İSTANBUL (AA) - Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi ile İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, Bizans'la ilgili iki sergiyi eş zamanlı olarak sanatseverlerin beğenisine sundu.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde yer alan Bizans eserlerini odağına alan bu sergilerden ilki, "İstanbul'dan Bizans'a: Yeniden Keşfin Yolları, 1800–1955", Bizans araştırmalarının İstanbul'daki gelişimine ışık tutuyor.
Tarih, arkeoloji ve kültürel miras üzerine hazırlanan sergi, İstanbul'dan Bizans'a, Bizans mirasına dair yeni bir uluslararası ve yerel farkındalığın oluşmasında İstanbul'un merkezi rolünü inceliyor.
Aynı zamanda zengin bir arkeolojik eser ve arşiv seçkisi ile etkileyici canlandırmaları bir araya getiren sergi, 6 Mart'a kadar Pera Müzesi'nde ziyaret edilebilecek.
Bizans sanatı uzmanı Brigitte Pitarakis'in küratörlüğünü üstlendiği, Osmanlı başkentinin, Bizans araştırmalarının şekillenmesindeki merkezi rolünü irdeleyen sergi, bu alana mercek tutarken, İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nin Bizans koleksiyonları başta olmak üzere etkileyici bir arşiv seçkisini sanatseverlerle buluşturuyor.
Bu seçkiye Türkiye'den ve dünyadan, önemli birçok kütüphane ve arşiv kurumu ile özel koleksiyonlar katkıda bulundu. Döneme özgü, gösterişli bir üslupta resimlendirilmiş nadir kitaplar, baskı ve haritalar, orijinal arşiv fotoğrafları, belge ve resimler sergide tematik bir bütünlük içinde bir araya getirildi.
Nejad Melih Devrim ve Fikret Mualla'nın Bizans'tan esinlenen resimleri, bu mirasın modern sanat üzerindeki etkisini ortaya koyarken, A. Tayfun Öner'in İstanbullu gökbilimci Eugene Antoniadi'nin kariyerini ele alan üç boyutlu animasyonu Bizans'a bilim kurgu merceğinden bakıyor.
Bizans mirasının geniş bir ilgi alanına dönüşmesinin ilk kez bu sergide irdelendiğini belirten küratör Brigitte Pitarakis, şunları kaydetti:
"Berlin-Bağdat demiryolunun inşası ve Süveyş Kanalı'nın açılmasıyla 19. yüzyıl sonlarında modern taşımacılık ağının temelleri atıldı. Bu gelişmeyle coğrafi ufuklar genişlemeye başlarken, teknolojideki gelişmelerle birlikte geçmiş uygarlıklara ve bugün 'öteki' diye adlandırılan insanlara yönelik merak arttı. Artan bu merak geçmiş uygarlıklar ve özellikle Bizans hakkında araştırmalar yapılmasına vesile oldu. İstanbul'dan Bizans'a sergisi, 1800'lü yıllardan 1955'e kadar Bizans'a dair bilgi birikiminin gelişimini ve Bizans araştırmalarının bir disipline dönüşme sürecini ziyaretçilerle paylaşırken, bu farkındalığın oluşmasında İstanbul'un merkezi rolünü inceliyor. Sergi, karmaşık bir konu olan modern tarihte Bizans mirasına, dönemin siyasal, ekonomik ve kültürel aktörlerinin perspektifinden bakarak ışık tutuyor."
Altı bölümden oluşan serginin ilk bölümü, İstanbul'un çok kültürlü kimliğini, kültürel ve entelektüel canlılığını ve Batı'da Bizans çalışmalarının gelişmesine yol açan dinamikleri izleyicilere sunuyor.
İkinci bölümde Bizans topografyası, mimarlığı, yazıtları ve eserleri üzerine yapılan araştırmalar sunulurken, üçüncü bölüm Bizans eserlerine gösterilen ilginin geç dönem Osmanlı İmparatorluğu'nun modern devlet imajını perçinlemede, Müze-i Hümayun'un (bugün İstanbul Arkeoloji Müzeleri) merkezi rolünü inceliyor.
Dördüncü bölümde ziyaretçileri, İstanbul'un modernleşmeyle birlikte yok olan ahşap konut dokusuna ve yangın, deprem gibi nedenlerle boşalan arazilerde ortaya çıkan Bizans kalıntılarına ait belge ve fotoğraflar karşılıyor.
Beşinci bölümde Bizans kalıntılarını, yapı ve topografyasını kayıt altına almak üzere mimar, fotoğrafçı, kartograf, ressam gibi farklı disiplinlerden profesyonellerin hazırladıkları ayrıntılı haritalar yer alıyor.
Serginin son bölümü ise İstanbul'da Bizans'ın yeniden keşfinin yarattığı merakın sanatsal üretime etkilerini gösteriyor.
Sergide, İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde yer alan Bizans eserlerinin yanı sıra Suna ve İnan Kıraç Vakfı Koleksiyonu'na ait zengin fotoğraf ve kitap seçkisine, İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi, Alman Arkeoloji Enstitüsü, Ömer Koç, Serap Kayhan, Dr. Safder Tarim, Büke Uras koleksiyonlarından ve Birmingham Üniversitesi Doğu Akdeniz Arşivi, Dumbarton Oaks Araştırma Kütüphanesi, Fransa Milli Kütüphanesi, College de France Bizans Kütüphanesi Fonds Whittemore, Paris EPHE, Phototheque Gabriel Millet arşivlerinden derlenen kitap, baskı, harita, fotoğraf, belge ve resimler eşlik ediyor.
- "İstanbul'da Bu Ne Bizantinizm?" sergisi, Bizans'ın popüler kültürdeki temsillerine yer veriyor
Bizans hakkında yapılmış bilimsel araştırmaları inceleyen "İstanbul'da Bu Ne Bizantinizm?" sergisi ise Bizans'ın popüler kültürdeki temsillerini ziyaretçilerle buluşturuyor.
Sergi, edebiyattan video oyunlarına, çizgi romandan müziğe, sinemadan modaya, farklı alanlarda Bizans algısına ait ortak temaları bir araya getiriyor.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun "Panorama" adlı romanından ismini alan sergi, Bizantinizm kavramını farklı çehreleri ve tezahürleri ile ele alıyor.
Bizans'ı simgeleyen ya da ona atfedilen sembollerin ve değerlerin farklı sanat mecralarında nasıl yer bulduklarını ortaya koyan serginin küratörü Emir Alışık, serginin arka planını şöyle açıkladı:
"Bizans'ın 19. yüzyılda ve 20. yüzyılın başında akademik ve arkeolojik 'yeniden keşfi' birçok sanatsal ifadede resim, mimari, tiyatro, müzik, edebiyat ve benzeri geniş bir yankı uyandırdı ve Bizans merakı zamanla büyüyerek yeni ufuklara, alışılmadık literatür ve müzik türlerinden resim ve film yapım tekniklerine, tekstile ve hatta grafik romanlar gibi yeni anlatım araçlarına ulaştı. Bizans tarihi bazen tarihsel bilginin manipülasyonu yoluyla düşmanlığın uyandırılmasına alet edilse de Bizans mirası karmaşık sosyopolitik meseleleri yansıtmak için de sık sık kullanılır oldu. Bu sergi Bizantinizm'in onu aramadığımız yerlerde bile karşımıza çıkan, etki alanı geniş bir olgu olduğunu ortaya koyuyor."
"İstanbul'da Bu Ne Bizantinizm?" sergisi, Bizans kiliselerinde ana mekan ile yalnızca din adamlarının girebildiği bölümü birbirinden ayıran bir ikonostasis ile açılıyor.
Sergide 50'yi aşkın sanatçı, yazar, illüstratör, müzisyen, sinemacı ve moda tasarımcısının Bizans'a atfedilen eşsizliği ve egzotizmi farklı açılardan yorumlayan ve görselleştiren işleri yer alıyor.
Sergi, 6 Mart'a kadar Pera Müzesi'nde açık olacak.
Pera Müzesi salıdan cumartesiye 10.00-19.00, pazar günleri 12.00-18.00 saatleri arasında gezilebiliyor. Cuma günleri "Uzun Cuma" kapsamında 18.00-22.00 arası tüm ziyaretçiler, çarşamba günleri ise "Genç Çarşamba" kapsamında tüm öğrenciler müzeyi ücretsiz ziyaret edebiliyor.
Kaynak: