan araştırmanın sonuçlarının açıklanması dolayısıyla üniversitenin Halkalı Kampüsünde bir toplantı gerçekleştirildi.
Toplantıda konuşan İZÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bulut, Türkiye'de özellikle son yıllarda bu konularla ilgili değişik çalışmalar yapıldığını, İZÜ'nün de toplumun geçirdiği değişim ve dönüşümü anlamak için bu çerçevede önemli bir çalışma gerçekleştirdiğini söyledi.
Bulut, "Aile değerleri bir toplumun en önemli temel taşıdır. Anket çalışmaları ve tespitlerle bizlere toplumun yönelimleriyle ilgili yaş grupları bazında bir çalışma gerçekleştirilmiş. Bunlarla ilgili çok kapsamlı bir çalışma ortaya konulmuş." dedi.
Toplantıda ''Türkiye'de Cinsiyet Algısı'' raporunun detaylarını açıklayan Prof. Dr. Ergün Yıldırım, araştırmanın Türkiye'de bu alanda yapılmış ilk çalışmalardan biri olduğunu söyledi.
Türk toplumunun, toplumsal cinsiyet etrafındaki tartışmalara karşı nasıl bir tutum içinde olduğunu göstermek amacıyla böyle bir çalışma yaptıklarını belirten Yıldırım, şöyle devam etti:
"Gençliğimizin buna yönelik bakışları, siyasal partilerin tutumları, siyasal kimlikler, dini yaşantıya sahip insanların algılayışları gibi geniş toplumsal kesim grupları üzerinden giderek bu araştırmamızı gerçekleştirmeye çalıştık. Araştırmada fikirleri sorulanların yüzde 49.7'si kadınlardan, yüzde 50.3'ü erkeklerden oluşuyor. Bu araştırmayı geçen yıl temmuz ve haziranda uyguladık. Türkiye genelinde 26 ilimizi temel aldık. 2 bin 200 kişiden oluşan bir örneklem grubu ile yapıldı. Dolayısıyla Türkiye'nin genel toplumsal yapısı hakkında bizi bilgilendiren önemli bir araştırma oldu."
Yıldırım, araştırmada gruplar üzerinden "LGBT denilince aklınıza ne gelir?'' sorusuna cevap aradıklarını aktararak, "Gençlik grubunda çok yüksek oranda olumlu yaklaşan bir tutumla karşılaştık. Gençlik konuyu daha çok soyut bir düzeyde algılıyor ve bir özgürlük meselesi olarak görüyor. Yüzde 35 civarında olumlu bir tutum içinde. 'Toplumsal cinsiyet eşitliği çerçevesinde kızların ve erkeklerin aynı tuvaleti kullanmasına ne dersiniz?' diye sorduğumuzda ise yüzde 77 civarında 'hayır' çıktı. Dolayısıyla soyut düzeyde ve bir özgürlük meselesi olarak olumlu bakılırken, gündelik hayata dönüştüğü zaman böyle bir bakış açısıyla karşılaşmıyoruz." şeklinde konuştu.
Siyasal kimlikler açısından bu konuda farklı bakış açılarıyla karşılaştıklarını vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Muhafazakarlar ve milliyetçiler cinsiyet eşitliği çerçevesinde LGBT ideolojisinin ürettiği pratiklerin, düşüncelerin tehdit oluşturduğuna inanıyor. Bunun yanında mesela sol, Kemalist, liberal diye tanımladığımız kimlikler ise daha esnek bir tutuma sahip. 'Kadın ve erkek aynı tuvaleti kullanmalı mıdır?' sorusuna, sol kesim bile yüzde 9.6 gibi çok düşük bir oranda olumlu yanıt veriyor. Kemalistlerde de oran düşük aslında. LGBT veya eş cinsellik ideolojisinin algılanmasını iki şekilde yorumlamamız gerektiğini gördük. İnsanlar çok soyut, genel manada bana dokunmuyorsa, benimle bir teması yoksa insan hakkıdır, özgürlüktür diye bir şey demiyor. Ama gündelik hayatın pratiğine dönüştüğü zaman toplumsal cinsiyet eşitliği konusu, eş cinsellik konusu, sol da, Kemalistler de, demokratlar da çok ciddi anlamda Türk toplumunda bir konsensüs olduğunu gördük."
- Seçmenlerin bakışı oy verdikleri partiyle örtüşüyor
Seçmenlerin LGBT konusuna bakışının oy verdikleri partiyle örtüştüğünü kaydeden Yıldırım, partilerin ideoloji ve programlarının kitleleri etkilediğini söyledi.
HDP ve CHP seçmeninin konuya daha olumlu baktığını anlatan Yıldırım, "HDP'nin olması da düşündürücü geldi bana. Çünkü HDP'nin oy aldığı kesimler Güneydoğu Anadolu'da belli bir etnik kesimi oluşturan orta-alt kesim. Aslında dinle ilişkileri de geleneksel manada daha fazla olan bir sosyolojiye sahip. Bu da tabanın sosyolojik olarak çok hızlı değiştiği gibi bir şeye götürüyor bizi. MHP ve AK Parti siyasi müttefikliği, kültürel olarak da bir benzerliği, bir yan yanalığı gösteriyor. Sosyolojilerinin temsil ettiği kültürler aslında birbirine çok benzer. Bu konuya yönelik tavırları da birbirine yakın. AK Parti seçmeninin yüzde 79,5'i, MHP seçmeninin de yüzde 77'ye yakını 'hayır' diyor." ifadelerini kullandı.
Yıldırım, çocuğu olmayanların LGBT konusuna bakışlarının daha olumlu olduğunu, evli ve çocuk sahibi olanların ise daha olumsuz baktığını söyledi.
Eş cinsellik düşüncesine yönelik algılarla LGBT'ye yönelik algıların birbirinden farklı olduğunu belirten Yıldırım, ''LGBT dediğimiz zaman artık cinsiyetçilik üzerinden örgütlenmiş bir grup karşımıza çıkıyor. O grubun yaptığı faaliyetler, ortaya koyduğu tutumlar var. LGBT gibi somut bir şeyden bahsettiğimizde daha net tutumlar ortaya çıkıyor." dedi.
Kaynak: