TBMM (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "CHP'nin başını çektiği ittifakın bir cenahını oluşturan PKK'nın güdümündeki parti ne yapacağını, ne söyleyeceğini, nasıl davranacağını belirlemek için milletvekillerinin dağdaki eli silahlı sevgililerinden gelecek icazeti bekliyor." dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, ismini söylemeden HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel'i kastederek bir süredir fotoğraflar yayınlandığına işaret etti. PKK'nın bir uzantısı olarak bu kadının parlamentoda olduğunu belirten Erdoğan, "Bununla ilgili olarak biz tabii Karma Komisyona süratle bunu gönderdik. Karma Komisyonda da gereği bunun yapılacaktır. Biz parlamentomuzda bu tür birilerini görmek istemiyoruz." diye konuştu.
PKK terör örgütünün uzantılarını parlamentoda görmek istemediklerini belirten Erdoğan, "Cumhur İttifakı gereken her şeyi söyledi. Bay Kemal, sen niye susuyorsun? İP, sen niye susuyorsun? HDP, sen niye susuyorsun? Ağızlarından bir şey çıktı mı? Çıkmadı. Herhangi bir şey söylediler mi? Hayır söylemediler. Niye? İşlerine gelmiyor. Diğerlerinde bir şey var mı? Onlar yamalı bohça zaten. Onlarda da bir şey yok." dedi.
Söyleseler veya söylemeseler de kendilerinin görevlerini yapacağını vurgulayan Erdoğan, "Milletimize de bunları tüm milletvekillerimiz, tüm teşkilatımız anlatacağız. Çünkü bu teröristlerden oluşan parlamento, demokratik bir parlamento olamaz. Öyleyse biz demokrasiyi parlamentomuza egemen kılmamız lazım. Bırakın dini eğitim almayı, az buçuk bu ülkenin havasını solumuş birisi Cenabıallah'ın güzel ismini bu şekilde kullanmanın dinimizde küfür sayıldığını bilir. Merhum Mehmet Akif, bir asır önce bu karakter fukaralarını bakınız nasıl tarif ediyor: 'Şarka bakmaz, garbı bilmez, edepten yok payesi bir kızarmaz yüz, bir yaşarmaz göz bütün sermayesi.' Yine Akif diyor ya; 'Dinime küfreden, dinime söven Müslüman olsa bari.' Bunların böyle bir durumu yok. Bunlar ahlak yoksunu. Bunların tek sermayeleri edepsizlikleri, çirkeflikleri, cahillikleri." değerlendirmesinde bulundu.
- "CHP dün de buydu bugün de bu"
Erdoğan, daha sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başörtüsüne ilişkin ifadeleri ile bazı CHP'lilerin ifadelerinin de yer aldığı bir videoyu izleterek "Ne kadar gevşek değil mi? CHP bu. Kendileri çalıp, kendileri oynuyorlar. Yaptıkları bu ve bu CHP kalkıyor dinimize, evet maalesef sövüyor. Hala bunları, CHP'ye gönül veren kardeşlerimiz savunuyorlar. Gerçeği görün. Biz kapalı kapılar arkasından değil sizlere delilleriyle bunları ispatlıyoruz. CHP dün de buydu bugün de bu. Aynı kafayla giderse unutmayın yarın da bu olacak. İttifakın diğer bileşenleri de farklı değil. CHP'nin başını çektiği ittifakın bir cenahını oluşturan PKK'nın güdümündeki parti ne yapacağını, ne söyleyeceğini, nasıl davranacağını belirlemek için milletvekillerinin dağdaki eli silahlı sevgililerinden gelecek icazeti bekliyor." ifadelerini kullandı.
-"Bunların göğsündeki şeref madalyası o dağa kaçırdıkları yavrular"
"Şimdi de bu konuda yine kısa bir hafıza tazelemesi yapalım." diyen Erdoğan, HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel'in PKK'lı bir teröristle fotoğraflarına ilişkin haberlerin de yer aldığı HDP'ye ilişkin videoyu izlettirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Al işte buyur. Bunların göğsündeki şeref madalyası o dağa kaçırdıkları yavrular. Bunlardaki vicdan bu ama şu anda Edirne'deki en büyük hesabı, İmralı'dakine verecek. Zannediliyor ki her yer şu anda toz pembe. Değil, onların da kendi içinde ayrı bir hesaplaşmaları var ve bu hesaplaşmayı da yapacaklar. Elinde silahı olan teröriste ipini kaptıran siyasetçi Bay Kemal gibi, diğerleri, demokratik zemini terk etmiş, tercihini kandan ve zulümden yana kullanmış demektir. Alnında daha ana karnındaki gün yüzü görmemiş çocuklardan, pirifani ihtiyarlara, evlatlarını büyüten elleri öpülesi annelerden rızkının peşindeki çobanlara, öğretmeninden din görevlisine her kesimden insanımızın kanı bulunanların boyunduruğundan kurtulamayanlardan siyasetçi olmaz. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir siyasete böyle bir siyasetçi tayfasına müsamaha gösterilemez. Bu hususun demokrasiyle, hakla, özgürlükle ve dahi aynı minvaldeki hiçbir kavramla uzaktan yakından ilişkisi olmadığının altını bir kez daha çiziyorum. Bu, teröre sırtını dayamak veya teröre karşı durmak meselesidir. Gerisi lafügüzaftır.
İttifakın diğer cenahını oluşturan sözde milliyetçi partiyse şehit yakınlarına sövmekle, sokakta kendilerine tepki gösteren vatandaşlarımızı dövmekle meşgul durumda. Cumhurbaşkanı adaylığı kavgasından, terör örgütleriyle iltisaka kadar pek çok sorunla delik deşik olmuş bir ittifakta yer almayı içine sindiren bu parti, biraz daha böyle devam ederse ciddi bir kimlik bunalımına sürüklenecektir. Kendilerini ve geçmişlerini inkar ederek aynı ittifakın bir parçası olmak, bu ucube yapıya yaranmak için çırpınan diğerlerinin durumlarını ise ibretle ve esefle izliyoruz. Bunlarla ilgili Rabb'im hepsine de akıl, fikir, izan versin demek dışında bir söz söylemeyi de gereksiz buluyoruz."
"Muhalefetin bu durumu bize şu meşhur hikayeyi hatırlattı." diyen Erdoğan, Bekri Mustafa'nın hikayesini anlattı. Erdoğan, "Ülkemizdeki muhalefetin durumunu anlatmaya da Kılıçdaroğlu'nun başında olduğu CHP'yle onun bir yanındaki PKK'nın güdümündeki HDP, diğer yanındaki sözde milliyetçi İYİ Parti, arkalarına takılmış kifayetsiz muhterislerin ortak fotoğrafı yeterde artar da. Türk demokrasisini böyle bir zillete duçar edenlere yazıklar olsun. Millete karşı en büyük sorumluluğumuz ve vebalimiz Türkiye'yi bu ucube ittifakın, bu Frankenstein ittifakının eline bırakmamaktır. Aksi takdirde ne evlatlarımız ne de tarih bize affeder." diye konuştu.
Eski Türkiye'nin istikrarsızlık, güvensizlik, kaos, kargaşa günlerine dönülmesinin, milletin başına gelebilecek en büyük felaket olduğunu belirten Erdoğan, "Terör örgütleri işte böyle bir ortamın ülkeye hakim olmasını bekliyorlar. Türkiye'yi çevresindeki pek çok örnek gibi bölmek, parçalamak, yıkmak için fırsat bekleyenler işte böyle bir iklimin doğmasını arzu ediyorlar. Milletimizin kazanımlarını ortadan kaldırarak insanlarımızı yeniden sefalete, yokluğa, yoksunluğa, çaresizliğe mahkum etmek isteyenler, işte böyle bir fırsatı yakalamanın hayali ile yanıp tutuşuyorlar. Allah'ın izniyle hiç birine fırsat vermeyeceğiz." değerlendirmesini yaptı.
- "Büyük ve güçlü Türkiye inşası, hedefi için çok çalışacağız"
Ülkenin "büyük ve güçlü Türkiye inşası" hedefinden sapmaması için daha çok çalışacaklarını ve gayret göstereceklerini vurgulayan Erdoğan, her bir insana ulaşıp yaptıklarını, yapmakta olduklarını, yapacaklarını, hedeflerini ve vizyonlarını anlatacaklarını, gönüllerini kazanarak sandıkta desteğini alacaklarını söyledi.
İnsanlara, uzay yarışındaki yerini almak için harekete geçen Türkiye'ye nasıl gelindiğini anlatacaklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Dünün Ankara'nın Ulus'una, Kızılay'ına vatandaşını sokmayan, insanlarının değerlerini, inançlarını, kültürünü, inançlarını hiçe sayan Türkiye'sinden milli iradenin üstünlüğünü tesis eden, hak ve özgürlükleri genişleten Türkiye'ye nasıl ulaştığımızı anlatacağız. Dünün Kılıçdaroğlu'nun başında bulunduğu Sosyal Sigortalar Kurumunun hastanelerinde cenazesi rehin kalan insanların feryatlarının göğe yükseldiği Türkiye'sinden, salgın döneminde bile her vatandaşına en ileri sağlık hizmetlerini sunabilen Türkiye'ye nasıl kavuştuğumuzu anlatacağız. Dünün terör örgütleri ile mücadele için evlatlarının bedenlerini kurşunlara siper etmekten başka imkan bulamayan Türkiye'sinden tüm dünyanın hayranlıkla takip ettiği savunma sanayi araçlarını kendisi yapabilen Türkiye'ye nasıl eriştiğimizi anlatacağız.
Dünün gözünün nuru evladını tutamadığı için kahrolan anne babaların Türkiye'sinden evladını okul öncesinden üniversitesine, yüksek lisans ve doktorasına kadar, dilediği seviyeye kadar okutabilen, eğitim seviyesine sahip Türkiye'ye nasıl geldiğimizi anlatacağız. Dünün bir şehrinden diğer şehrine gitmek için her türlü eziyeti göze almanın gerektiği Türkiye'sinden ülkenin her köşesine bölünmüş yollarıyla, oto yollarıyla, köprüleriyle, tünelleriyle, demir yollarıyla, hava yollarıyla hızlı ve konforlu gidebilen Türkiye'ye nasıl ulaştığımızı anlatacağız."
Türkiye'ye kazandırdıkları eser ve hizmetlerin ve milletin ufkunun genişlemesine yaptıkları katkıların çok fazla olduğunu belirten Erdoğan, "Her yerde ve her fırsatta 'Türkiye'nin geçmişten bu yana birikmiş her meselesini biz çözdük. Bugünkü meselelerini de biz çözeriz, yarına dair umutlarını da biz hayata geçiririz.' diyeceğiz." ifadesini kullandı.
Erdoğan, meydanı, milletten ve sandıktan umudunu kestiği için sokakları karıştırma, terör örgütlerini azdırma, dış güçleri çağırma, sorunları kaşıma, dertleri istismar etme peşinde koşanlara bırakmayacaklarını bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizde geçtiğimiz 20 yılda kazandırdıklarımızla, 2023 hedeflerimizle ve 2053 vizyonumuzla her sokağa, her binaya, her eve gireceğiz ve herkesi ikna edeceğiz. Bizim için başka yol da başka ihtimal de başka çare de yok." dedi.
(Bitti)
Kaynak: