CEZAYİR (AA) - HASSAN CİBRİL - İspanya'nın Fas ile ilişkilerini düzeltmek için Batı Sahra politikasında yaptığı değişiklik, Cezayir'de büyük tepkilere ve tartışmalara yol açtı.
İspanya'nın 1976 yılında eski sömürgesi Batı Sahra'dan çıkmasıyla Fas bu bölgeyi topraklarına katmış ve sonrasında Cezayir'in destek verdiği bağımsızlık yanlısı Polisario Cephesi ile Rabat yönetimi arasında günümüze kadar devam eden sorunlar başlamıştı.
Fas, bölgenin kendi egemenliğinde kalması gerektiğini savunarak Batı Sahra'da "genişletilmiş özerklik" olmasını teklif ediyor. Polisario Cephesi ise Batı Sahra'nın bağımsız devlet olduğunu ileri sürüyor ve kendi kaderini tayin için referandum çağrısında bulunuyor. Bölgeden gelen mültecilere ev sahipliği yapan Cezayir de bu çağrıyı destekliyor.
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, 18 Mart'ta Fas Kralı 6. Muhammed'e gönderdiği mektupta, ülkesinin Batı Sahra sorununun çözümü ile ilgili Rabat'ın ortaya koyduğu planı "en ciddi girişim" olarak değerlendirdiğini belirtti.
Sanchez'in Batı Sahra sorununun çözümüyle ilgili Fas'ın ortaya koyduğu planı desteklemesi üzerine Cezayir, 19 Mart'ta Madrid'deki Büyükelçisi Musa Said'i istişare için geri çağırdı.
Cezayir Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "İspanyol yüksek makamlarından Batı Sahra konusunda gelen son açıklamalardan dolayı şaşkınlık duyuyoruz." ifadeleri kullanıldı.
Uzmanlar, İspanya'nın Batı Sahra meselesinde, bölgenin eski sömürgecisi olarak özellikle de geçmişte tarafsız bir pozisyon benimsemesinin ardından aldığı bu yeni tutumu "tarihi bir değişim" şeklinde değerlendiriyor.
- İspanya'nın Kuzey Afrika ile ilişkilerinin yapısında kopmalar
Cezayir'in eski Madrid Büyükelçisi Abdulaziz Rihabi, Facebook hesabından yaptığı açıklamada, İspanya'nın Batı Sahra'da özerkliği desteklediğine dair açıklamasını, "Madrid yönetiminin Batı Sahra konusundaki tutumu ve Kuzey Afrika ile ilişkilerinin yapısında kopmalar" olarak değerlendirdi.
Bu adımla İspanya'nın geleneksel konumundan koptuğunu ifade eden Rihabi, Madrid yönetiminin günümüzde Ceuta ve Melilla şehirleri üzerindeki egemenliğini garanti altına almak ve organize göç akışını önlemek için Fas'tan aldığı teminata güvendiğini dile getirdi.
Rihabi, Cezayir'in, tüm Mağrip ve Avrupa ülkelerinin toplamına kıyasla, Sahra Altı Afrika'dan on yıldır her gün en fazla sayıda düzensiz göçmeni aldığını ancak bununla Avrupa'ya "şantaj" yapmayı düşünmediğini söyledi.
Eski Büyükelçi, diğer bir kopmanın ise karşılıklı güven ile karakterize edilen Cezayir-İspanya ilişkilerini kalıcı ve niteliksel olarak etkileyecek olan diplomatik çıkarlardaki denge kaybında kendini gösterdiğini aktardı.
Rihabi, bölgedeki tüm taraflarca sözü dinlenen, istişare edilen ve saygı duyulan İspanya'nın, son tutumuyla birlikte Batı Sahra ihtilafına adil ve kalıcı bir çözüm arayışında bir eksen olarak tarihsel konumunu yitirdiğini söyledi.
- İspanya- Cezayir ilişkilerinde "deprem etkisi"
Cezayir Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Tevfik Bukaide, Madrid'in Batı Sahra'da Fas'ın "kendi kaderini tayin hakkı yerine özerkliğe dayalı" seçeneğini destekleyen son tutumunun "Cezayir-İspanya ilişkilerine deprem etkisi yapacağını" ifade etti.
Madrid yönetiminin tutumunun İspanyolları bile şaşırttığını ve Batı Sahra sorununda oynadığı önemli rol göz önüne alındığında İspanya'nın attığı bu adımın bir tür "tökezleme" olduğunu dile getiren Bukaide, şöyle konuştu:
"İspanya Başbakanı Pedro Sanchez'in tutumundaki bu değişiklikten sonra Cezayir, Madrid'le olan ilişkilerini değiştirecek. Çünkü İspanya bir dizi bölgesel ve Akdeniz meselelerinde güvenilir bir dost olarak görülüyordu. İspanya'nın tutumuna verilecek yanıt diplomatik, siyasi, ekonomik ve ticari olabilir. Cezayir ile Madrid arasındaki koordinasyon en düşük seviyelere inebilir."
Bukaide, özellikle Cezayir kıyılarından düzensiz göçmenleri taşıyan yüzlerce teknenin her yıl İspanya'nın güneyine gelişi ve göçmenlerin sayısının önemli ölçüde artmasına neden olan hızlı teknelerin yaygınlaşmasının gölgesinde Madrid'in attığı bu adımın hiç kuşkusuz düzensiz göçle mücadelede iş birliği dosyasını etkileyeceğini kaydetti.
Madrid hükümetinin bu adımının, iki ülke arasındaki önemli konulardan biri olan "deniz sınırlarının çizilmesi" dosyasında ilerleme kaydedilmesini de engelleyeceğini söyleyen Bukaide, eski Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika'nın 2018'de imzaladığı kararnameyle yeni sınırları onaylamasının ardından, deniz sınırlarının çizilmesinin 2020'de İspanya'da büyük tartışmalara yol açtığına işaret etti.
- Ekonomik ve ticari ilişkilerin gözden geçirilmesi
Finansal analist Ferid bin Yahya, Cezayir'in İspanya'ya ilk doğal gaz tedarikçisi, İspanya'nın da Cezayir'in dördüncü veya beşinci ticaret ortağı olması dolayısıyla ilişkilerin iyi olmasına rağmen ekonomik düzeyde Cezayir-İspanya ilişkilerinin gerilim aşamasına girebileceğini söyledi.
Bin Yahya, "Mevcut İspanyol hükümeti, İspanyol şirketlerinin Cezayir'deki yatırımları yahut iki ülke arasındaki ticari işlemler gibi ekonomik açıdan çok şey kaybedebilir. Cezayir, hesaplarını yeniden gözden geçirecek ve gerçek dostların kimler olduğunu belirleyecek." ifadelerini kullandı.
Kaynak: