LAHEY (AA) - Orta Afrika Cumhuriyeti'nde (OAC) Müslümanlara yönelik yoğun saldırılar düzenleyen Anti-Balaka milisleri liderlerinden Alfred Yekatom ve Patrice-Edouard Ngaissona'nın Uluslararası Ceza Mahkemesi'ndeki yargılaması bugün başladı.
Hollanda'nın başkenti Lahey'de bulunan mahkemede hakim karşısına çıkan Yekatom ve Ngaissona'nın 2013 ve 2014 yıllarında OAC'deki Hristiyan ağırlıklı Anti-Balaka'nın kurulmasında ve Müslümanlara yönelik saldırılarında üst düzey yetkililer olarak sorumlu olduğu iddia ediliyor.
Daha önce OAC ordusunda komutan olan ve milletvekilliği yapan "Rambo" lakaplı Yekatom, hakkındaki savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlediğine yönelik iddiaları reddetti.
Savcılık, 46 yaşındaki Yekatom'un emri altında 3 bin kişilik Anti-Balaka milislerini silahlandırdığı ve bu milislerin gerçekleştirdiği "cinayet, işkence, yerinden etme, eziyet, hürriyeti tahdit, sivillere saldırı, dini mekanlara saldırı, gayri insani muamele ve çocuk savaşçı kullanma" gibi suçlardan sorumlu olduğunu iddia etti.
Anti-Balaka milislerinin "ulusal koordinatör"ü olan 53 yaşındaki diğer sanık Ngaissona da hakkındaki suçlamaların tamamını reddetti.
Ngaissona, aynı savaş suçları ve insanlığa karşı suçların yanı sıra tecavüz ve yağma suçlarından da yargılanıyor.
Savcılık, Devlet Başkanı François Bozize'nin devrilmesinin ardından Yekatom'un, Anti-Balaka'yı kurulduğunu belirtirken, milislerin başına Ngaissona'nın geçtiğini kaydetti.
Bozize'nin yakın çevresinde bulunan Ngaissona'nın, başkent Bangui'deki saldırıları planladığını ve Yekatom'un bu saldırıları gerçekleştirdiği iddia edildi.
Savcılık adına duruşmaya katılan Kweku Vanderpuye, sanıkların, Müslüman sivillere yönelik saldırıların gerçekleşmesinde kilit role sahip olduklarını ve Müslümanlar aleyhine nefret söylemini yaydıklarını belirtti.
Afrika Futbolu Konfederasyonunda üst düzey yöneticilik yapan ve sonrasında Gençlik Bakanı olan Ngaissonan'ın, ülkedeki gençlerin Anti-Balaka'ya katılmasında etkili olduğu ve saldırıları finanse ettiği aktarıldı.
Duruşmada, Anti-Balaka milislerinin "Yekatom bize, silahlı ya da silahsız gördüğünüz tüm Müslümanları öldürün emrini verdi" ve "Ngaissona'nın izni ve bilgisi dışında hiçbir saldırı gerçekleştirilmedi." şeklindeki ifadelerine yer verildi.
Savcılık dosyada 6 binden fazla evrak ve 150 şahitin ifade vermek üzere hazır bulunduğunu kaydetti.
OAC'nin başkenti Bangui'deki özel mahkeme binasında canlı yayınlanan duruşmayı izlemeye gelen onlarca kişi salonu doldurdu.
Açılış duruşması yarın devam edecek.
- Yargılama tek taraflı değil
Savcılık, OAC'deki çatışmaların diğer tarafındaki Seleka grubu liderlerinden Said Abdel Kain'in de yargılanmak üzere UCM'de tutulduğunu, mahkemenin Orta Afrika'da yaşanan çatışmalara tek taraflı yaklaşmadığını kaydetti.
Ocak ayında Seleka grubu liderlerinden Mahamat Said Abdel Kain yakalanarak yargılanmak üzere UCM'ye gönderilmişti.
- Seleka ve Anti-Balaka arasındaki çatışmalar
Orta Afrika Cumhuriyeti'nde hükümete karşı savaşan isyancıların oluşturduğu çoğunluğu Müslüman Seleka grubunun Mart 2013'te başkent Bangui'ye girerek yönetime el koymasının ardından ülkede siyasi kriz ve çatışmalar başlamıştı.
Seleka isyancı grubu, 2015'te ülkedeki Hristiyan ve Müslümanların bir arada yaşamasının mümkün olmadığı gerekçesiyle ülkenin kuzeyinde "Dar El-Kuti" adında özerk bir bölge ilan etmişti.
Hristiyan Anti-Balaka ile çoğunluğu Müslüman Seleka grupları arasında çıkan ve iç savaşa dönüşen çatışmalarda binlerce kişi yaşamını yitirmişti.
Seleka tarafından 2013'te darbeyle yönetimden uzaklaştırılan ve Uganda'ya sürgüne gönderilen devrik lider Francois Bozize, ülkede Aralık 2020'de düzenlenen cumhurbaşkanı seçimi için adaylık başvurusunda bulunmuştu. Ancak OAC Anayasa Mahkemesinin, Bozize'nin başvurusunu, "insanlığa karşı suç ve soykırıma teşebbüs" ve "BM yaptırım listesinde olması" nedeniyle kabul etmemesinin ardından 18 Aralık'ta hükümet ile silahlı gruplar arasında yeniden şiddetli çatışmalar başlamıştı.
Seleka, Anti-Balaka, Barış İçin Birlik, OAC Vatansever Hareketi, Tanrının Direniş Ordusu gibi silahlı grupların özellikle yeraltı kaynaklarının zengin olduğu bölgelerin hakimiyeti için mücadele etmesi dikkati çekiyor.
Çoğunluğu Hristiyan silahlı gruplar, özellikle ülkedeki Müslüman sivillere saldırı düzenliyor.
Müslümanların bir kısmı ülkedeki baskı ve şiddet nedeniyle komşu ülke Çad ve Kamerun'a sığınırken, ülkede kalanların ise Hristiyan grupların saldırılarından korunmak için adlarını Hristiyan isimleriyle değiştirmek zorunda kaldığı belirtiliyor.
OAC hükümeti, devam eden çatışmalar nedeniyle 5 Şubat'ta 6 ay süreyle olağanüstü hal ilan etmişti.
- 20'den fazla silahlı grup çatışıyor
20'den fazla silahlı grubun varlık gösterdiği OAC'de, ordunun müdahalesine rağmen çatışmalar devam ediyor.
Ülkede, 2013'ten beri yaşanan şiddet olaylarında çoğunluğu Müslüman binlerce kişi katledilirken 1 milyondan fazla kişi de yerinden oldu.
Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisinin raporuna göre, 2019'da OAC'de 621 bin kişi ülke içinde göç etti, 573 bin kişi de komşu ülkelere sığındı.
Kaynak: