İSTANBUL (AA) - İş Dünyası Platformu Başkanı Ümit Boyner, "Birçok Avrupalı şirket yeşil bakış açısını benimsedi. Bu yeni yaklaşım bizi de etkilemeye, iş dünyasının ve ihracatın yeni kurallarını koymaya başlıyor." dedi.
İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği'nin (SKD Türkiye), Hedefler İçin İş Dünyası Platformu (B4G) ve DCube Döngüsel Ekonomi Platformu (DCube) iş birliğiyle düzenlediği Türkiye Döngüsel Ekonomi Haftası 1-5 Mart tarihleri arasında çevrim içi gerçekleştirilecek.
Etkinliğin ilk gün açılışında konuşan Boyner, yeşil mutabakatın Avrupa'nın büyüme stratejisine çoktan geldiğini, salgının bu süreci hızlandırdığını söyledi.
Birçok Avrupalı şirketin yeşil bakış açısını benimsediğini belirten Boyner, "Bu yeni yaklaşım bizi de etkilemeye, iş dünyasının ve ihracatın yeni kurallarını koymaya başlıyor." ifadelerini kullandı.
Boyner, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu nedenle döngüsel ekonomi haftasında bu konuya özel olarak yer veriyoruz. Konu artık geleceği değil bugünü de kapsıyor. Kaynakları verimli kullanma ve her atığın tekrar değerlendirildiği bir ekonomiyi geliştirmek için önce kavramları içselleştirmemiz lazım. Avrupa Birliği (AB) döngüsel ekonomiyi, ürünlerin, malzemelerin ve kaynakların değerinin ekonomide mümkün olduğunca uzun tutulması, korunması ve atık yönetiminin asgari düzeye indirilmesini sağlamak için malzeme ve hizmetleri verimli bir şekilde kullanmayı amaçlayan bir yaklaşım olarak tanımlıyor. Döngüsel ekonomi, üretim sisteminde oluşan her atığın tekrar değerlendirilmesi ve bu sayede hammadde üretiminin en aza indirildiği, çevresel faydanın ise maksimum tutulduğu yeni bir üretim modeli.
Hedefler İçin İş Dünyası Platformu, bu modele yönelik konunun uzmanlarını bir araya getirerek Türkiye için uygulanabilir çalışmalar yürütüyor. Bunları daha da geliştirmeyi hedefliyoruz. Bu noktada Cesur Yeni Dünya kitabının yazarı Aldous Huxley'in Türkçe'ye Kadim Felsefe olarak çevrilen kitabından döngüsel ekonominin ana fikrine çok uygun bulduğum bir anekdot yapmak istiyorum; Sadece ben ve benimle olan meşguliyetinizden vazgeçtiğinizde, içinde yaşadığımız dünyaya gerçekten sahip olabiliriz. Hiçbir şeyi mal olarak görmemiz şartıyla her şey aslında bize sunulmuştur ve her şey aslında bizim değil aslında herkesindir."
Döngüsel ekonomi uygulamalarında pek çok yenilik, inovasyon ve icatta öne çıkan bir kavramın çok önemli olduğunu düşündüğünü kaydeden Boyner, "Doğrusal ya da geleneksel ekonomi uygulamalarından döngüsel yeni iş modellerine geçişte en çok ihtiyacımız olan şey cesaret. Yeni modellere geçme süresinde cesur olmamız gerektiğini unutmayalım. Önemli olan döngüsel ekonomiyi temelde düşünebilmek ve tasarlayabilmek. Örnek vermek gerekirse, 2019 yılının sonunda bu etkinliği gerçekleştirmiş olsaydık, bu online bir etkinlik olmazdı. Online olarak gerçekleştirebileceğimizden değil, dijital düşünmeye, dijital odaklı pazarlamaya cesaret edemediğimiz, alışkanlıklardan vazgeçmediğimiz ya da bunu başaramayacağımıza inandığımız ve en önemlisi yaygın olanı tercih etme kolaylığı nedeniyle bakmazdık diye düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
- "Teknolojideki gelişmeler hayatımızın her alanını köklü bir şekilde değiştiriyor"
Ümit Boyner, doğrusal süreçleri döngüsele dönüştürmenin önemli olduğunu ancak sürdürülebilir olması için döngüsel üretim süreçlerinin sıfırdan tasarlanması gerektiğini belirtti. Dijital altyapının geliştirilip, bu alana yatırım yapılması gibi döngüsel üretim süreçlerinin de tasarlaması ve sorumluluğun cesaret ile bir araya getirilmesi gerektiğini kaydeden Boyner, "Eminim bu hafta boyunca döngüsel ekonominin hem teorik hem pratik çerçevesi uzmanları tarafından enine boyuna tartılıp anlatılıp tartışılacak. Önemli olan bu süreci ve dönüşü içselleştirebilmek ve bakış açımıza döngüsel ekonomi döngüsel üretimi kazandırabilmek. Tabii kavramları öğrenip içselleştirmek kadar yerelleştirmekte önemli." diye konuştu.
Dünyanın çalkantılı geçtiği konusunda herkesin hemfikir olduğunun altını çizen Boyner, şunları kaydetti:
"Bir yandan teknolojideki gelişmeler ve sıçramalar hayatımızın her alanını köklü bir şekilde değiştiriyor. Öte yandan açlık, susuzluk gibi konuları nasıl çözeceğimizi tartışmaya devam ediyoruz. Ülkemizin, şehirlerimizin, şirketlerimizin gelişmesi ve refahın tabana yayılabilmesi ancak kolektif bir çaba ile mümkün olacak. Dünyanın sürdürülebilirliği ve işlerimizin sürdürülebilirliği her zamankinden daha bağlantılı hale geliyor. Herkesin kendi kapısının önünü süpürmesi kadar dayanışma bilgi ve deneyim paylaşımı önemli.
Bu anlamda yenilikçilik ve sürdürülebilirliği her şirketin, her kurumun ve her bireyin yeniden ele almasında fayda var diye düşünüyorum. Bu arayışta ezberleri bozacak sıra dışı ve geçmişte hayal etmesi güç olan yeni çözümleri ve yöntemleri hep birlikte bulmak ve hayata geçirmek sorumluluğu taşıyoruz. Şirketler, iş dünyası ve iş insanları olarak yetenek ve kapasitelerimizi ortaya çıkarmak için kritik bir dönemdeyiz. Bugünler söz söylemekten ziyade eyleme geçme ver gerçekleştirme zamanı."
Kaynak: