"Bu nesil gecelik yüzde 8 binlik faizleri gördü"
Bu neslin ekonomik saldırılar gördüğünü anlatan Soylu, "Bu nesil günde 30-40 kahraman evladımızın, şehit tabutları içerisinde ay-yıldızlı bayrak sarılıp, annelerinin, babalarının, evlatlarının, eşlerinin gözyaşları içerisinde toprağa verildiğini gördü. Gecelik yüzde 8 binlik faizleri gördü. Emeklilerin acaba önümüzdeki ay maaş alabilecek miyiz, alamayacak mıyız, diye endişe içerisinde olduklarını gördü. Bu kader ne zaman değişecek, bu durum ne zaman değişecek diye kafalarının karıncalandığı günleri gördü. Kimliklerini, inançlarını, değerlerini, kıyafetlerini ve her türlü varlığına saldırıldığı, aşağılandığı, ötekileştirildiği günleri gördü" dedi.
Bakan Soylu, şöyle devam etti:
"Amerika'dan parmak sallıyorlardı. Avrupa'dan 'oturun oturduğunuz yerde haddinizi bilin' diyenleri gördük. Görmediğimiz kalmadı. Bizi, kendi içimizde endişeli, yarın ne olacak sorusuyla sorgulanan ve en kötüsü de geleceği belirsiz bakan bir millet konumuna, özgüvensiz bir millet konumuna getirmek istediler. İnsanı özgüvensiz olarak bir noktaya bırakmaya çalışanlara karşı, 21. asrın başından itibaren buradaki arkadaşlarımızın içinde bulunduğu kadro, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğindeki kadro, biraz önce ifade ettiğim bütün meselelerin üzerine gidip, elinin tersiyle itip, yepyeni bir süreci ortaya koymaya çalıştığı andan itibaren Türkiye'de hikaye değişmiştir."
"Her seferinde bu millet AK Parti'nin masumiyetine inandı"
Bakan Soylu, AK Parti'nin, Cumhuriyet tarihinin önemli bir devrimini gerçekleştirdiğine değinerek, şunları kaydetti:
"AK Parti kurulduğu günden itibaren bu milleti çaresizliğe itenlere inat, defalarca gerçekleştirdiniz. Bu büyük milletin yeniden kendi küllerinden, bu büyük milleti yeniden büyük bir iradeyle geleceğe adım atan bir anlayışa hep beraber getirdiniz. Bunu demokrasiyle yaptınız, bunu hukukun içerisinde yaptınız ve en kıymetli tarafı şu; bunu millet iradesiyle beraber yaptınız. Defalarca seçime gidildi. Defalarca tezvirat ve dedikodular üretildi. Defalarca hükümeti deviriyoruz, AK Parti'yi yeniyoruz sözleriyle önümüze çıktılar. Her seferinde bu millet, AK Parti'nin masumiyetine, Recep Tayyip Erdoğan'ın kendi adamı olduğuna ve bu partinin de Türkiye'yi selamete ulaştıracağına ve Türkiye'yi büyük ve güçlü Türkiye hedefine ulaştıracağına inandı. Bugün de inanıyor. İlk kurulduğu günkü gibi inanıyor. Tecrübesine, birikimine, cesaretine, devrimci ve değişimci gücüne, her şeyine inanıyor. Doğruluğuna, samimiyetine, milletin karşısında hesapsız, hasbi bir şekilde ortaya koyduğu anlayışın tamamına inanıyor. Çünkü geçmişte yaptıkları ve bugün ortaya koyduklarının tamamı, esas itibarıyla milletin yıllarca hasretle beklediği, 'öyle olsa ne güzel olur' dediği anlayışların tamamıdır."
"Biz, bu ülkenin yolcularıyız"
AK Parti teşkilatına seslenerek, "Biz başka bir anlayışın siyaset yolcularıyız, bu ülkenin yolcularıyız. Bizim iddiamız başka ve biz bu iddiayla sadece 780 bin kilometrekarelik bir Türkiye'ye bir iddiayı ortaya koyuyor değiliz." diyen Soylu, şöyle devam etti:
"Etrafımızdaki coğrafyada kan gövdeyi götürüyor. Huzursuzluk almış başını gidiyor. Bağdat huzurlu olmazsa, Musul huzurlu olamaz. Suriye huzurlu olmazsa, Türkiye huzurlu olamaz. Afganistan, Pakistan huzurlu olamazsa, Türkiye huzurlu olamaz. Cumhurbaşkanımızın geçen hafta toplantı yaptığı Afrika ülkeleri huzurlu olmazsa, Türkiye huzurlu olamaz. Birilerinin kafasına girmiyor. Yıllarca ilgi alanımız olarak gördüğümüz ülkeleri, Allah'a hamdolsun AK Parti sayesinde, Cumhur İttifakı sayesinde, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve vizyonunda biz etki alanı haline getirdik."
Dünyanın neresinde olursa olsun mağdurun ve mazlumun hakkını muhafaza eden, doğrunun peşinde koşan, sözünün eri olan bir Türkiye tablosunun olduğunu ifade eden Soylu, "Bunu hep beraber yükseltmek zorundayız. Etrafımızdaki coğrafyadan 'Allah'ım şu Müslüman yurduna bir zeval verme' diye Balkanlardan Orta Doğu'ya Orta Asya'ya kadar tüm etrafımızdaki coğrafyadan dua etmişler. Bu sadece iktidar meselesi değildir, o dua edenlerin dualarını onlarla birlikte buluşturma vakti ve onların karşı karşıya kaldığı duruma müdahale etme ve onları da Türkiye gibi huzurlu hale getirebilme vaktidir. Bu, hiçbirimizin ardında kalan sorumluluk değildir. Tam tersi bugün önümüzde olan bir sorumluluktur. Bunu yapmak zorundayız." açıklamasında bulundu.
"Vallahi de billahi de Batı'ya tapmadan sözümüz hüküm olacak"
Soylu, Türkiye'nin 20 yıldır savunma sanayinde, sağlıkta, otoyol ve şehir hastaneleri konusunda alt yapısını güzel tahkim ettiğinin altını çizerek, "Bize dışarıdan bakanların, bize baktığı zaman 'Türkiye yükseliyor, güçleniyor' diye imrendikleri, parmak ısırdıkları bir Türkiye'yi başka bir tabloya çevirmeye çalışanlara söylüyorum: Ne yaparsanız yapın, ne ortaya koyarsanız koyun, neler söylerseniz söyleyin, hangi tezviratı, hangi yalanı ortaya koyarsanız koyun, hangi terör örgütleriyle iş birliği yaparsanız yapın, bu ülke sizin inadınıza da Amerika'nın, Avrupa'nın inadına da dünyaya meydan okuyacak. Onlar bizim ülkemize inanmıyorlar ve güvenmiyorlar, itibar etmiyorlar, bizim ülkemizden çekiniyorlar, korkuyorlar. Batı'ya tapıyorlar. Vallahi de billahi de Batı'ya tapmadan sözümüz hüküm olacak" sözlerini kullandı.
"Biz bu ülkenin insanlarına inanıyoruz"
Türkiye'nin üretim üssü haline geldiğini aktaran Soylu, şunları kaydetti:
"Birilerinin kafasının basmadığı, birilerinin öğretilmiş çaresizlik içinde kıvrandığı, faiz, kur makasının arasına sıkıştığı ve oradan bir şekilde çıkamadığı, dünyanın efendilerinin öğrettiklerinin dışında başka bir şeyi düşünme yeteneği olmayan ve bunları kaybedenlere, bir ülkede üretim sıçramasının nasıl olacağını, etrafındaki coğrafyaya nasıl hayatiyet vereceğini ve yıllardır bir şekilde tüm insanları kendi köleleri gibi görenlere nasıl bir hakkaniyet sesini yükselteceğimizi hep beraber göstereceğimiz bir dönem. Bunu bilen kadrolar burada. Merak etmeyin. Kılıçdaroğlu'nun bildiği hiçbir şey yoktur. Millete vereceği hiçbir şey yoktur. Yalanı, dolanı, tezviratı ve başkalarının kapılarından medet ummayı bilenlerdir onlar. Biz bu topraklara inanıyoruz. Biz bu ülkenin insanlarına inanıyoruz. Bize emanet edilen tarihimize ve medeniyetimize inanıyoruz. Bu ülkeyi bizden çok daha ileri götürebilecek gelecek genç nesillerimize inanıyoruz. Biz neye inandığımızı biliyoruz."
Bakan Soylu, milletin tercihinin her zaman yeni ve güçlü Türkiye'den yana olduğunu dile getirerek, "Gücümüzü milletten alıyoruz ve bu millet her şeyi görmektedir. Biz daha yeni başladık. Bu millet yeni başladı. Ecdadımızın Osman Gazi, Orhan Gazi'nin emanet ettiği bu topraklarda onlardan daha ileriye gidebilmek için çatlasınlar da patlasınlar, yeni başladık. Milletimize hiç ihanet etmedik. Üzerimize ne kadar gelirlerse gelsinler hiç ihanet etmedik" dedi.
Konuşmanın ardından Bakan Soylu ile partililer basına kapalı görüşme gerçekleştirdi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.