İSTANBUL (AA) - İstanbul'da kendisini "alternatif tıp uzmanı" olarak tanıtan şüphelinin "zincirleme olarak sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı" ve "dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçlarından yargılandığı davada tanık dinlendi.
Bakırköy 20. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, müştekiler D.Y.E, S.Y. ve tutuksuz yargılanan Uğur Akyol katıldı. Duruşmada, sanıkların avukatları da hazır bulundu.
Tanık olarak dinlenen Hakkı İ, müştekilerden S.Y'yi 10 yıldır tanıdığını, kendisinin Kadıköy'de esnaf, S.Y'nin de eski hakim olduğunu belirterek, "S.Y. benimle ortak iş yapmak istiyordu. Dostluğumuz bozulmasın diye ortak iş yapmadım. Uğur Akyol'u şifacı olarak bana S.Y. tanıştırdı ve 'İş yapacağız' dedi. Şifahane açacaktık. Uğur Akyol propolisten bal yapıyordu. Hepimiz ortaya bir para koyduk. Şifahane için S.Y. bizi yaklaşık bir yıl bekletti. Sonra S.Y. 'Ben şifa işi yapmayacağım hukuk işi yapacağım.' diyerek hukuk bürosu açtı." dedi.
Dolandırma olayı olmadığını belirten tanık Hakkı İ, "Bir hakim nasıl dolandırılır? Daha önceki yıllarda kendisi bizi bir dergaha götürmüştü. Sanık formülün sahibidir, bana da formülünü verdi, ben de yaptım tuttu. Sonra biz sanık ile şifa işine girdik. Müşteki bizimle işe girmediği için ona para göndermiyorduk. Para benim hesabıma geliyordu. Sanık Uğur ile şu anda da şifa işini yapmaya devam ediyoruz. Şifahane de açmayı düşünüyoruz. Ayrıca benim dolandırıldığıma dair adım yazılmış. Müşteki benim de dolandırıldığımı söylemiş. Ben dolandırılmadım, dolandırılsam şikayetçi olurdum." diye konuştu.
Duruşmada söz alan müşteki D.Y.E. tanık beyanları ile ilgili "Kendisi bize yardım etmiş konumuna gelmiştir. Banka hesapları zaten durumu ortaya koymaktadır. Şikayetimiz devam ediyor." diye cevap verdi.
Mahkeme, eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.
- İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, müştekiler baba S.Y, kızları D.Y.E. ve S.Y'nin, avukatları aracılığıyla sanık Uğur Akyol hakkında suç duyurusunda bulunduğu anlatılıyor.
Kendisini "alternatif tıp uzmanı" olarak tanıtan sanık Akyol'un, kadın hastalıklarına iyi gelen bir macunun formülünü bildiğini, işlerini büyütmek için müşteki S.Y'den yatırımcı olmasını istediği aktarılan iddianamede, sanığın sistemli ve yöntemli eylemleriyle müşteki S.Y'yi kontrol etmeye başladığı ifade ediliyor.
İddianamede, sanığın müştekiyi Alevilik inancının kutsal simgeleri üzerinden etki altına aldığı, bu inancın kültürel taraflarını kullanarak sürekli mesajlar gönderdiği ve kendisini de bu inançta yer alan "Seyyid" olarak tanıttığı belirtiliyor.
Sanığın, dini ve inanca dair duygularını sömürdüğü müştekinin, kendisine para göndermesini sağladığı, kurban kesmek veya cinlerle korkutmak suretiyle kişinin din ve inanç simgelerini kullandığı vurgulanan iddianamede, sanığın bu şekilde zincirleme olarak müştekiyi, dini ve inancına dair duygularını sömürerek dolandırdığı kaydediliyor.
İddianamede, hukuk ofisi açarak muhtelif işler yapan diğer müştekiler D.Y.E. ile S.Y'nin de yaşanan maddi mağduriyetten etkilendiği belirtilerek, sanığın S.Y'yi etkisi altına aldıktan sonra müştekilerin tamamının hayatının alt üst olduğu, ailenin bütün düzeninin dağıldığı, çok ciddi maddi zararın yanında manevi tahribat da yaşandığı aktarılıyor.
Sanığın müşteki kız kardeşlere cinsel saiklerle yaklaşıp hürriyetlerinden yoksun kılarak, zincirleme şekilde cinsel saldırıda bulunduğu belirtilen iddianamede, bu durumlardan etkilenen kızların annelerinin de psikolojik sağlığının bozulduğu, intihara teşebbüs ettiği iddia ediliyor.
Bu olaylarla alakalı farklı bir ilde de davası ve soruşturması bulunan sanığın, müşteki S.Y'nin mal varlığına karşı işlediği eylemlerle yetinmeyerek, diğer müştekilerin meslek icrası alanına da dahil olduğu belirtilen iddianamede, hileli eylemlerden etkilenen müştekilerin maddi zarar gördükleri ifade ediliyor.
İddianamede, kazanılan maddi faydaları zimmetinde tutan sanığın "zincirleme olarak sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı", "sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı" ve "dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçlarından 15 yıl 9 aydan 66 yıl 3 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Kaynak: