Operasyonların yanı sıra insani sorumlulukların da yerine getirildiğini aktaran Akar, Suriyelilere Türkiye'nin ev sahipliği yaptığını vurguladı.
"Türkiye'nin, Suriye ve Irak'ın iç işlerine karıştığı" yönünde söylemlerde bulunulduğuna işaret eden Akar, "Bunu söyleyen Orta Doğu, Arap ülkelerinde kaç mülteci var, Suriyeli kaç kişiyi almışlar, misafir ediyorlar?" sorusunu yöneltti.
Bu söylemlerin kabul edilemeyeceğini vurgulayan Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mülteci meselesi insani bir dram ve trajedi. Bu konuda dünyada Türkiye kadar duyarlı olan başka bir ülke yok. İnsanların, çocukların olduğu bir lastik botun patlatılmasına, batırılmasına hangi insan 'evet' diyebilir. Ekmeksiz, susuz, yağmurun altında, çamurda kim ateş edebilir? Böyle bir şey mümkün mü? Türkiye'nin yapmadıklarını ve ne yaptığını iyi görmek lazım."
TSK mensuplarının özlük haklarıyla ilgili yapılanlara da değinen Akar, özlük haklarının iyileştirilmesi için gerekli gayretin gösterildiğinin altını çizdi.
İyileştirmelere yönelik çalışmaların sürdüğünü anlatan Akar, subay, astsubay, uzman ayrımı yapılmadan konunun bir bütün halinde ele alındığını aktardı.
Akar, ayrıca emekli subay ve astsubay dernekleriyle de yakın temasta bulunulduğunu, muvazzafların yanı sıra emekli personelin de hayatının kolaylaştırılması için gerekenleri yaptıklarını, girişimlerde bulunduklarını anlattı.
Oruç Reis araştırma gemisine refakat eden birliklerin 6 aydır denizde görev yaptığına dikkati çeken Akar, güvenlik operasyonlarında görev alan askerlerin de uzun süredir bölgede bulunduğunu söyledi.
Akar, özlük hakları düzenlemesi çalışmalarının, hakkın, adaletin sağlanarak, birlik ve beraberlik bozulmadan, kimseyi kimseye tercih etmeden yürütüldüğünü dile getirdi.
- "Üniformayı hainlere giydirmeyeceğiz"
FETÖ'yle mücadeleye ilişkin ise Akar, şu değerlendirmeyi yaptı:
"İstihbarat birimlerimizden, Milli İstihbarat Teşkilatımızdan, emniyet istihbarat teşkilatımızdan, savcılıklarımızdan, kendi hiyerarşimizden, ilave bilgi, belge çıktıkça, ilave kanaatler oluştukça tereddütsüz gereği yapılmaktadır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bugüne kadar bütün Silahlı Kuvvetlerde aynı kurallar, ilkeler, kriterler çerçevesinde bu işlemler yapıldı. Şu ana kadar 20 bin 62 personel Silahlı Kuvvetlerden uzaklaştırıldı. Bu konuda bizler, komutan arkadaşlarım, şerefli Türk Silahlı Kuvvetleri üniformasını bu hainlere giydirmemek için elimizden gelen gayreti gösterdik, göstereceğiz, bu üniformayı onlara giydirmeyeceğiz."
"Sayılar azalıyor, gücümüz azalıyor" söylemlerinin de doğru olmadığının altını çizen Akar, "Operasyon ve tatbikatlarla TSK'nin, 15 Temmuz'un ardından, hainler içimizden temizlendikten sonra etkinliğini, caydırıcılığını, saygınlığını artırmakta olduğunu görüyoruz." diye konuştu.
Akar, kara, deniz ve hava hareket alanlarına siberin de eklendiğini söyledi.
Siber alanın korunması için de gayret gösterildiğini ifade eden Akar, bu konuda ciddi girişimler ve çalışmalar yürütüldüğünü dile getirdi.
Hulusi Akar, siber güçlerde de caydırıcılığın yükseltilmesi için gerekli gayretin gösterildiğini sözlerine ekledi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
