İSTANBUL (AA) - Arap siyasetinin önde gelen isimleri, İstanbul'da düzenlenen zirvede "mevcut uluslararası sistemde değişiklikler yapılmasının zorunlu olduğunu vurgulayarak, bu değişimin tüm ülkeler arasında iş birliği ve koordinasyon çerçevesinde gerçekleşmesi gerektiğini" belirtti.
İstanbul'da dün başlayan ve ana teması "Büyük Dönüşüm" olarak belirlenen 13. Boğaziçi Zirvesi'nde bugün son oturumlar yapıldı.
Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından düzenlenen zirve, 47 ülkeden 100'ün üzerinde katılımcıyı bir araya getirdi.
Küresel meselelerin ele alındığı zirvede konuşan eski Mısır Dışişleri Bakanı Amr Musa, dünyada gözle görülür bir çifte standardın olduğu bir dönemde düzenlenen bu zirvenin son derece önemli olduğuna dikkati çekti.
Musa, bölgede istikrarı tehdit eden bölgesel ve küresel siyasi dönüşümlerin ve art arda meydana gelen gelişmelerin, siyasi, ekonomik ve sosyal mekanizmalarıyla mevcut uluslararası sistemin ne kadar işe yarayabilir olduğuna dair birtakım soru işaretleri doğurduğunu söyledi.
Küresel düzeyde kaos ve kargaşanın hakim olduğuna ve uluslararası sistemin, dünya barışı ve istikrarını sağlamadaki temel görevini yerine getiremediğine işaret eden Musa, "Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin, uluslararası barış ve güvenliği sağlamadaki büyük başarısızlığının sebebi, veto hakkı ve bu hakkın kötüye kullanılması ve veto yetkisine sahip büyük ülkelerin uyguladığı çifte standart." değerlendirmesinde bulundu.
Eski Mısırlı Bakan, uluslararası sistemin değiştirilmesi değil eksik yönleri tamamlanarak iyileştirilmesi ve bu bağlamda uluslararası barış ve güvenliğe yönelik ciddi tehditlerin yeniden tanımlanması gerektiğini vurguladı.
Rusya- Ukrayna savaşına da değinen Musa, şubat ayından bu yana devam eden savaşın siyasi, ekonomik ve gıda krizlerine yol açtığını ve savaşın etkilerinin Ukrayna başta olmak üzere dünya için giderek daha tehlikeli bir hal aldığını dile getirdi.
Musa, bu savaşın sonlandırılması amacıyla dış müdahale ve yabancı vesayetten uzak bölgesel bir anlaşmaya varılması için çalışılması gerektiğini kaydetti.
Mısırlı deneyimli siyasetçi ayrıca Orta Doğu'nun, herhangi bir ülke istisna tutulmadan nükleer silahlardan arındırılması ve nükleer enerjinin barışçıl kullanımlarından yararlanmak için bölgesel iş birliğine önem verilmesinin gerekliliğini sözlerine ekledi.
- Krizlerin çözümünde birlikte hareket edilmeli
Suudi Arabistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci de Türkiye'ye ve Boğaziçi Zirvesi'ni organize edenlere teşekkürlerini sundu.
Zirvenin "uluslararası toplumun, küresel siyasi ve ekonomik krizler konusunda ciddi çabalar sarf etmesinin önemine vurgu yaptığını" kaydeden Hureyci, Kovid-19 salgınının dünyayı uluslararası krizlere karşı iş birliğini güçlendirmeye yönelttiğini söyledi.
Ülkesinin, Türkiye, Rusya ve Ukrayna'nın BM'nin arabuluculuğunda yapılan tahıl sevkiyatı anlaşmasını sürdürme çabalarından duyduğu memnuniyeti dile getiren Hureyci, dünyanın şu anda karşı karşıya olduğu zorlukların, uluslararası sistemin tüm krizleri aşmak için iş birliği yapmasını ve çaba göstermesini gerekli kıldığını belirtti.
Ürdünlü Prens El Hassan bin Talal da konuşmasında acilen küresel bir dönüşüm gerektiğini ancak bunun kolay olmayacağını ifade etti.
Dünyanın kaçınılmaz bir krizin eşiğinde olduğuna dikkati çeken Bin Talal, yaşanabilecek krizler konusunda birlikte hareket edilmesinin önemini vurguladı.
Bin Talal, şu ifadeleri kullandı:
"Küresel sistemin çeperinde kalan ülkeler Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tabiriyle bu küresel dönüşümün en mağdur ülkeleri. Etrafımızdaki dünyayı bizler şekillendireceğiz. Bu alanda daha fazla sorumluluk almamız ve uluslararası camiada bu değerleri savunmamız gerekiyor.
Kaçınılmaz bir krizin eşiğindeyiz. İnsanlar bu krizden çok mağdur olabilirler çünkü ekosistemin yok olma tehlikesi ile karşı karşıyayız."
Ürdünlü Prens, su, enerji ve gıda alanındaki tüm detayların düşünülmesi, sadece konuşmakla kalmayıp bir an önce harekete geçilmesi ve sorumluluk alınması gerektiğini ifade etti.
Kaynak: