ANKARA (AA) - Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, Türkiye'nin suç ve suçluya karşı yaptığı operasyonları, özellikle uyuşturucu ticaretinden kaynaklanan suç gelirleri açısından en büyük operasyonunu, içeriği, kapsamı ve hedefleri bilinmeden kafa karışıklığı oluşturmaya çalışmanın ve günlük tartışma malzemesi haline getirmenin üzüntü verici olduğunu bildirdi.
Başkanlıktan yapılan açıklamada, "Bataklık Soruşturması"na Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde 3 Aralık 2019'da başlandığı hatırlatıldı.
Bataklık Soruşturması'nın uyuşturucu kaçakçılığından elde edilen suç gelirlerinin aklanmasına yönelik bir soruşturma olduğu vurgulanan açıklamada, "Amacı suç gelirlerine ve suçtan kaynaklı mal varlığı değerlerinin aklanması suçuna müdahale etmektir. Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucuya bağlı suç gelirleri soruşturmasıdır. Örgütlü olarak suç gelirini aklayan kişiler konu edilmiştir." ifadesi kullanıldı.
Türkiye dışında Türk uyruklu kişiler tarafından gerçekleştirildiği tespit edilen Hollanda, Peru, Brezilya, Fransa, İtalya, Ekvador ve Belçika'da yakalanan 18 ton civarında kokain ile İspanya ve Akdeniz'de yakalanan 30 tonun üzerinde esrar ve 5 tonun üzerinde baz morfin, Hollanda ve İspanya'da yakalanan 180 kilo civarında eroine yönelik operasyonların, soruşturmanın dayanağını oluşturduğu bildirilen açıklamada, Bataklık Soruşturması kapsamında, MASAK uzmanları ile Gümrük, SGK ve Vergi Denetim Kurulu müfettişlerinin raporları alınarak soruşturma dosyasına eklendiği bildirildi.
- 34 şüpheli tutuklandı
Açıklamada, 6 ay boyunca yürütülen soruşturmanın 30 Haziran 2020'de operasyona çevrildiği belirtilirken, operasyon kapsamında kamuoyunda "baron" olarak bilinen Nejat D, Çetin G. ve Halil A. isimli 3 suç örgütü liderinin de aralarında bulunduğu 79 şüpheli hakkında adli işlem yapıldığı belirtildi.
4 Temmuz 2020'de adli makamlara sevk edilen şüphelilerden 34'ünün tutuklandığı hatırlatılan açıklamada, menkul ve gayrimenkul olmak üzere yaklaşık 2 milyar lira değerinde mal varlığına el konulduğu, döviz, altın, turizm, inşaat gibi alanlarda faaliyet gösteren 17 şirkete de kayyum atandığı vurgulandı.
24 Haziran 2021'de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame düzenlendiği ve iddianamenin Ankara 33'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek, 73 sanık hakkında yargılamaya başlanıldığı hatırlatılan açıklamada, "Soruşturma ve kovuşturma kapsamında İngiltere, Fransa, Hollanda, Almanya, Belçika, Brezilya, İspanya, İtalya ve Sırbistan gibi ülkelerle işbirliğine gidilmiş ve 8 ülkeye 13 adli istinabe talebi gerçekleştirilmiştir. Bunlardan sadece 4'üne cevap alınabilmiştir." bilgisi verildi.
Yargılamanın yurt dışında Türk vatandaşlarının karıştığı narkotik madde ticaretine dayandığı da bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Dolayısıyla adli yardımlaşma taleplerine verilecek cevaplar önem arz etmektedir. Birçok adli istinabe talebine cevap verilmemesi ve hukuk sistemimizde tutuklulukta geçen en fazla sürenin tamamlanmasından dolayı, tutuklu sanıklar ilgili mahkememiz tarafından 8 Eylül 2022 tarihinde adli kontrol şartıyla ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştır. Sanıkların tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılması beraat ettikleri anlamına gelmemektedir. Türkiye'nin suç ve suçluya karşı yaptığı operasyonları, özellikle uyuşturucu ticaretinden kaynaklanan suç gelirleri açısından en büyük operasyonunu, içeriği, kapsamı ve hedefleri bilinmeden kafa karışıklığı oluşturmaya çalışmak, günlük tartışma malzemesi haline getirmek üzüntü vericidir.
Türk polis teşkilatı olarak suç ve suçluya karşı milletimizin huzur güveni ülkemizin esenliği için birlikte hareket ettiğimiz kurumların ve devletin aşağılanması ve itibar suikastı yapılması tarafımızca bu mücadeleyi samimiyet sadakat ve bağlılıkla fedai can etme anlayışı ile verenler olarak kabul edilemezdir. Devletin bu mücadelesine hakikatlerden uzak iftiralarla itibarsızlaştırma değil, moral, güç ve destek verilmesi beklentimizdir."
Kaynak: