Bu süreçte sigara ile mücadelesini kolaylaştırmak amacıyla yürüyüşlere başladığını ifade eden Ateş, “Yürüyüşlerim esnasında çevreye atılmış olan başta pet şişe, cam şişe, alüminyum ve kâğıt atıkları gördüm. Hem aynı yerde yürümenin verdiği sıkıcılığı farklı bir aktivite hâline getirmek hem de çevreye ve ülkemize katkı sağlayabilmek amacıyla bu atıkları toplamaya başladım. İlk başta günde bir poşet olarak başlayan bu alışkanlık, zamanla günde 3-4 battal boy çöp poşetine kadar geldi. Bunu yaparken aynı zamanda şunu da fark ediyordum; başta pet şişeler olmak üzere bu tür materyalleri üretmek için yurt dışından petrol satın alıyoruz ve bunun için de döviz ödememiz gerekiyor. En azından bunu azaltıcı yönde bir katkım olacağını düşündüm. Gittikçe bu çember genişlemeye başladı. Evimin etrafından Konya Teknokent yakınlarındaki bölgeye, insanların daha az gittiği ama çok fazla kirlettiği alanlara gitmeye başladım. Bu noktada da topladığım atıkları taşıyacak imkânım kalmadı ve Selçuklu Belediyesi ile iletişime geçtim. Toplayıp biriktiriyordum, sağ olsun belediye ekipleri gelip alıyorlardı. Bu süreklilik arz etmeye başladıktan sonra da belediye ile bir diyalog gelişmeye başladı.” diye konuştu.
Çevrenin ciddi anlamda kirletildiğine ve bu konuda farkındalık oluşturmanın önemine değinen Ateş, ‘çöp toplamanın zorunluluk olmadığını, çöpleri yere atmamanın bir zorunluluk ve görev’ olduğunu dile getirdi.
Doç. Dr. Ateş, 1,5 yıldır süren bu çalışmalarının Dünya Çevre Günü’nde Selçuklu Belediyesi Başkanı Ahmet Pekyatırmacı tarafından ‘İyi Birey İyi Toplum Projesi’ kapsamında ödüllendirildiğini de sözlerine ekledi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
