Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Bugün burada Ankara’da ikamet eden 26 şehit yakını ve gazimizin devlet övünç madalyasını tevdi ediyoruz. Diğer illerimizde de 350 hak sahibine bizim adımıza valilerimiz tarafından madalyaları takdim ediliyor. Böylece ülkemiz genelindeki 376 şehit yakını ve gazimize devlet övünç madalyalarını tevdi etmiş oluyoruz. Türkiye Cumhurbaşkanı ve Başkomutan olarak siz kardeşlerimin nezdinde tüm şehit yakınlarımıza ve gazilerimize şükranlarımızı sunuyorum. Rabbim bizi şehitlerimizin kutlu ve mübarek yolundan ayırmasın diyorum. Milletçe çok ama çok biliyoruz ki ne yaparsak yapalım şehitlerimizin ve gazilerimizin üzerimizdeki haklarını tam manasıyla ödeyemeyiz.
Bu topraklar bize can verip canından aziz bildiği vatanını namahrem ellere teslim etmeyen kahramanların emanetidir. Şayet bugün ay yıldızlı bayrağımız 780 bin kilometrekare üzerinde nazlı nazlı dalgalanıyorsa, ezanlarımız gök kubbeyi günde beş vakit çınlatmaya devam ediyorsa, milletçe tarih sahnesinde varlığımızı özgürce idame ettirebiliyorsak hiç şüphesiz bu önce Allah’ın yardımı, sonra da şehit ve gazilerimizin fedakarlığı sayesindedir.
İstiklal ve istikbalimiz uğrunda ölüme yürüyen şehitlerimizin aynı ulvi dava uğrunda yaralanan gazilerimizin bu fedakarlıklarının maddi karşılığı yoktur. Bizler bu madalyalarla sadece onların aziz hatıralarına olan hürmetimizi, şehit yakınları ve gazilerimize olan minnet duygularımızı ifade ediyoruz. Şehitlerimizin ve gazilerimizin asıl mükafatlarının ebedi alemde Allah katında verileceğini de biliyoruz. Zira rabbimiz şehitlerimizle ilgili "şüphesiz onların kötülüklerini örteceğim ve onları altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağım" buyuruyor.
"Şehitlik ve gazilik herkese nasip olmayan büyük bir şeref payesidir"
Peygamber efendimiz de pek çok Hadis-i Şerif’inde şehitliğin faziletlerine, şehitlere verilecek ilahi mükafatlara işaret etmektedir. Aynı şekilde gazilerimiz için de çok büyük müjdeler vardır. İnancımıza göre şehitlik ve gazilik herkese nasip olmayan büyük bir şeref payesidir. Kuşkusuz şehadet mertebesine ulaşmak ne kadar yüce bir mertebeyse, arkada kalanlar için de sabretmek, metanet içinde olmak da o kadar büyük, ulvi bir derecedir. Şehit yakını olmanın vakarını, gazilikle müşerref olmanın onurunu layıkıyla taşıyan her bir kardeşimi tebrik ediyorum.
Aziz şehitlerimizin geride bıraktıkları emanetlere sahip çıkmayı devlet olarak en öncelikli vazifelerimizden biri olarak görüyoruz. Gazilerimizin gönül huzuru içinde kimseye muhtaç olmadan, kimseye boyun eğmeden hayatlarını sürdürmeleri için çaba sarf ediyoruz. Tazminattan maaşa, kamuda işe yerleştirmeden diğer haklara kadar şehit yakınlarımıza ve gazilerimize tanınan birçok imkan bulunuyor.
"Devletimiz iyi ve kötü günlerinizde her daim sizlerin yanındadır"
Bu hakları ve imkanları burada tek tek saymayı açıkçası zul addediyorum. Devletimiz iyi ve kötü günlerinizde her daim sizlerin yanındadır. Şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin meselelerinde ben de her zaman yanlarındayım. Son 20 yıldır olduğu gibi gelecekte de sizleri en iyi, en mükemmel şartlarla buluşturmaya devam edeceğiz.
"Binlerce insanımızı, binlerce canımızı şehit verdik"
Türkiye yaklaşık 40 yıldır vatanımızın bekasına, insanlarımızın huzuruna kasteden terör belasıyla mücadele halindedir. Geride bıraktığımız bu 40 yıllık dönemde, emniyet mensuplarımızdan sivil vatandaşlarımıza, her kesimden binlerce insanımızı, binlerce canımızı şehit verdik. Yüreği kıpır kıpır çarpan gencecik öğretmenlerimizi, helal rızık peşinde koşan işçilerimizi, emekçilerimizi, şehrinin kalkınması için uğraşan, yatırım yapan, istihdam sağlayan iş insanlarımızı, terör örgütü yerine halkına hizmet etmek için koşturan siyasetçilerimizi, ihtiyaç sahiplerine kurban eti dağıtan delikanlılarımızı, askerimizi, polisimizi, güvenlik korucularımızı, din görevlilerimizi, muhtarlarımızı, çiftçilerimizi, ev hanımlarımızı, kundaktaki bebeklerimizi, bölücü terör örgütünün vahşi eylemlerinde kaybettik.
"Tüm Türkiye’nin geleceğini koruduk"
Ama yaşadığımız onca acıya rağmen terörün insanlarımız arasına nifak tohumları ekmesine, bizi birbirimize düşürmesine hamdolsun müsaade etmedik. Kandan ve gözyaşından beslenen bu cinayet şebekesinin ülkemizin şahlanışını engellemesine izin vermedik. Onlar tehdit ettiler, biz tek bir geri adım dahi atmadık. Onlar yaktılar, biz inatla daha iyisini yaptık, onlar yıktılar, biz hep daha güzelini, daha sağlamını inşa ettik. Onlar zulmettiler, biz insanlarımıza şefkatle, muhabbetle yaklaştık. Onlar sadece öldürmenin, katletmenin, kan dökmenin mücadelesini verdiler, biz sabırla, kararlılıkla yaşatmanın mücadelesini verdik. Onlar milletimizi bölmek için hamle yaptıkça biz 85 milyon olarak ebedi ve ezeli kardeşliğimize çok daha sıkı sarıldık. İnsanımızı ayrıştırmadık, kutuplaştırmanın değil, kucaklaştırmanın peşinde koştuk. Kendilerinden olmayan herkese kurşun sıkanların, hayatı insanlara zehir edenlerin karşısına millet ve devlet olarak hep birlikte dikildik. Teröre karşı sınırlarımız içinde ve dışında yürüttüğümüz bu tür operasyonlarla bölgedeki vatandaşlarımızla beraber tüm Türkiye’nin geleceğini koruduk.
"Vatandaşlarımız yarına çok daha güvenle, umutla bakıyor"
Rabbimiz her zorlukla beraber bir kolaylığın olduğunu bizlere müjdeliyor. Biz de terörle mücadelede çektiğimiz onca çilenin, verdiğimiz onca mücadelenin, gösterdiğimiz onca sabrın neticelerini almaya başladık. Ülkemiz terörün her türlüsüyle bu mücadelede, sınırlarımız içinde ve dışında gerçekten önemli başarılara imza atıyor. Bir dönem çakalların gezdiği dağlarda bugün artık kınalı kuzular geziyor. Teröristlerin tasallutundan dolayı ekilemeyen arazilerimiz, yaylalarımız artık bölgedeki kardeşlerimize ekmek kapısı oluyor. Türkiye, bölücü terör örgütünün baskı, şiddet ve zulmünden kurtuldukça her tarafta yatırımlar hız kazanıyor. Terörün karanlık gölgesi üzerimizden kalktıkça gençlerimiz, sokaktaki vatandaşlarımız yarına çok daha güvenle, umutla bakıyor. Türkiye’nin geleceğinde, teröre ve terör destekli siyasete gün olmadığı gün özellikle gün geçtikçe daha iyi anlaşılıyor.
"Nerede olursa olsun inlerini tek tek başlarına geçiriyoruz"
Gerek yaz kış demeden yılın 365 günü sürdürdüğümüz operasyonlarımızla gerek kapasitesini ve imkanlarını artırdığımız istihbarat teşkilatımızla gerekse en nitelikli, en donanımlı şekilde yetiştirdiğimiz askerlerimiz, polisimizle terör örgütünün üzerine üzerine gidiyor, teröristlerin tepelerine biniyor, nerede olursa olsun inlerini tek tek başlarına geçiriyoruz.
"Şehitlerimizin kanını yerde bırakmadık"
Dünya harp tarihini yeniden yazan yerli ve milli insansız hava araçlarımızla Irak’taki, Suriye’deki terör baronlarına nefes aldırmıyoruz. Milletimize yaşattıkları acıların bedelini kanını döktükleri her masumun hesabını bu katil sürülerine misliyle ödetiyoruz. Şehitlerimizin kanını yerde bırakmadık. Bundan sonra da bırakmayacağız. Şehitlerimizin ruhunu muazzep etmedik, bundan sonra da etmeyeceğiz.
"Milletimizle birlikte, sizlerle birlikte yürümeye devam edeceğiz"
Terör örgütlerine yoldaşlık yapanlara, oy uğruna bölücü örgütün uzantılarıyla ittifak kuranlara, Kandil’in siyasetteki piyonlarının kuyruğuna takılanlara, Yozgat’ta farklı, Diyarbakır’a gidince farklı konuşanlara, şehit yakınlarına hakaret eden edepsizlere inat biz milletimizle birlikte, sizlerle birlikte yürümeye devam edeceğiz.
"Milletimizin birliğine kastedenler hezimete uğramaya devam edecektir"
Bugünümüz nasıl dünümüzden daha aydınlık ise yarınlarımız da bu günlerimizden çok daha parlak, huzurlu ve güvenli olacaktır. 21. yüzyıla inşallah Türkiye ve Türk milleti damgasını vuracaktır. Bu kutlu yürüyüşü engellemek için milletimizin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine kastedenler hezimete uğramaya devam edecektir.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.