ANKARA (AA) - BBP Genel Başkanı Mustafa Destici başkanlığında toplanan Başkanlık Divanı, bazı emekli amirallerin bildirisine ilişkin, "İfade hürriyeti adı altında gece yarısı açıklanan muhtıra gibi bildirilere, aksi halde diye başlayan tehditlere sessiz kalmayız, boyun eğmeyiz ve sineye çekmeyiz." açıklaması yaptı.
BBP'den yapılan yazılı açıklamada, tek gündem maddesiyle toplanan Başkanlık Divanı'nda partinin geçmişte millet iradesine yönelen her girişimin karşısında olduğu, bundan sonra da kararlılıkla, bu duruşunu devam ettireceği vurgulandı.
Amirallerin bildirisi sonrasında yaşanan gelişmelerin ve konuyla ilgili tartışmaların dikkatle takip edildiği belirtilerek, şöyle devam edildi:
"Türkiye Cumhuriyeti'ni, Anayasa'nın temel ilkelerini ve demokrasiyi yaşatma endişesi taşıyan herkes, millet iradesini hedef alan müdahalelerin karşısında olmalı, bu konuda tavizsiz ve kararlı bir duruş sergilemelidir. Nereden gelirse gelsin, hangi maksat ya da gerekçeyle sunulursa sunulsun, millet iradesine yönelen her girişim, aslında milletin varlığını, istikbalini ve istiklalini hedef almaktadır. Tarihi bu konuda sayısız acı tecrübelerle dolu olan ülkemizin ve milletimizin de bu konuda, bizimle aynı kanaatte olduğu inancındayız."
Türkiye'de demokrasiye yönelen her müdahalenin ülkeye ve millete ağır bedeller ödettiğine, tümünün dış bağlantılı olduğuna, demokrasiye, sosyal hayatın her alanına ağır zararlar verdiğine dikkatin çekildiği açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Büyük Birlik Partisi, geçmişte, millet iradesine yönelen her girişimin karşısında oldu. Bundan sonra da kararlılıkla, bu duruşunu devam ettirecektir. Her daim hürriyetlerin gelişmenin olmazsa olmaz şartlarından olduğunu ifade ettik. Bununla birlikte sayısız darbe ve darbe teşebbüsüne şahit olmuş kişiler olarak üslubu ve yöntemi itibarıyla bir darbe bildirgesinden hiçbir farkı olmayan söz konusu açıklamanın demokratik bir tavır olarak kabul edilmesinin öncelikle demokrasiye ve milletimize haksızlık olacağı kanaatindeyiz.
Fikir ve düşünce özgürlüğünü savunuyoruz. İfade özgürlüğüne büyük saygı duyarız, lakin ifade hürriyeti adı altında gece yarısı açıklanan muhtıra gibi bildirilere, aksi halde diye başlayan tehditlere sessiz kalmayız, boyun eğmeyiz ve sineye çekmeyiz. Yargının da gereğini yapacağından zerre şüphemiz yoktur. Demokrasiden ve milli iradeden yana olduğunu söyleyen herkesin de laf ebeliğini, zevzekliği bir kenara bırakarak demokrasiyi siyasi partileri, Gazi Meclisi ve seçilmiş hükümeti hedef alan tehdit eden bu bildiriye karşı net bir duruş sergilemeye çağırıyoruz."
- "Meşru yönetimi tehdit etmenin gerekçesi olamaz"
Amirallerin bildirisinin içeriği itibarıyla tutarsız ve derinliği olmayan bir metin olduğu belirtilen açıklamada, "İfade edilen hususları yanlış ve anlamsız bulduğumuzu tekrar ifade ederek dile getirilebilecek haklı eleştirilerin bile millet iradesine müdahalenin, seçilmiş meşru yönetimi tehdit etmenin gerekçesi olamayacağını yaşadığımız ya da yaşayabileceğimiz tüm problemleri hukuk sınırları içinde çözmemiz gerektiğini, bunun dışındaki tüm fiil ve teşebbüslerin karşısında olduğumuzu, karşısında olacağımızı tekrar ve kararlılıkla hatırlatmak istiyoruz." değerlendirmesinde bulunuldu.
Demokratik işleyiş içerisinde eleştirilecek hususların her zaman olacağını, bu eksendeki tartışmaların, hukukun, demokrasinin kuralları ve gelenekleri dahilinde yapılması gerektiği vurgulanarak, oluşan görüntünün, uluslararası alanda ağır problemlerle mücadele eden Türkiye'ye bu açıdan da zarar verdiği vurgulandı.
Açıklamada, konunun hukuka intikal ettiği hatırlatılarak, "Öncelikle hukuki sürecin aklıselimle ve suhuletle ilerlemesini, yaşananların hiçbir şüpheye yer bırakmayacak biçimde ve bütün yönleriyle aydınlatılmasını temenni ediyoruz. Darbelerin muhtıraların buna çanak tutan ya da bu özlemle yapılan bildirilerin artık hiçbir biçimde ülkemizin milletimizin hayatında yer bulamaması dileğiyle, kamuoyunu saygıyla selamlıyoruz." ifadelerine yer verildi.
Kaynak: