İSTANBUL (AA) - Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında TRT'nin Ulus'taki yerleşkesi ve Digiturk binasının işgaline ilişkin Yargıtay'ın haklarındaki hükümlerin bozulmasına karar verdiği, biri astsubay ve 37'si askeri öğrenci 38 sanığın yeniden yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumu karşısındaki salonda yapılan duruşmaya, 20 tutuklu sanık ile avukatları katılırken, bazı sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.
Yoklamanın yapılmasının ardından cumhuriyet savcısının esasa ilişkin mütalaası açıklandı.
Mütalaada, yargılamaya konu olayların, İstanbul Harp Akademileri Komutanlığında görevli subay, astsubay ve öğrenci subaylar, Hasdal Kışlası olarak bilinen 23. Piyade Tugayı 6. Alay Komutanlığında görevli subay, astsubay, erbaş ve erler ile Ümraniye ilçesinden Hava Harp Okulunda görevli subaylarca bir arada bulundukları evden alınan ve helikopter ile TRT Ulus ve Digitürk'ün yayınlarını kesmek amaçlı Vodafone Arena"ya indirilen FETÖ/PDY terör örgütüne müzahir sivil teknik bilgi işlem personellerince gerçekleştirildiği kaydedildi.
Casper Plaza'ya helikopter indirilmesi, TRT Ulus yerleşkesinin darbeci askerlerce ele geçirilmeye çalışılması ve Digitürk yayınlarının kesimi amaçlı Vodafone Arena Stadına helikopterle asker indirilmesi eylemlerine ilişkin, darbe girişimi sonrasında devam eden çalışmalarda ve yine soruşturmalar kapsamında yapılan incelemelerde, söz konusu eylemlerde Hava Harp Okulunun değişik sınıflarında okuyan sanık askeri öğrencilerin de yer aldığı belirtilen mütalaada, 14 sanığın, emri altına girdikleri darbeci subaylarla Ümraniye'deki Casper Plaza isimli iş yerine giderek, iş merkezinin çatısına inilmek suretiyle oradaki darbede görev alan sivil sanıkları alıp, ilgili yerlere nakletme görevi icra ettikleri aktarıldı.
Mütalaada, 21 sanığın helikopterlerle Beşiktaş'taki Vodafone Arena Stadına inerek, otobüslerle Digitürk binasına gittikleri, binanın işgali girişiminde görev aldıkları, bu süreçte herhangi bir silahlı çatışmanın gerçekleşmediği, öğrenci sanıkların, darbeci subayların işgal ettiği binaların güvenliğini sağlamakta kullanıldıkları anlatıldı. Sanıklardan ikisinin helikopterle TRT binasına giderek sabah saatlerine kadar bekledikleri, suça iştirak eden subaylarından ikisinin her iki sanığa 100'er lira verip harp okuluna dönmelerini söylemeleri üzerine taksiyle okula döndükleri ifade edildi.
Sanıklardan 30'unun "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 7'sinin "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçundan 22,5 yıldan 30'ar yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilirken, bir sanığın darbeye teşebbüs sürerken emrindeki askerlere verdiği talimatlar ve kendisinin tutum-davranışlarından suçun icra hareketlerinden gönüllü olarak vazgeçtiği anlaşıldığından hakkında "ceza verilmesine yer olmadığına" hükmedilmesi istendi.
Ara kararlarını açıklayan mahkeme heyeti, 1 sanığın tutuklanmasına, 1 sanığın ise adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi.
Sanıklar ve avukatlarına mütalaaya karşı savunma hazırlamaları için süre veren heyet, duruşmayı 1-3 Mart tarihlerine erteledi.
- Dava geçmişi
İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesinin 19 Ocak 2018'de sanıklar hakkında verdiği karar, istinaf mahkemesince hukuka uygun bulunarak, temyiz üzerine dosya Yargıtay 16. Ceza Dairesine gitmişti.
Daire, eski albay Hamdi Acar, eski binbaşı Ali Akkaş ve eski yüzbaşı Fatih Aksoy'un da aralarında bulunduğu 20 sanığa "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet ve müebbet hapis cezaları ile 35 sanık hakkındaki beraat hükmünü onamıştı.
Daire, eski binbaşı Akkaş'a, "nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan verilen hapis cezasını da uygun bulmuştu.
Olay tarihinde askeri öğrenci olan 37 sanığa "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan verilen mahkumiyet hükümlerini bozan Daire, bu sanıkların eyleminin "anayasayı ihlal suçuna yardım"ı oluşturacağına hükmetmişti.
Daire, müebbet hapis cezası alan eski astsubay Mehmet Rauf Çağmar'a verilen cezayı da bozmuştu.
Kaynak: