Kimliği, derinliği ve geçmişi olan bazı mekanlar bulunduğunu dile getiren Kavuş, "Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi de böyle mukaddes bir mekandır. Bununla beraber ibadettir, zikirdir, duadır, secdedir ve elbetteki aşktır. Bugünleri görebilmek için uğrunu ömürler heba edilen bir yapıdır. Bütün bunları bilmeyenler için Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, bazen tarihi bir eser bazen bir müze bazen de bir camidir." diye konuştu.
Ayasofya-i Kebir Camii'nin, 86 yıl sonra bugün cuma namazıyla Müslümanların yeniden namaz kılabileceği, ibadet edebileceği bir yer haline geldiğine değinen Kavuş, şöyle devam etti:
"Bu olay hem Türkiye hem de İslam dünyası için çok önemlidir. Bütün İslam coğrafyasındaki Müslümanların, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin ibadete açılışını bir bayram havasında kutladığına şahit olduk. Bugün yaşadığımız süreç neticesinde hem 'elhamdülillah' diyoruz hem de yeniden 'bismillah' diyoruz. Yeniden başlangıcın, yeni bir dönüşümün tam bağımsızlığı için 'bismillah' dediğimiz bir gün. Cumhurbaşkanımız öncülüğünde Danıştayın aldığı karar sonucu büyük mutluluk duyuyoruz. Ben de bu ekibin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. Bugün çok mutluyuz, Kurban Bayramı öncesinde çifte bayram yaşamış olduk. Ulusumuza, milletimize ve İslam coğrafyasına hayırlı, mübarek olsun diyoruz."
Kavuş, buradaki tabela değişiminin sembolik olmasına rağmen gurur verdiğini sözlerine ekledi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
